Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

ABD utanmalıdır Böyle gaddarlık, vahşet görülmemiştir

Amerikan Senatosu’nun Merkezi Haberalma Örgütü CIA’nın 11 Eylül saldırıları sonrası terör şüphelilerine uyguladığı işkence içeren  “tutuklama ve sorgulama tekniklerine dair raporu” insanı dehşete düşürmektedir. Böyle “gaddarlık” ve “çağ dışı şiddet” tarihte az görülmüştür.
5 yıllık bir çalışmanın ürünü olan ve yaklaşık 6 bin sayfa olduğu belirtilen raporun elimdeki 528 sayfalık özetinde CIA’nın uluslararası yasaya dayanmadan yakaladıkları esirlere yasaların dışında zarar verme ve acı çektirme taktikleri uyguladığı ifade edilmektedir. Raporda,  “CIA tarafından 11 Eylül sonrasındaki yıllarda kullanılan acımasız sorgulama teknikleri esasen yararsız ve gizli servisin Kongre’ye ve kamuoyuna söylediği gaddarlıktan çok daha fazla” ifadesine yer verilmektedir. Raporda eski başkanlardan George W. Bush döneminde CIA’nın gizli sorgu odalarında, 2001-2009 arasında, en az 119 kişiye yönelik gözaltısı değerlendirildi. Rapor, istihbarat teşkilatının sorgulama programını  “liyakatsiz ve son derece kusurlu”  yönettiğine vurgu yaparken, Bush yönetiminin uygulanan yöntemlerle ilgili yeterince bilgilendirilmediğine işaret etmektedir. Rapor, sorgulama programını yönetenlerin zaman zaman başkan Bush yönetiminin ve kurumun onayladığı yöntemlerin dışında hareket ettiğine yer verirken, CIA’nın işkence teknikleri olarak inanılmaz yöntemleri uyguladıkları ortaya çıktı. İnsan insana bunu yapamaz diyeceğimiz şekilde tutsaklara işkence yapıldı. Nedeni, işlediği suç ne olursa olsun bu yöntemlerin uygulanmış olması, ABD yönetimini kontrolünde tutan güçlerin ne denli acımasız/merhametsiz olabileceğini göstermektedir. Komitenin raporunda, kullanılan yöntemlerin daha önce açıklananlardan çok daha vahşice olduğu, tutukluların çırılçıplak soyularak başlarına siyah çuvallar geçirildiği, tamamen karanlık ve soğuk odalarda zincirlendikleri, uyumalarına izin verilmediği, koridorlarda çıplak halde sürüklenerek dövüldükleri, anal yolla beslendikleri veya anal yolla sıvı verildikleri, cinsel tehdide maruz bırakıldıkları gibi birçok farklı işkence yöntemine de başvurulduğu belirtildi.
Önceki gece televizyonda CIA, bana göre Cürüm İşleme Ajansı,  Başkanı John Brennan’ın rapor ile ilgili açıklamalarını da dinledim. Brennan her ne kadar da kullanılan yöntemlerin amacını aştığını belirtse de ulusal güvenliğin söz konusu olduğu durumlarda bunun normal karşılanmasının gerektiği gibi saçma sapan laflar etti. Brennan, bazı işkence yöntemlerinin tiksindirici olduğunu da itiraf etti. Dünyadaki her kurum gibi CIA’nın da “ufak hatalar” yapmasının normal olduğunu ifade eden Brennan, sorgulama tekniklerinin sert ve korkunç bir şekilde mahkûmlara uygulandığını kabul etti. ABD basını ve birçok kurum ve kuruluş CIA yöntemlerini lanetleyerek, sorumluların muhakkak hesap vermeleri gerektiğini vurgulamaktadır. New York Times gazetesinin  “İşkence ve Yalanlar Kaydı” başlıklı başyazısında, Senato raporunun,  “akıl alması güç, hazmedilmesi daha da güç bir ahlaksızlığın portresi” ifadesi kullanıldı. USA Today gazetesi de, bu olayın,  “CIA’nın sınırlarını aşması, işini kötü yönetmesi ve yüzleştirildiğinde de yalan söylemesinin” ilk örneği olmadığı ve muhtemelen sonuncusu da olmayacağı yorumunda bulundu. Gazete başyazısında, CIA’nın uyguladığı  “vahşice sorgulamaların” ,  “Amerika’nın ideallerine zarar verdiğini”  belirterek, CIA’nın programının  “korkunç”  biçimde idare edildiği görüşüne yer vermiştir.
Başkan George W. Bush’un o yıllardaki yardımcısı Dick Cheney, Bush’un CIA’nın sorgulama tekniklerinden tamamen haberdar olduğunu söyledi. Senato raporunda ise dönemin siyasilerinin aldatıldığı belirtiliyordu.
Yayınlanan raporun içeriği ABD için yüz karasıdır. ABD’nin işlediği suçlarla ilgili milyonlarca belge ve binlerce kitap vardır. CIA birçok ülkede sayısız masum insanın canına kıymıştır. Ve maalesef bunların hepsi güya demokrasi ve insan hakları adına yapılmıştır. Ne var ki böyle çirkin bir raporun gizlenmeden açıklanması da ABD demokrasisinin, hukuk sisteminin övüneceği bir başarıdır. Birçok sözde demokrasi şampiyonu ülkenin, bırakın bu tür raporları yayınlamayı, bu tür incelemeleri yaptıracak cesareti bile gösteremedikleri bilinmektedir. Bu bakımdan raporun hazırlanmasına öncülük eden başta Senatör Dianne Feinstein olmak üzere arkadaşlarını kutlamak lazımdır. İnsan haklarına ve hukukun üstünlüğüne inanan ve bu yönde çalışan 81 yaşındaki Feinstein gibi insanlara olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları