2009'da turizm iyi olur

Kim ne derse desin, 2009 yılı turizm açısından önemli bir yıl olacak. Bunu etkileyen olayların başında da, Avrupa para birimi Avro’nun büyük oranda değer kazanması geliyor. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ortak para birimine geçmelerinden sonra turizm tercihleri de büyük oranda değişmiş ve üye ülkeler arasındaki turizm faaliyetleri en üst seviyelere çıkmıştı.
Fakat son iki yıldır Avro’nun değer kazanması, Avrupa Birliği üyesi olan ama ortak para birimini kullanmayan üye ülke vatandaşlarının eğilimlerinde büyük oranda değişimlere neden olacaktır. Özellikle de İngiliz para birimi sterlinin değer kaybı, İngilizlerin bu yıl tercihlerini Türkiye’den yana koymalarında en büyük gerekçeyi oluşturmaktadır.
Paraları Avro karşısında değer kaybeden İngilizler, kendi paraları ile alacakları mal ve hizmet oranlarındaki düşüşü göz önünde bulundurarak tercih belirler iken, Türk turizmcilere de büyük sorumluluklar düşmektedir. Ülkemizden “teğet geçtiği” söylenen ekonomik kriz yüzünden işleri kötü olan işletme sahipleri fiyat politikalarını belirlerken çok dikkatli davranmalıdırlar. Büyük kârlar elde etme düşüncesi ile hareket edecek olan ve fiyatlarını fahiş derecelere çıkaracak olan işletmeler şimdiden bu düşüncelerinden vazgeçmelidirler.
2009 yılında turizmden beklenti, “zarar etmeden sezonu kapatma” mantığı ile hareket etmeyi gerektirmektedir. Avro’nun İngiliz para birimi Sterlin karşısında yükselmesini ve İngilizlerin birinci tercihlerinin Türkiye olacak olması, İngiliz turistlerin harcama kapasitelerinde artış olacağı anlamına gelmemektedir. Öyle ki içecekleri bir tane fazladan meşrubatın bile bütçelerine etkilerini düşünerek hareket edeceklerdir.


Cumhurbaşkanını destekliyorum
27 Ağustos ve 3 Eylül 2008 tarihlerinde yazdığım yazılarımın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Rusya seyahati dönüşü yaptığı açıklamalarla paralellik göstermesi beni sevindirdi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Rusya ziyareti sırasında iki ülke para birimlerinin ticarette kullanılmasına yönelik sözleri, (eğer ciddi anlamda uygulamaya geçirilirse) büyük önem arz etmekte. Daha önce de bahsettiğim gibi, bir ülke vatandaşlarının diğer bir ülkeyi tercih etmelerini etkileyen değişik etmenler vardır ve bu etmenlerin başında da,
gidecekleri ülkede kendi paralarının geçerli olup olmadığı gelmektedir.
Senenin on iki ayı özellikle Antalya Bölgesi turizm tesislerini dolduran Rus turistler, kendi milli paraları olan Ruble ile Türkiye’de tatile gelebilecek olduklarını duydukları anda Türk turizmi büyük bir ivme kazanacak ve Rus turistlerin birinci tercih ettikleri turizm ülkesi konumuna gelecektir. Bu anlamda, turizmle ilgilenen mercilerin ne kadar ciddi olduklarını anlamak için 2009 yılı turizm sezonu, gözlem yapılması gereken bir sezon olacaktır.


Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ne yapmaya çalışıyor?
Kokartlı rehber meslektaşlarımdan çok sayıda e-posta almaya başladım. Bilindiği üzere her kokartlı rehber Kasım veya Aralık aylarında seminerlere katılır, bu “katılım belgesi” ve yeni tarihli “sabıkasızlık belgesi” ile gidip yeni yılın başlarında “kokart vizesini” yeniletir.
Ama bana gelen bilgilere göre Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü,“kayıtlara geçirilmediği” halde (bilgi güncelleme gerekçesi ile) kokartlı rehberlerden diğer hiçbir İl Müdürlüğü’nün istemediği “nüfus cüzdanı fotokopisini” istiyormuş. Haklı olarak bu uygulama meslektaşlarımın hem kafasını karıştırmış hem de canlarını sıkmış. Yetkililerden meslektaşlarım adına, ben de bu uygulamanın neden sadece Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından yapıldığının açıklanmasını talep ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları