ABD 'Kürt kartı'nı koz yapma peşinde

ABD 'Kürt kartı'nı koz yapma peşinde
ABD 'Kürt kartı'nı koz yapma peşinde

BOP’ta kilit rol oynayan eski ABD Dışişleri Bakanı RiceWashington Post’a yazdığı makalede yılan diliyle zehir saçtı

BOP’ta kilit rol oynayan eski ABD Dışişleri Bakanı RiceWashington Post’a yazdığı makalede yılan diliyle zehir saçtı: Suriye’deki iç savaş bölünüş hikayesindeki son perde! Kürt meselesi hariç
tutulursa Türkiye de öyle...

 


Aba altından sopa gösterdi
ABD’nin 90 yıllık projesini 2003’te genişleterek ve BOP adıyla yeniden sahneye koyan eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, adım adım yürüyen projenin geldiği noktayı ve bundan sonra neler olabileceğini Washington Post’a yazdığı makalede ortaya koydu. Rice, Orta Doğu’da bölünüşün bitmek üzere olduğunu vurgularken, tek istisna yaptı: Türkiye’de Kürt meselesi!

 


Çok önemli ipuçları verdi
İşte, Rice’ın bundan sonra olacaklara ışık tutan yazısından ilginç ifadeler: Suriye, son perde. Ankara’nın güvenmediği Kürtlerin merkezinde yer aldığı mesele dışında Türkiye de öyle... Mısır ve İran’ın uzun ve devamlı bir tarihleri, güçlü ulusal kimlikleri var. Bu yüzden Türkiye de Suriye’deki savaşa çekiliyor. İran günümüzün Karl Marx’ıdır. Amerika artık harekete geçmeli!

 

 

ABD’den Türkiye’ye
“aba altından” sopa!
Eski ABD Dışişleri Bakanı Rice, yılan diliyle zehir saçtı: Suriye’deki iç savaş bölünüş hikayesindeki son perde! Kürt meselesi hariç tutulursa Türkiye de öyle
Arap Baharı ile birlikte Suriye’de yaşananlar, Eşbaşkanı Başbakan Tayyip Erdoğan’ın olduğu Büyük Orta Doğu Projesi’nin (BOP) adım adım uygulandığını  gösteriyor. Bugün yaşanan gelişmelerin işaretini ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, 2003’te “Fas’tan, Basra Körfezi’ne kadar, Türkiye de dahil, Orta Doğu’da 22 ülkenin sınır ve haritaları değişecek” diyerek başlatmıştı. ABD’nin 28. Başkanı Thomas W. Wilson’ın, 1920’de Paris Barış Konferansı’na sunulmak üzere Türkiye’nin parçalanmasını öngören haritanın, dolayısıyla Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) mucidinin temsilcilerinden ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Suriye’deki çatışmaların Orta Doğu’nun bölünüşünde son perde olabileceğini söyledi. Rice, “Hâlâ büyük ölçüde asimile edilmemiş bir durumda olan ve Ankara’nın güvenmediği, bağımsız bir millet olma umudu besleyen Kürtlerin merkezinde yer aldığı mesele dışında Türkiye de öyle” dedi. Mısır ve İran’ın uzun ve devamlı bir tarihleri, güçlü ulusal kimlikleri olduğunu vurgulayan Rice, “Bu yüzden Türkiye de Suriye’deki savaşa çekiliyor. Suriye’de olanları insani bir çatışma olarak tanımlamak geçen yılın en büyük hatasıydı. İran günümüzün Karl Marx’ıdır. Amerika artık harekete geçmeli” diye konuştu.

