Psaki, “Önceden de var olan aynı endişelere sahibiz, bu nedenle bu konudaki (uçuşa yasak bölge) pozisyonumuz değişmedi” dedi.
“Uçuşa yasak bölge pozisyonumuz değişmedi” diyen Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Türkiye’nin
koalisyondaki sorumluluklarının arttığını bildirdi
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, Suriye topraklarında uçuşa yasak bölge oluşturulmasına ilişkin ABD’nin pozisyonunda herhangi bir değişikliğin olmadığını belirtti. ABD, Ankara’nın ısrarla üzerinde konuyu ABD sürekli reddediyor. Psaki’ye, günlük basın brifinginde, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun BBC’ye verdiği mülakatta, Suriye’de uçuşa yasak bölge oluşturulmasına ilişkin yorumları hatırlatılarak, ABD’nin bu konudaki pozisyonu soruldu. Psaki, “Türk yetkililerle istekleri, ne görmek istedikleri üzerine görüşmeye devam ediyoruz. Önceden de var olan aynı endişelere sahibiz, bu nedenle bu konudaki (uçuşa yasak bölge) pozisyonumuz değişmedi” dedi. Türkiye ve bölgedeki diğer ülkelerle, terör örgütü IŞİD’le mücadelede uluslararası koalisyona sağlayacakları katkılara dönük görüşmelerin devam ettiğini söyleyen Psaki, bir soru üzerine “Türkiye, sadece askeri açıdan değil, örgütün finansal kaynaklarının kurutulması, yabancı savaşçılara karşı önlem alınması, (IŞİD’in) İslam karşıtı propagandasına karşı çıkmanın da bulunduğu diğer birçok noktalarda da koalisyondaki sorumluluklarını artırıyor. Türkiye ile tüm bu alanlarda çalışıyoruz. Onlarla ileriye dönük rolleri üzerine görüşmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Peşmergeye destek
Psaki, Kürt yönetiminin Ayn el-Arap’a karadan gönderdiği yaklaşık 160 kişilik Peşmerge gücünün kentte nasıl bir fark oluşturabileceğine yönelik soruya ise şu yanıtı verdi: “Bildiğiniz gibi bu sadece IŞİD’i zayıflatma, yok etme ve onları bölgeden püskürtme çabalarının tek öğesi değil. Son birkaç haftadır artırdığımız çok sayıda hava saldırısı var. Türkiye sınırı boyunca mültecileri kabul etmeye devam etti. Bu (Peşmerge) sadece bir öge. Bunun kesinlikle etkili olacağına inanıyoruz ve sahada çalışacak bir partnere sahip olmanın önemli olduğunu düşünüyoruz.”
