2. Yahudi Devleti için açık davet!..

2. Yahudi Devleti için açık davet!..
İsrail Başbakanı Netanyahu “Barzan-Yahudyan” da denen K.Irak’ta “Kürt devleti”ne yeşil ışık yaktı. AKP Sözcüsü Çelik benzer açıklamalarını alelacele yalanlarken, sert tepkiler geldi

2. Yahudi Devleti için açık davet!..

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in, “Bazı şeyler değişti. K.Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti ihtimali rahatsız etmiyor. Onların adı Kürdistan ve bu kabul edilmeli. Eğer Irak bölünürse onlar bizim kardeşimizdir” açıklamasına bir destek de İsrail Başbakanı’ndan geldi. Netanyahu, “Kürtlerin bağımsızlık arzusunu desteklemeliyiz. Buna layıklar” diyerek İsrail’in bağımsız Kürt devletine desteğini açıkça ifade etti. Netanyahu’ın açıklamasından önce de Cumhurbaşkanı Şimon Peres, ABD Başkanı Obama’ya yaptığı veda ziyaretinde sarfettiği sözlerle İsrail’in Kürtlere ilişkin politikasının net ipuçlarını vermiş, Kürtlerin “Türkiye tarafından desteklenen fiilen bağımsız bir demokrasi kurduklarını” ifade etmesi dikkat çekmişti.

Bu iş artık bitti!
Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman da, ABD’li mevkidaşı John Kerry’ye “Irak gözlerimizin önünde çöküyor ve bağımsız bir Kürt devletinin tesisi artık bitmiş bir iş” demişti. Bu gelişmeleri yansıtan Haaretz gazetesi, “İsrail’in yıllarca Iraklı Kürtlerle pek göze çarpmayan bir ilişkisi mevcut” yorumunda bulundu. Çelik, dün yaptığı açıklamada, Rudav ve Financial Times’a verdiği mülakatların çarpıtıldığını belirterek, “Kuzey Irak’taki Kürtler bağımsızlık ilan ederse ‘tanırız’ veya ‘tanımayız’ gibi bir ifade asla kullanılmamıştır” dedi.
 MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, yaşanan gelişmelerin bağımsız bir Kürt yapısını ortaya çıkaracağını gösterdiğini belirterek, bunun büyüklüğünün tartışmaya açık olduğunu kaydetti.

Yahudyan bölgesi
“Büyüklüğü ne kadar olacak?” sorusunun büyük önem taşıdığını kaydeden Halaçoğlu, “Irak savaşının temelinde zaten Kürdistan var. Bizim hükümetin kendisi de bunun içerisinde. ‘Olmaz’ diyorlar. Bal gibi oluyor, bu böyle kurulur neden anlamak istemiyorlar? Bununla karşı karşıya kaldığımızda ne olacak? ‘Kurulsun ne olacak’ diyorlar. Kurulduğu zaman ne olacağını görürüz. Türkiye karışı mı, karışmaz mı hep beraber görürüz. Türkiye’de bir ayrılıkçı hareket meydana gelecektir” diye konuştu. İsrail’in burada etkin olmasının normal olduğunu da belirten Yusuf Halaçoğlu, Irak’ın kuzeyinin bir dönem Barzan-Yahudyan bölgesi olarak adlandırıldığını anımsattı. Irak ve Suriye’nin parça parça olacağını ve  Mısır’da İsrail yanlısı yönetimin iş başında bulunduğunu söyleyen Halaçoğlu, “Suudi Arabistan IŞİD ile İran taraftarı grupları yok ediyor. ABD sonuçta istediğine ulaşıyor. Bizim yönetimimiz de bunu destekledi. Hazırladıkları terörü bitirme yasasıyla bölücülük yasasını da çıkaracaklar” dedi.

YENİÇAĞ yıllardır yazıyor!
Irak’ın kuzeyinde yıllardır dantel gibi işlenen planla kurulmak istenen Kürt devleti görünümlü “2 Yahudi Devleti”ne YENİÇAĞ, yıllardır sayısız manşetiyle dikkat çekiyordu. AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, önce Kürt sitesi Rudav, ardından da Financial Times’a yaptığı “Bazı şeyler değişti. K.Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti ihtimali rahatsız etmiyor. Onların adı Kürdistan ve bu kabul edilmeli” şeklindeki açıklamalarını ise Netanyahu’nun demeci sonrası aniden ‘yalanlama’ ihtiyacı hissetti!

