Çok değil bundan 5-10 yıl önce, bayram geldiğinde insanlar ya tatile ya da memleketlerine gider ve başta İstanbul olmak üzere büyükşehirler boşalırdı.
Ancak bu yıl manzara tersine döndü. Ülkede yaşanan yüksek enflasyon ve geçim sıkıntısı yüzünden küçük bir azınlık dışında, hiç kimse ne tatile ne de memleket ziyaretine gidebildi.
GEÇİM SIKINTISI BAYRAMI VURDU
Çünkü bu yıl değil tatile, en yakın bir yere seyahat etmek bile binlerce lira tutuyordu. Yemek, içmek konaklama masrafları ise karşılanacak gibi değildi.
Bu nedenlerden dolayı da, şehir trafiği normal günlerin kat kat üzerinde seyretti.
Özellikle toplu taşıma araçlarındaki yoğunluk, bayramda ulaşımın ücretsiz olmasıyla zirve yaptı. Metro ve metrobüsler tıklım tıklım dolarken, ortaya Hindistan'daki kalabalıkları andıran görüntüler çıktı.
Bu durumdan hiç memnun olmayanlar ise bayramda çalışanlardı. İşlerine gitmek için saatlerce kuyrukta bekleyen ve ayakta yolculuk yapmak zorunda kalan bu kitle, "Bayram bitse de rahatlasak" diyerek burnundan soludu.
İstanbul'da göze çarpan manzaralardan biri de, sığınmacı ve göçmenlerin bundan pek şikayetçi olmamasıydı!..
Hangi meydanlara gözler çevrilse, onlarca yüzlerce göçmen ve sığınmacının bayram için sokaklara döküldüğü, eğlenip gezdiği görüldü.
Kısacası; İstanbul'da bu yıl bayramdan çok çile yaşandı.
