416 Türkmen kadın ile çocuktan hâlâ haber yok

416 Türkmen kadın ile çocuktan hâlâ haber yok
Telafer’de IŞİD’in kaçırdığı 416 Türkmen kadın ve çocukla ilgili aileleri de bilgi vermiyor

Irak Parlamentosu Göç ve Göçmenler Komisyonu Üyesi ve Türkmen Milletvekili Nehle el-Hababi, Musul’a bağlı Telafer’de meydana gelen trajediye dünyanın kayıtsız kaldığını söyledi. Hababi, “Elimizdeki bilgiler az olduğu için  BM’den yardım alamıyoruz. Dünya bize, kaçırılan Yezidi kadınlar kadar ilgili davranmıyor” dedi. 

 

416 Türkmen kadın ile çocuktan hâlâ haber yok

Irak Parlamentosu Göç ve Göçmenler Komisyonu Üyesi ve Türkmen Milletvekili Nehle el-Hababi, Musul iline bağlı Telafer ilçesinde terör örgütü IŞİD tarafından kaçırılan 416 Türkmen kadın ve çocuktan hâlâ haber alınamadığını belirtti. Hababi, yaptığı açıklamada, “Terör örgütü IŞİD, Musul’u ele geçirdikten kısa bir süre sonra çoğunluğu Şii Türkmenlerden oluşan Telafer ilçesini de kontrolü altına aldı. Bu sırada birçok vatandaşımız ülkenin güvenli bölgelerine ve Bağdat’a sığınmak zorunda kaldı ancak bizim kayıtlarımıza göre 416 kadın ve çocuk bu örgüt tarafından alıkonuldu” ifadelerini kullandı. Birleşmiş Milletler’e (BM) kaçırılan Türkmenlerin isim listesini vermek istediklerini dile getiren Hababi, “Tam bir listenin yapılması için birçok aileyle temasa geçtik. Maalesef bazı toplumsal nedenlerden dolayı çoğu aile kadın veya çocuklarının kaçırıldığını gizli tutmak istiyor. Elimizdeki bilgilerin az olmasından dolayı BM’den istenilen veya gerekli yardım alınamadı” şeklinde konuştu. IŞİD tarafından kaçırılan Yezidi kadınlarla ilgili olayın uluslararası arenada dillendirilmesine karşın Türkmenlerden söz edilmemesini Hababi, “Yezidilerin uluslararası düzeyde seslerinin bu kadar yüksek olması, içinde bulundukları toplumsal faktörlerden kaynaklanıyor” şeklinde açıkladı.

Aşiret bağı halen güçlü 

Türkmenlerin kaçırma olayını dile getirmekten rahatsızlık duyduğunu söyleyen Nehle el-Hababi sözlerini şöyle tamamladı: “Türkmenler, Müslüman ve muhafazakâr bir toplumdur. Bunun yanında bölgede aşiret bağı halen güçlü. Daha önce belirttiğim gibi Türkmen aileler bu durumdan bahsedilmesinden veya medyada gündeme gelmesinden bile rahatsız. Bundan dolayı sesleri çok kısık kaldı ve yeterli bir şekilde dünyaya duyurulmadı. Ailelerin de çok ağır bir psikolojik durumda olduğunun farkındayız.”