2011’de turist sayısında artış olacak

Tunus, Mısır ve ardından Libya’da meydana gelen iç karışıklıklar sonrasında, beklendiği üzere 2011 yılı yaz sezonunda adı geçen ülkelere gitmeyi planlayan turistlerin rezervasyon rotaları başta İspanya ve Yunanistan, ardından da Türkiye’ye kaymaya başladı. Öncesinde uyardığım gibi, bu durumu fırsat olarak gören bazı işletmelerin şimdiden gelen rezervasyonların yoğunluğundan fiyatlarını artırmaya başladıkları duyumunu
alıyoruz.


Ciddi yatırım yapan yok
Gönül ister ki başka ülkelerde meydana gelen karışıklıklar bahane edilerek insanların tercihi Türkiye olmasın, her zaman ilk tercih edilen ülkeler arasında yer alalım, ama maalesef küresel düzeyde turizm pazarını elinde tutan İngiliz ve Alman tur operatörlerinin yıllardır uyguladıkları politikalar gereği, her ülkenin turizm sektörü bu operatörlerin “ürün ve pazarlama politikalarına” göre şekillendiriliyor. Yerli yatırımcılarımızı sürekli uyarmamıza rağmen bir türlü “tur operatörlüğü” alanında ciddi yatırımlara girişenini göremiyoruz.


Kesintisiz kontrol
Yetkililere buradan yapacağımız uyarılar, sorunsuz bir turizm sezonu geçirmemiz için önem arz eden konulardır. Alt yapı sorunlarının hâlâ devam ettiği turizm bölgelerimizde, yaz sezonu başlamadan önce hızlı bir şekilde alt yapısal eksikliklerin tamamlanması için kararlar alınıp uygulaması takip edilmelidir. Turist sayısına endeksli olarak artacak olacak olan “turizm taşımacılığı ve trafik yoğunluğu” karayollarımızdaki hataların ortadan kaldırılmasını en acil olan sorunların başında getiriyor.
Turist sayısındaki ani artışla beraber özellikle tur ve transfer araçlarının kontrolünün kesinlikle kesintisiz bir şekilde yapılması gerekecektir. Haksız rekabetin en yoğun olarak yaşandığı turizm sektöründe en büyük boşluğu taşımacılık ve turlarda görüyoruz. Bir taraftan turları düzenleyebilmek için “seyahat acenteci belgesi sahibi olma şartı aranırken” diğer taraftan ticari kaydı olan herkesin kendi kafasına göre turlar düzenlemesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TÜRSAB’ın bir anda by pass edilmesine neden oluyor.
Yerel yönetimlerin inisiyatif kullandığı alanlarda haksız rekabet en yoğun şekilde kendisini gösteriyor. Kanunlara göre değil de, “sizin oğlan bizim oğlan” yaklaşımı ile yerel yönetim anlayışı, bu haksız rekabet ortamının oluşmasına neden olan sorunların en başta
gelenini.


Yeni önlem paketleri
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TÜRSAB, kesinlikle yetkilerinin bir anlamda “devri” anlamına gelen bu yerel yönetim uygulamalarının önüne geçmelidir. Hiçbir yerel yönetim uygulaması kanun ve nizamlara aykırı olmamalıdır. Vergisini verenin cezalandırıldığı, vermeyenlerin ise ödüllendirildiği bu zihniyet ile kesinlikle ve kesinlikle mücadele edilmeli ve yeni önlem
paketleri uygulamaya
konulmalıdır.
Önlemler alınmadıkça, her ne kadar ülkemize giren turist sayısında rakamsal anlamda bir artış görülse de, vergilendirilmemiş, belgesiz olarak turizm faaliyeti gösterenlerin turizm girdilerine verdikleri zararlar önlenemez. İstihdam yaratan işletmelerin diğer işletmelere göre her zaman öncelikleri olmalıdır, vergisini veren, istidam yaratan ile diğerleri aynı kategoride değerlendirilmemelidir.
Ancak bu yöntemlerle, turizm sektöründe hizmet kalitesinde bir artış ve girdilerde bir yükselme söz konusu olabilir.
Prof. Necmettin ERBAKAN’a Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır dilerim.

KAFAMDAKİ SORU
"Rehberler ne zaman Türkiye'nin tanıtımı için fuarlarda gçrevlendirilecekler?"

Yazarın Diğer Yazıları