Milliyetçi Hareket Partisi’nin 4 Kasım Büyük Kurultayı yaklaşırken “Koray Aydın Hareketi” bütün ülkede çığ gibi büyüyor. Anlaşılan, “4 Kasım” MHP için, ülke için yeni bir milat, yeni bir “ivme” olacak.
Ben 1942’den, 18 yaşımdan beri bu hareketin içerisindeyim ve devlet görevlerinde bulunduğum zamanlar hariç, hep rahmetli Alparslan Türkeş’in yanında oldum. Resmi görevlerimden ayrıldıktan sonra “Üç hilalli” rozetimi göğsüme rahmetli Başbuğ Türkeş taktı ve rozetimi hep inanç ve büyük bir iftiharla taşıdım.
Şu fırtınalı yıllarda hakiki Türk Milliyetçiliğini yaşatacak ve daha ileri götürecek partinin MHP olduğuna inanıyorum. Ve açıkçası MHP’ye bu ivmeyi kazandıracak kişinin de Koray Aydın olacağına inanıyorum ve oyum, daha önce ihsas etmiştim şimdi yineliyorum Koray Aydın’adır.
***
Eğer rahmetli Türkeş sağ olsaydı onun da tercihi Koray Aydın olurdu. Çünkü daha evvel de yazmıştım, bizzat bana MYK toplantılarında ön sıralarda oturan Devlet Bahçeli’ye pek güvenmediğini söylemişti ama nedenini açıklamamıştı. Belki bir bildiği vardı!
Doğrusu benim de yıldızım Sayın Bahçeli’yle hiç barışmamıştı. Ama yine de hakkını vermeliyim; son yıllarda PKK’ya, bölücülere ve AKP’ye karşı yardımcılarıyla birlikte çetin bir mücadele yürüttü ama açıkçası bir karizma ve belagat zaafı vardı. Harekete ivme kazandıramadı. Şimdi ülkenin MHP’ye, milliyetçilere en fazla ihtiyacı varken, partinin başında da daha başka bir lidere ihtiyaç var. Ben Koray Aydın’ın böyle bir lider olacağına ve asıl, MHP’nin tarihi misyonuna ivme kazandıracağına inanıyorum. Bu misyon kısaca; vatandaşlarımızın birlik ve beraberliğini sağlamak, onurlu, başı dik bir Türkiye oluşturmak.
***
Bahçeli’nin siyasi hayatında Ecevit’le koalisyon ortağı olduğu zamanlarda bir açığı var. Apo’nun idam hükmünü infaz ettirmemek, rafta veya rahmetli Ecevit’in deyimiyle bu katili, bugünkü belaların başını, “çelik konserve kutusu içinde” muhafaza etmek.
Bu cani, hala gündemde ve iktidar onunla müzakere edecek. Eğer Sayın Bahçeli hele şu sırada artık devlet sırrı olmaktan çıkmış bu “muammayı” açıklarsa, başta ABD’nin “hesapları” olmak üzere birçok şeyi deşifre etmiş olur.
