12 yıldan beri eğitimde 28 Şubat döneminden daha beter büyük haksızlıklar, hak gaspları ve zulümler yaşanmaktadır. Bu zulüm ve hak gaspları son altı aylık dönemde had safhaya ulaşmıştır. Hak edenlerin hakkı göz göre çalınarak hak etmeyenlere verilmiştir ve bütün uyarılara rağmen verilmeye devam edilmektedir. Her türlü ahlaksızlığı meşru gören bir zihniyete okullar ve üniversiteler teslim edilmek istenmektedir. Bu gidişe dur demek, insan olan her kişinin milli ve manevi görevidir.
Nitekim başkasının hakkını yemeyi meşru ve tabii gören bir zihniyetin varlığı ve bu zihniyete karşı topyekûn mücadelenin başlatılmaması; toplumsal ahlakın çöktüğünü, toplumsal çözülmenin hat safhaya ulaştığını göstermektedir. Ülkemizin yarınlarını inşa edecek çocuklarımızın ve torunlarımızın bu ahlaksızların ve hırsızların ellerine teslim edilmemesi artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu nedenle ahlaksızlara ve hırsızlara karşı bir mücadelenin toplumun bütün kesimleri tarafından ortaya konulması kaçınılmaz bir görevdir. Ahlaki değerlerin altüst edildiği ve dolayısıyla toplumsal çözülmenin başladığı bir ülkenin uzun süre ayakta kalması mümkün değildir. Siyasetin sokulmaması gereken kurumların başında gelen okul, kışla ve camiye siyaset sokulmuştur. Bununla kalınmayarak ahlaksızlar ve hırsızlar el üstünde tutulur hale gelinmiştir.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen 21 Ağustos’tan bu yana sürekli eylemlilik içindeydi. Ancak Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere Valiler, Bakanlar Kurulu, yazılı ve görsel basının büyük çoğunluğu işin vahametini görmezlikten gelmektedir. Muhalefet de beklenilen düzeyde haksızlığın üzerine henüz gitmemiştir. 
Bu nedenle Türk Eğitim-Sen 24 Eylül 2014 tarihinde kamuoyunun eğitimde yaşanan haksızlık, ahlaksızlık ve yapılan zulümlere dikkatini çekmek için bir günlük iş bırakma eylemi yapılmasına karar verdi. Türkiye genelindeki bütün eğitim kurumlarında gerçekleşecek iş bırakma eylemine diğer eğitim sendikaları da katılacaktır. Haksızlığı duyurmak için bu yeterli değildir. Velilerin de 24 Eylül’de çocuklarını okula göndermeyerek eyleme destek vermeleri gerekmektedir. Yine velilerimiz çocuklarıyla birlikte öğretmenlerine ve okul yöneticilerine sahip çıkmak ve kendilerine yapılan haksızlığı ve zulmü kabul etmediklerini göstermek üzere öğretmenlerin gösteri yapacağı alanlara giderek fiili destekte bulunmaları ve kendi iradelerine saygı gösterilmesi gerektiğini yüksek sesle haykırmak zorundadırlar. Anayasa Mahkemesi de büyük hak gaspları ile dolu Yeni MEB Kanununu bir an önce iptal ederek haksızlığa uğrayanların hakkını iade etmesi Hukuk Devleti açısından büyük önem arz etmektedir. Nitekim hukuk kurallarının askıya alındığı ve adaletsizliğin hüküm sürdüğü toplumlarda anarşi ve huzursuzluk baş gösterir. Böyle bir vebalden ve sorumluluktan hiç kimse kurtulamaz.
Türk Eğitim-Sen, hakkı tutup kaldırmak için üretimden gelen gücümüzü kullanarak bir günlük greve giderek sorumluları uyarmak, uyuyanları uyandırmayı amaçlıyor. Eğitimde adaleti ve huzuru yeniden tesis etmek için başka bir yol kalmamıştır.
Bu nedenle toplumun ve çalışma hayatının her kademesinde adaletin yeniden hâkim kılınması, 
Okul müdürü ve yardımcılarının gasp edilen özlük haklarının iade edilmesi,
Yönetici atamalarında eğitim düzeyi, liyakat, kariyer, kişilik, verimlilik, başarı gibi unsurların dikkate alınması, 
Yandaş yönetici değerlendirmesine hayır demek, 
Liyakat ilkesinden geri adım atılmaması, 
Nitelikli eğitim, itibarlı öğretmen ve eğitim çalışanı, 
Eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal hakları,
Gasp edilen enflasyon farkını geri almak için,
Akademik personelin maaşlarına konumlarına uygun zam yapılması, 
Üniversite idari personelinin ekonomik ve sosyal hakları, 
Daha demokratik üniversite için,
Alt üst olan idari yapının bir an önce düzeltilmesi, 
Siyasi kadrolaşmaya dur denilmesi, 
İktidarla aynı düşünceyi paylaşmayan kamu görevlilerinin oradan oraya savrulmaması için,
Performans uygulamalarına ve angarya çalışmaya dur demek, 
Rotasyon ve sürgünlere hayır demek, 
Kamu görevlileri lehine alınmış olan mahkeme kararlarının geciktirilmemesi, 
Kazanılmış özlük, mali ve sosyal haklarının korunması, 
4-C’lilerin kadroya alınması ve taşeronlaşmanın kaldırılması,
Kamuda yeni adaletsizlik ve ayrımcılığa mahal verecek hukuk dışı uygulamalardan kaçınılması, 
Hak, hukuk ve insan hakları için Türk Eğitim-Sen, 24 Eylül’de greve gidiyor.