 


Barzani’den Kerkük hamlesi
Peşmerge reisi Mesud Barzani, Kerkük ve diğer sorunlu bölgelerde, Irak Anayasası’nın 140. Maddesi çerçevesinde referanduma gideceklerini bildirdi. Irak ordusunun çekilmesinin ardından peşmergenin kontrolü sağladığı bölgelerde referandum yapacaklarını söyleyen Barzani, referandum için BM’ye “müdahil” olması çağrısında bulundu. Irak anayasasına göre statüsü netleştirilmeyen bölgelerde, referandum yapılması gerektiğini hatırlatan Barzani, “Bizimle ittifak kuran Bağdat’taki yöneticiler, anayasanın uygulanmasına karşı durdular. Yaptığımız anlaşmadan geri adım attılar. Maalesef Bağdat’ın yanlış siyaseti ve diğer unsurları dışlaması sonucu sorunlar derinleşerek bugün yaşadığımız krizi ortaya çıkardı. Bu krizin ortaya çıkmasına neden olanlar, siyasetlerinin çöktüğünü kabul ederek yeni bir sürecin önünü açmalıdır. Krizin çözümü, Bağdat’ın siyasetini değiştirmesinden geçiyor. Kerkük, her zaman söylediğimiz gibi Kürdistan toprağıdır” diye konuştu.


İktidar İsrail’i besledi Türkiye’ye kaybettirdi!
Mavi Marmara operasyonu ile gerginleşen Hükümet-İsrail ilişkilerini Irak’ın Kuzeyi’nde bağımsızlık ilan etmek için gün sayan “Bağımsız Kürdistan” devleti düzeltti. Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, hükümetin Orta Doğu’da izlediği politikalarda kazananların peşmerge reisi Mesut Barzani ve İsrail olduğunu söyledi. Hükümetin Kuzey Irak petrolünü satarak bağımsız devletin ekonomik alt yapısını oluşturduğunu vurgulayan Tantan, “Kürdistan’ı kendi elimizle hayata sokuyoruz. Kürdistan devleti kurulmasının ekonomik alt yapısını petrolünü satarak Türkiye sağlıyor. İktidarın bütün hareketleri İsrail’in bölgede güçlenmesine katkı sağlarken, Türkiye hep kaybediyor” dedi.

Sınırlar değişiyor
Geçmişte emperyalist devletlerin cetvelle çizdikleri sınırların değişmeye başladığına dikkat çeken Tantan, yeni sınırların etnik ve mezhep ayrımına göre yapıldığını, kin ve nefret tohumları ekilerek gerçekleştirildiğini söyledi. Tantan, Türkiye ile İran’ın destekleri olmadan Kürdistan’ın yaşamasının mümkün olmadığını da ifade etti. İsrail’in Araplarla olan Filistin sorunundan dolayı 1950’lerden bu yana Kürdistan projesi ile ilgilendiğini anımsatan Tantan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in, “Bağımsız Kürdistan” a her zaman sıcak baktığını vurguladı. AKP’nin iktidara geliş felsefesinin son dönemde izlenen politikalarla açığa çıktığını anlatan Tantan, Fas, Libya, Tunus, Mısır, Suriye, Yemen, Irak ve Türkiye’de ayrışma ve çatışmaların bunun kanıtı olduğunu ifade etti. Tantan, “Burada büyük mesafe kat ettiler. İsviçre’deki ’one minute’bir istihbarat operasyonuydu. Orada İsrail’e kafa tutan bir Erdoğan yaratıldı ve kahramanlaştırıldı” diye konuştu.

Tırsak politika
ABD kontörlündeki S. Arabistan ve Katar’ın faaliyetlerini de dikkate almak gerektiğini söyleyen Tantan, Kürdistan devletinin oluşmasındaki en büyük desteğin Başbakan Tayyip Erdoğan’dan geldiğini, iktidarın paradan başka bir şey düşünmediğini kaydetti. Tantan, şöyle konuştu: “Kuzey Irak’taki Kürt devletinin kuruluşuna büyük katkımız oldu. Sadece bu hükümet döneminde değil geçmiş hükümetler döneminde de katkı sağladık. O gün kırmızı çizgilerimiz var diye kendimizi aldattık. Bu projeye karşı Türkiye bir şey yapamadı. Türk siyaseti geçmişte de tırsaktı bugün de tırsak. Bu tırsaklık yüzünden Kuzey Irak’ta Kürdistan kuruluyor.” 


