14 Bin PKK'lı öğretmen!

PKK'nın öğretmenleri meselesi Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri… Çünkü bu kişilere emanet edilen çocuklar bizim yarınlarımız olacaklar. Dahası yine bu sözde eğitimciler aracılığıyla çok sayıda genç, PKK kadrolarına yönlendiriliyor, dağa çıkıp, Mehmetçiğe, vatandaşa kurşun sıkıyor, yollara bomba döşüyorlar.

Aslında örgütün eğitim kadrolarına (tıpkı FETÖ gibi) önem vermesi ve orada kadrolaşması yeni bir durum değil.

PKK'nın eylemlerine başladığı tarih olarak bilinen 15 Ağustos 1984'ün aksine örgüt, 80 darbesine kadar Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde 248 cinayet işledi. Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından 1981 yılında hazırlanan "PKK-APOCULAR" iddianamesi kapsamında 2331 kişi yakalandı. Bunların 378'i öğrenci, 118'i ise öğretmendi.

Bu bilgi bize 1980 yılına kadar iki önemli veri sunuyor.

Birincisi; PKK, devlet tarafından 80 darbesinden sonra da yakından biliniyor ve örgüte karşı mücadele veriliyordu. İkincisi ise; örgütün ilk kadrolarının içinde 496 öğrenci ve öğretmen vardı. PKK'nın eğitimde kadrolaşması o dönemde bile ciddi boyutlardaydı.

Aradan neredeyse 40 sene geçmesine rağmen durum daha da vahim boyutlara ulaşmış durumda. Şu anda PKK'nın eğitim ayağında; sendikal ve dernek örgütlenmesi en üst düzeyde. En ufak bir soruşturmada hemen devreye girip, olayı çözüyorlar. Bu yapılara ne bir soruşturma açılıyor, ne de bir önlem alınıyor.

PKK sözde eğitimcilerinin kadrolara yerleşmesi de ayan-beyan yasa dışı yollardan gerçekleşiyor. Kopyalarla, başkasının yerine sınavlara girerek alınan puanlarla önce üniversiteye giriliyor. Üniversite bittikten sonra da yine aynı metotlarla KPSS'den en iyi puanlar alınıp, örgütün belirttiği devlet okullarına yerleşiyorlar. Kadro atamalarında "güvenlik soruşturması" her ne hikmetse yapılmıyor. Tıpkı sağlıkta olduğu gibi…

PKK'lı öğretmenleri tayin edeceğiz

Başbakan Binali Yıldırım önceki gün aynen şöyle bir açıklama yaptı "Terör örgütüyle bir şekilde ilişkiye girmiş öğretmenleri de değiştiriyoruz. Buna karar aldık. 14 bin civarında öğretmeni, maalesef başka yerlere alma mecburiyeti var. Bunlar eğitim yerine terör örgütünün amaçlarına hizmet eder hale gelmişler."

Bu sözlerden şunu anlıyoruz; Devlet, 14 bin PKK'lı eğitimcinin varlığını biliyor, tespit ediyor ve örgüt adına çalıştıklarından emin. Bunların ihraç edilip, yargılanmaları yerine "maalesef" sözleriyle "tayin" kararı alınıyor. Örgütün ekmeğine adeta yağ sürülüyor.

Kısacası Doğu ve Güneydoğu'da tespit edilen 14 bin PKK'lı öğretmen, Batı illerine tayin edilecek ve çocuklarımızı eğitecekler!

Bu durumu; akılla, mantıkla, kelimelerle ifade edebilmek mümkün değil!  FETÖ'ye göz yumarak bugünlere getiren anlayışla bu durumun arasında hiçbir fark yoktur.

PKK'nın tespit edilen eğitimcilerine ihraç yerine "tayin" müjdesi verilirken, geçtiğimiz yıl kardeşini PKK terörüne şehit vermiş, verdiği tepkisiyle sembolleşmiş Yarbay Mehmet Alkan, savunması bile alınmaksızın, tek bir cümle ile ihraç ediliyor.

PKK'lılara tayin kararının üzerinden 24 saat geçmeden 21 şehit haberi alıyoruz.

Bir türlü hakkında soruşturma başlatılamayan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise "Türkiye'nin en büyük Kürt kenti İstanbul'dur" açıklaması yapıyor.

Tüm bunlar olurken SGK da boş durmuyor! Şehit ve gazilerin ölüm ve yaralanma tarihlerinin mesai içinde olup olmadığına bakıp "şehit değil", "gazi değil" diyerek aileleri bir kez daha yıkıyor.

Protokol beklemesin diye şehidin mezarına kepçeyle toprak atan Bedeviler ise ortalıkta kol geziyor!

Yazarın Diğer Yazıları