1 Kasım kime ne getirecek?

Anayasa'nın 114. maddesine göre, seçimlerin yenilenmesi hükümetinde  siyasi partilere, AKP 11, CHP 6 , MHP 3 HDP 3 bakanlık düşüyor.

Yine 114. madde, ''Teklif edilen bakanlığı kabul etmeyen veya sonradan çekilen partililer yerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden veya dışarıdan bağımsızlar atanır'' diyor.

CHP ve MHP kabul etmediğini ilan etti. Ne var ki yine Anayasaya göre  bakanlar Meclis dışından da oluyor. Anayasada da ''partililer'' dediğinden, Başbakan acaba CHP veya MHP'ye kayıtlı ve fakat AKP'ye meyilli birilerini bulup, bakan yapabilir mi ?

Başbakan milletvekillerinden yazılı cevap alacağını açıkladı. Milletvekillerinin ret cevabını sonradan ''görevden kaçtılar'' diye kullanmak üzere ve ''Milletvekilleri kabul etmedi, ben de anayasanın gereğini yaptım, partiye kayıtlı üyelerden dışarıdan bakan yaptım'' diyebilir.

1) AKP, 45 günlük zamanı doldurmak için, koalisyon görüşmesi yapıyorum diye CHP'yi kullandı. Bu konuda açıklaması da inandırıcı olmadı. Şimdi de milletvekili kabul etmedi, partiliyi bakan yaptım derse şaşmayın.

Eğer yaparsa, bu gibi siyasi entrikalar, AKP'ye olan tepkiyi artırır. 1 Kasım seçimlerinde beklenenden daha düşük oy alabilir.  

14 anket kuruluşunun 13 Haziran ile 22 Ağustos arasında yaptığı 14 araştırmanın ortalamasını alırsak, AKP'nin oylarında anlamlı bir değişme olmuyor. Oy oranı bir puanın altında 0.87 puan artarak yüzde 41.74 oluyor. Yine 14 araştırma şirketinin milletvekili sayılarını tahmin eden araştırmasının ortalamasını alırsak, AKP'nin milletvekili sayısı üç azalarak 258'den 255'e geriliyor. (Aşağıdaki tablolar.)

1-110.jpg

2) CHP'nin oy oranı 1.62 puan artarak, yüzde 26.57 oluyor.

Milletvekili sayısı da 132'den 142'ye çıkıyor. Yani en fazla kazanan parti CHP oluyor.

Benim düşünceme göre bu artışın temel nedeni partinin ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun ''ülke çıkarları, partinin oy hesabından daha önemlidir'' şeklindeki yaklaşımıdır. Halkın yüzde 70'i koalisyon istediği için, CHP'nin yaklaşımı toplumda karşılık buldu.

Daha da fazla bulması gerekirdi. CHP tez elden 1 Kasım seçimi için üst yönetimini elden geçirmek zorundadır. Parti Meclisi'ni Kurultay seçiyor ve fakat MYK, partinin vitrinidir. Toplumu kucaklamak isteyen bir partinin radikal grupları temsil edenleri, halkta karşılığı olmayanları, köyünden veya kasabasından sıfır oy alanları yeniden değerlendirmesi gerekir. Uzmanlık hizmeti dışarıdan da alınır... Uzman diye eş-dost veya  iç ve dış etkilerle kimlerin aday yapıldığını herkes biliyor ve bu da toplumda tepkilere yol açıyor. Bu sebeplerle CHP potansiyeli yakalayamıyor.

HDP'ye giden oyların bir kısmının Cumhurbaşkanı ve AKP'ye tepki oylar olduğu söyleniyor. Bu oylar bu dediğim nedenlerle CHP'ye gelmiyor.

2-083.jpg

3) Anketlerden, MHP'nin oylarında yüzde 1.04'lük bir düşüş olduğu milletvekili sayısında da 8 adet azalarak 4. parti konumuna düşeceği gibi bir sonuç çıkıyor.

Bunun iki nedeni olabilir. Bir... Meclis Başkanlığı seçiminde AKP'nin elini rahatlatması. İki... Ekonomiyi yok sayması.

MHP'nin ekonomik istikrar sorunu yaşandığı bir dönemde, halkın geçim endişesine cevap verecek ve halkı rahatlatacak ekonomik önlemler önermesi gerekir.

4) HDP'nin oy oranı 0.43 oranında düşüyor ve fakat 81 milletvekili çıkararak, 3 parti oluyor.

Eğer böyle olursa, bu durum MHP'nin üst yönetimini sarsacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları