49 yıllığına peşkeş çekilen devlet arazileri

“Turizm Teşvik Kanunu”  yürürlüğe girdikten sonra, devletin sahibi olduğu özellikle sahil kısımlarındaki arazilerin 49 yıllığına yerli ve çoğunlukla da yabancı sermayeli şirketlere devredilmesinin de önü açılmış oldu.
Başlangıçta propagandası yapılan devlet arazilerinin kiraya verilmesindeki amaç olarak, yabancı sermayenin ülkemize çekilmesi ve turizmdeki istihdam oranını yükseltmek vardı. Fakat özellikle Muğla İl sınırlarındaki bu türden kiralamaları incelediğimizde aslında hiç de propagandası yapıldığı gibi istihdamı artırıcı bir etkisinin olmadığı görülmekte.
Buna belli bir kesim şimdi kafadan karşı çıkacaktır tabii ki, ama 49 yıllığına birilerine  “kullanım ve işletim hakkı verilen”  devlet arazileri üzerine yapılan işletmelerde eğer sadece sezonluk tabir ettiğimiz altı aylık istihdam sağlanıyorsa, devlet olarak büyük bir kaybımız söz konusu demektir. Çoğunluğu tarım arazilerinin hemen yanında olan ve çoğu tarım arazisini de bu kapsama sokan yasal düzenlemeler sonucunda haklı olarak bizim beklentimiz, tarımdan sağlanamayan girdilerin turizme açılan arazilerin üzerine kurulan işletmelerden sağlamak yönünde olacaktır.
Fakat yıl boyunca turizm faaliyetlerinin yapıldığı tek bölge olma özelliği bir türlü değişmeyen Antalya Bölgesi dışındaki tüm diğer bölgeler hâlâ altı aylık bir turizm ve istihdam faaliyeti göstermektedir. O zaman şunun burada muhasebesinin yapılması gerekmektedir; 49 yıllığına işgal ettirdiğiniz devlet arazilerinde yapılan işletmelerinin istihdam politikalarına müdahil olamıyorsanız, o zaman devlet olmanın anlamı nedir?
Bu devlet arazilerinin kullanım ve işletme hakkını 49 yıllığına devreder iken hiç kimse bu yatırımı yapacağını söyleyen firmalardan istihdam garantisi istemedi mi? Bu nasıl iştir ki; araziyi veriyorsunuz ama o arazi üzerinde kurulan işletmeye hiçbir istihdam zorlaması getirmiyorsunuz? Bu konu ciddi şekilde ele alınıp, yıllardır Muğla İl sınırları içinde bu şekilde yerli ve yabancı yatırımcılara tahsis edilen arazilerin üzerine kurulan işletmelerin, faaliyete geçtiklerinden bu yana sağladıkları istihdam oranları incelenmelidir.
İncelemeler sonunda 49 yıllığına devri yapılan bu araziler üzerindeki işletmelerin istihdam ve diğer gelir kalemlerinde ekonomiye katkıları öngörülenin altında ise, bu işletim ve kullanım haklarının iptal edilerek daha fazla istihdam ve gelir garantisi veren şirketlere devri yapılmalıdır.
Devletin elinde iken zarar ettiği için özelleştirilen veya uzun süreliğine kiraya verilen devlet işletmeleri, devir öncesi ve sonrasındaki yarattıkları artı değer oranlarına göre incelenmeli, ölü
yatırımlar diye tabir ettiğimiz özel şirketlere devredilmiş işletmeler yeniden değerlendirmeye tabii tutulmalıdır.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, devlete ait olan işletmeler daha fazla istihdam yaratsınlar ve ülke ekonomisine katkı sağlasınlar diye devredildiler. Bu beklentilere cevap vermeyen özel işletmelerin de yeniden özelleştirilmesi kadar doğal bir şey olmasa gerek. Yetkililere önerim, özellikle Muğla İl’indeki yabancı tur operatörlerine ait yatırımları incelemeye alıp, neden altı aylık işletmecilik yaptıklarının sorgulanması gerekmektedir.
Sonuçta hiçbir yatırım altı aylık işletmecilik ve istihdam sağlamak için yapılmaz, bu kadar devlet arazisi de bu kadar bir gelir ve istihdam için peşkeş çekilemez. Yatırımcılara turizm sezonunu uzatmaları için yasal baskılar yapılmalıdır diye düşünüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları