59 bİn bankacı işsiz kaldı

59 bİn bankacı işsiz kaldı
Avrupa’nın en büyük bankaları 2014’te toplamda 21 bin 500 kişinin işine son verdi. ABD’nin en büyük altı bankası ise geçen yıl toplamda 37 bin 500 kişinin işine son verdi

Geçen yıl ABD ve Avrupa’da 59 bin bankacılık sektörü çalışanı işsiz kaldı. Reuters’ın haberine göre, ABD’nin ve Avrupa’nın en büyük bankaları geçen yıl binlerce bankacıyı işten çıkardı. Batılı bankaların artan düzenlemeler ve sıkılaşan kanunların etkisiyle gelir kaybı yaşamasından dolayı, yeni işe alımlarında da küçülmeye gideceği belirtildi. Avrupa’nın en büyük bankaları 2014’te toplamda 21 bin 500 kişini işine son verdi. 2013’te bu rakam 56 bin 100 kişiydi. ABD’nin en büyük altı bankası ise geçen yıl toplamda 37 bin 500 kişinin işine son verdi. 2013’te 45 bin 700 kişiyi işten çıkarmışlardı. Avrupalı bankalardaki analistler, özellikle Euro Bölgesi’ndeki bankaların verimliliklerini artırmak adına yeniden işten çıkarma dalgası yaratabileceğine işaret etti. Londra merkezli danışmanlık şirketi Boston Consulting Group’un İdari Direktörü Aymen Saleh, “İşe alımlar zorlaşacak” dedi.

Deflasyon riski 
Bu arada, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, niceliksel gevşemeye rağmen Euro Bölgesi’nde deflasyon riskinin devam ettiğini belirtti. Fitch Ratings tarafından yapılan açıklamada, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) niceliksel gevşeme programına rağmen Euro Bölgesi’ndeki deflasyonun, Fitch’in risk radarında en büyük potansiyel risk olarak tanımlandığı bildirildi. Açıklamada, “Uzun vadeli enflasyon hala ECB hedeflerinin altında seyrediyor ve çekirdek enflasyon görünümü bastırılmış. Niceliksel gevşeme, zayıf euro ve güvenin artırılmasıyla Euro Bölgesi’nde uzun süren deflasyon riskini azaltmaya yardım edecek” ifadelerine yer verildi. 

Parasal sıkılaşma
Gelişmekte olan piyasaların, öncelikle Çin’deki yapısal düzenlemeler, ayrıca Rusya ve Brezilya’daki resesyon nedeniyle artan baskıyla karşı karşıya olduğu aktarılan açıklamada, “Tahminlerimize göre gelişmekte olan piyasalar 2015’te yüzde 3,6 ve 2016’da yüzde 4,2 büyüyecek” denildi. Açıklamada, düşük petrol ve diğer emtia fiyatlarının yanı sıra ABD’deki parasal sıkılaşmanın, gelişmekte olan ülkelerin dış finansmanı etkileyebileceği kaydedilerek, “Güçlü dolar ve yüksek faiz oranları gelişmekte olan piyasaların, yüksek kaldıraç gücü, zayıf politika çerçevesi ve politik kırılganlıklar gibi zayıf noktalarını ortaya çıkarabilir. Böylece gelişmekte olan piyasalarda riskler artabilir” öngörüsünde bulunuldu.