Beşiktaş; kalecisiz 9 kişi ile Kadıköy’de Fenerbahçe’yi, on kişi ile Londra’da Chelsea’yi yenen ruha sahip. Ama hoca farkında bile değil. Fenerbahçe derbisine kadar hoca ve ekibinin durumu netleşmiş olacak. Kartal, ''B'' planını yapıyor. Beşiktaş lige çalkantılı başladı. Değişim sancılı olur, ancak böylesine pek rastlamadık. Durumun üç ayrı bölgesi var. Sacayağı gibi. Biri aksarsa, diğerleri havada kalıyor. Gelinen son noktada bu ayakların durumuna bakalım.
Yönetim takımdan kopuk
Yeni oluşan yönetim takımdan kopuk. Bu yüzden tamamına yakını, olup biteni medyadan takip ediyor. Başkan Çebi, Ceyhun Kazancı’yı tam yetki ile görevlendirdi. Emre Kocadağ, Ümraniye ile Beşiktaş arasındaki köprü rolünde. 46 danışmanı olan başkanın etrafı etten duvar. Bu yüzden gerçeklerle ya yüzleşemiyor ya çok sonradan haberdar olabiliyor. Ya çevresi; Kral Çıplak’ı’ Oscarlık oynuyor!
Güven bunalımı
Valerien Ismael güven bunalımı içinde. Fransız hoca geldiği günden beri; yönetim, medya ve özellikle de oyuncularına yeni sistemi uygulama konusunda ısrarcı olacağını anlatıp durdu. Oysa eldeki kadro yapısı bahse konu sisteme hiç uygun değildi. Buna rağmen geri adım atmadı. Ta m yeni sezon öncesi son hazırlık maçında, her şeyi çöpe atıp, Sergen hocanın bıraktığı düzene U dönüşü yaptı. Aslında doğru yaptı! Ancak bir duruş sergilemekten uzak kaldığı için güven sarstı. 3’lü savunma diye diretip, Alanya’da ikinci yarı 5’li savunma yaptırma çilişkisini gösterdi. Kulüpten her ne kadar, "Hocamızın arkasındayız" açıklamaları yapılsa da, bu aslında tam terse işaret. Geçmişte kime ''arkandayım'' dense, ömrü uzun olmadı.
Valerien Ismael farkında değil
Ismael; 11 ve hamleler konusunda hata üstüne hata yapıyor. Elinde orijinal stoper varken, Necip’i oynatıyor. Genç Kartal’a kaldıramayacağı forma veriyor. Hâlâ Kenan Karaman’dan birşey bekliyor. Alanyaspor önünde takımın değil, maçın en iyi adamlarını aynı anda kenara alıyor. Boyd, Montero ve Necip’i sahaya sürüp skor tutmaya gidiyor. Yetmezmiş gibi Kenan’ı da ekliyor. Beşiktaş’a bunca hoca gelip gitti. İlk kez koca ikinci yarı iki farkı korumak için takımı geriye yaslayan bir teknik adam görmüş olduk. Bunun iki açıklaması olabilir: 1. Ismael korkuyor. 2. Beşiktaş’ın büyüklüğünün farkında değil. Takım yenilebilir futbol bu. Ama sıradan bir ekip gibi 45 dakika sadece savunma yaparak değil. Beşiktaş; kalecisiz 9 kişi ile Kadıköy’de Fenerbahçe’yi, on kişi ile Londra’da Chelsea’yi yenen ruha sahip. Ama hoca farkında bile değil.
Küçük takımın büyük oyuncuları
Yapılan yeni transferler içinde Weghorst’u bir kenara koyarsak katkı veren, takıma artı güç katan yok. Vida’nın yerine gelen Saiss vasatı aşamadı. Larin’den boşalan yere alınan Muleka verimsiz. Pjanic ve Alex’in bölgesinde oynayan Gedson, gölgede kaldı. Masuaku, Rıdvan’ın üstüne çıkmış değil. Büyük takım oyuncusu olmak, öyle kolay değil. Cenk’in yeri apayrı. Katkı verecektir mutlaka. Durum böyle olunca kendilerinden kulüp bulması istenen; Salih, N’Koudou hatta her sezon kiralık giden Boyd’a kurtarıcı gözü ile bakılmak durumunda kalındı. N’Koudou ve Salih en iyi transferler(!) olarak öne çıksa da, teknik patrona takıldılar. Futbolcular için erken olabilir ligin başı. Ama hoca için değil. Zirve yarışı içinde olması beklenen 4 büyüklerden sadece kendisi ve Trabzonspor’un hocası devam ediyor. Buna rağmen onların gerisinde kalmak olmaz! Beşiktaş böyle köprülerden çok geçti. Fenerbahçe derbisine kadar hoca ve ekibinin durumu netleşmiş olacak. Kartal’ın her zaman bir ‘B’ planı vardır. Büyük takım olabilmek de bunu gerektirir. (Orhan Yıldırım)