AKP politikası “Kürdistan”a ön ayak oldu
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, hükümetin bölgedeki gelişmelere Alış Veriş Merkezi yöneticisi mantığıyla yaklaştığını ifade ederek, sadece para kazanılmak istendiğini, ülkenin bekasının düşünülmediğini söyledi. Eslen, “ABD’nin karşı koymasına rağmen petrol dış pazarlara satılıyor. Bu, Kürt yapısının ekonomik gücünün palazlanması demek. Başından beri kendi ayağımıza kurşun sıktık” dedi. Türkiye’nin Türkmenlerle ilgili politikasının olmadığını kaydeden Eslen, “Türkmenler Barzani’ye sığınıyor, Türkiye seyrediyor. Bu da bağımsız yapının Türkiye tarafından onaylandığını gösteriyor. Bir tek ilanı kaldı. Kürt devletini gözümüzün önünde kurdular ve AKP yönetimi bunu destekledi” diye konuştu. 

Kırmızı çizgi silindi
Bağımsız Kürt devletinin temellerinin Körfez kriziyle atıldığına dikkat çeken Eslen, Irak’ın işgal edilmesinin amacının ABD ve İsrail ortaklığıyla Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devleti kurmak olduğunu vurguladı. Eslen, “36. Paralel ile birlikte uçuşa yasak bölgenin tesisi ile Kürdistan’ın sınırları çizilmişti, biz de yardımcı olduk. Türkiye’nin ciddi bir Kuzey Irak politikası vardı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu birlikte değişti. Türkiye’nin kırmızı çizgileri ilan edilmiş, milli değerleri vardı. Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması ve Kerkük’ün hiçbir zaman Kürt şehri olması kabullenilmeyecek, Türkmenlerin hakları korunacaktı. PKK’nın Kuzey Irak’tan çıkarılması gibi şartlar vardı. Bütün bunlar yok oldu. İzlenen politika Kürt devletinin kurulmasını hızlandırdı” dedi.


Orta Doğu’da Büyük İsrail’in taşları döşeniyor
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik’in, “Irak bölünürse Kürdistan kardeşimizdir” açıklamasına tepki gösterdi. Vural, “Birileri kalkıp, kendi coğrafyamızda, ’devlet kurulmasını meşru görüyoruz’dediği zaman, Hüseyin Çelik ne cevap verecek. Bu zihniyet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerinde bölücü senaryoları da meşrulaştırmayı görev edinmiş bir zihniyettir” dedi. Türkiye’yi yöneten iradenin komşu bir ülkenin parçalanmasından olumlu bahsetmesinin kabul edilemeyeceğini belirten Vural, “Komşu devletin bölünmesini makul gören anlayış, bu devletlerin yıkılma taşeronluğunu da üstlenmiş demektir. Bizim kadim politikalarımız bu medeniyet havzasında huzurdur, birliktir ve bütünlüktür” diye konuştu. Devletlerin etnik kimliklere ve mezheplere göre bölünerek yönetilmesinin BOP’un parçası olduğunu ifade eden Vural, “Çelik, komşu ülkenin bölünmesini meşrulaştıran açıklama yapmıştır. AKP ve kılavuzları, İsrail’in taşeronu olarak Orta Doğu’da büyük İsrail projesinin taşlarını döşemektedirler” dedi.


Etten önce çömleğe saldırdı
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, hükümetin Türkiye’nin geleneksel dış politikasının dışına çıkarak yanlış bir yol izlediğini ifade etti. Başta Irak olmak üzere, Türkiye’nin komşularının toprak bütünlüğünün korunmasının reddedilmesinin ciddi sorunları da beraberinde getirdiğini kaydeden CHP’li Engin Altay, “İktidar partisi AKP ile birlikte ne usul, ne gelenek ne de onurlu dış politika kaldı. Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, etten önce çömleğe atladı. AKP’nin Orta Doğu politikası zaten kamplaşma ve gerilim üzerine kurulu. Ama bu binlerce insanın kanına, ölümüne sebep olan bir politikadır. Orta Doğu’daki bu kirli savaşta, bu kirli senaryoda AKP her fırsatta bir rol çıkarmakta, ölümlere katkı sağlamaktadır” iddiasında bulundu.