 

İsrail’e koruma kalkanı
Rice, BOP ile ilgili en çarpıcı açıklamayı ABD’nin güvenlikten sorumlu danışmanı olduğu 2003 yılında yapmıştı. Rice, “Orta Doğu’yu Dönüştürmek” başlıklı yazısında, Fas’tan Basra Körfezi’ne kadar Orta Doğu’da bulunan 22 devletin rejiminin, sınır ve haritalarının değiştirileceğini, Türkiye’nin de bunların içinde olduğunu vurgulamıştı. Buna göre, ABD bu proje ile kendisine rakip olabilecek muhtemel bir gücün oluşmasını engellemek istemekle birlikte, rakipsiz askeri gücü ve teknolojik imkanı ile Orta Doğu’yu kontrol altına almak istiyor. Bölgede bulunan petrol ve doğal gaz kaynakları üzerinde denetim sağlamanın yanında, İsrail’i koruma amacı da güdüyor.

 

Politikamız değişmez
26 Temmuz 2006’da İsrail Başbakanı Ehud Olmert’le Kudüs’te bir araya gelen dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, çantasından BOP dosyasını çıkararak “Yeni Orta Doğu için zaman geldi” demiş, Türkiye ile birlikte İran, Irak ve Suriye’yi de kapsayan Kürdistan projesi uygulamaya koymuştu. Barack Obama, 44. Başkan olarak koltuğa oturur oturmaz Wilson’dan Bush’a kadar gelen o haritayı gördü. Bush, ilk parçayı Irak’tan koparıp kuzeyde Kürdistan’ı kurmuştu. Sıranın kendisine geldiğini gören Obama da Suriye’nin kuzeyinden Kürdistan’ın ikinci parçasını koparmak için Esad’ı hedef aldı ve senaryoda figüran rolü verilen Türkiye bataklığa itildi.

 

Acı gerçek
Dost ve müttefik bildiğimiz ABD’nin Türkiye’ye kurduğu kumpas bunlarla sınırlı kalmadı. Terör örgütü PKK, Bush döneminde, Barzani’nin himayesiyle Kandil’e yerleştirildi, silah ve lojistik destek sağladı, karadan operasyon yapan Mehmetçiğin önü kesildi. Göreve gelen Obama da yine Kandil’i korudu. Bu net ve yalın gerçeklere rağmen Türkiye’den ABD’ye bakan “naif uzmanlar”, Obama’nın değiştireceği kaderi beklerken, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone acı gerçeği hatırlattı: Amerikan politikaları kişiye göre değişmez. ABD’de sandıktan kim çıkarsa çıksın, Türkiye politikası değişmez.


 

 

BOP nedir?
* Dünya petrol kaynaklarının yüzde 73’ünü kontrol altına alma senaryosudur.
* Kuzey Afrika’dan Basra Körfezi’ne kadar olan Müslüman coğrafyasında Batı çıkarlarına uygun yeni bir düzen kurma senaryosudur.
* Türkiye’yi bölme senaryosudur.
* İsrail’in yanında, Batı çıkarlarının jandarmalığını yapacak yeni bir Kürt Devleti kurma senaryosudur.


 

 

Erdoğan da Gül de
aynı kulvarda
Müslüman ülkeler üzerine Haçlı seferi düzenlediklerini açıkça söyleyen ve seferi Irak’tan başlatan George W. Bush’un, önce güvenlik danışmanı, sonra Dışişleri Bakanı olan Condoleezza Rice’ın ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) planı şimdi de Suriye’de uygulamaya konuldu. Bu planın destekleyicilerinden olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 8 Haziran 2005 tarihinde gazete ve televizyonlara şöyle konuşmuştu: “Büyük Orta Doğu Projesi’nde demokratik olarak görev üstlendik. Şu anda Orta Doğu coğrafyası üzerindeki ülkelere yapmış olduğumuz ziyaretler de bunun açık ve net örnekleridir.” Başbakan Erdoğan, 2006 yılında ise “Türkiye’nin Orta Doğu’da bir görevi var. Biz BOP’un eşbaşkanlarından bir tanesiyiz ve bu görevi yapıyoruz” demişti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, 2006’da, “BOP içinde ABD ile birlikte hareket ediyoruz. BOP, Türkiye’nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile ortak hareket
ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi götürmek” diyordu.