Cumhuriyetimizin kuruluşunun 85. yıldönümünü yurt genelinde düzenlenen çeşitli etkinliklerle doğudan batıya 7’den 70’e büyük bir coşkuyla; paneller, konferanslar, film gösterileri, balolar, defileler ve törenlerle kutladık.
85 yılın ardından tüm yaşanan zorluklara, ekonomik krizlere, çocukların arkasına sığınıp sokak savaşı başlatanlara, ülkemizi zor durumda görmek ve göstermek isteyenlere inat 7’den 70’e herkes “Cumhuriyet benimdir” diyerek bayrağına, bayramına ve bugünleri bizlere armağan eden Ata’sına sahip çıktı. Evet Cumhuriyet bizimdir. Dost düşman bunu böyle bile! Çoluk, çocuk, yaşlı Cumhuriyet’le eş çok kişi, herkes Anıtkabir’e koştu. Birçok ildeki kutlamaların yanı sıra özellikle Ankara’da Türkiye Gençlik Birliği’nin düzenlediği yürüyüşler, Cumhuriyet konserleri, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu’nun düzenlediği paneller, Devlet Konukevi’ndeki TED Cumhuriyet balosu, defileler, Cumhuriyet resepsiyonları başkente damgasını vurdu.
Coşkuyla kutlanan resepsiyonlardan birisi de Çayyolu Platformu’nun 22 - 31 Ekim arası Cumhuriyet’imizin 85. yılı münasebetiyle düzenlediği Sanat Festivali ve Cumhuriyet Resepsiyonu’ydu.
Kendileriyle sohbet ettiğim gecede Çayyolu Platformu Başkanı İlhan Tezel ve platformun sözcüsü Emekli Tümgeneral Remzi Şener şu açıklamalarda bulundular. “Biz Çayyolu halkının tamamından aldığımız güçle böyle bir birlik oluşturduk. Çayyolu Platformu Türkiye’nin en büyük sivil toplum platformudur. 27 dernek temsilcisinin bir araya gelerek (ÇAP) adı altında oluşturduğu güçlü bir sivil toplum örgütüdür” dediler. Kültür, Sanat ve Eğitim olmak üzere her alanda gönüllü olarak çalışmalar yapan platformda gözüme çarpan en önemli şey aydın, Atatürkçü, dinamizm sahibi ve hamleci insanların bir araya gelmiş olmasıydı. Partiler üstü duruşları ve herkesi kucaklayan tavırları ile hiçbir politik ve ideolojik saplantının arka bahçesi olmadan tamamen gönüllülük esasına bağlı olarak çalışıyor ve Atatürk hayranlıklarını her sohbette dile getiriyorlardı. Coşkuyla kutlanan Cumhuriyet resepsiyonundan böylesi sıcak izlenimlerle ayrıldım.
Burası çok önemli; vatanımızı bölmek isteyenlere inat kenetlenmiş bir sürü Cumhuriyet sevdalısı ile kutlandı Cumhuriyet Bayramı. “Hasta Adam” denilen Türk’ün 85 yıllık özgürlük ve zafer çığlığıdır Cumhuriyet. O gün paramparça olmuş bir imparatorluğun küllerinden doğan bir milletin Avrupa kapısına ulaşmasını sağlayan sosyal ve ekonomik yönden bir aydınlanma hareketi, kültürel bir gelişim ve kalkınmadır. Hak ve özgürlüklerimizin korunma altına alındığı, herkesin kendini ifade etme şeklidir. Cumhuriyet yaratıcı düşüncenin ve sanatın gelişmesi açısından da önemlidir. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti bulunduğu bölgesel konumu itibarıyla son derece hassas ve stratejik bir noktadır. Bu da demektir ki; dünya jandarmalığına heveslenen her gücün gözünü diktiği yerdeyiz. Hem Anadolu’ya hem İstanbul’a aynı anda sahibiz. Hem batının hem doğunun kültür köprüsüyüz.
Böylesi bir kültür beşiğinden uzak kalanlar için elma şekeri kıvamında bir ülkeyiz kısacası. Biz 1000 yılı aşan tarih sürecinin sonucuyuz. Tüm düşmanlara inat; 85 yıllık Türkiye Cumhuriyetiyiz biz...
