ABD’nin 2030 raporuna nasıl ulaşıldı? -2-

Böl ve yönet görüşünü, İsrail stratejik düşüncesinde daha keskin bir şekilde ifade eden çalışma; 1982’de Dünya Siyonist Örgütü’nün yayın organı olan Kivunim (Yönler) dergisinin Şubat 1982’de yayınlanan 14. sayısında gazeteci ve eski bir İsrailli diplomat olan Oded Yinon tarafından ortaya konulmuştur. İbranice yayınlanan “İsrail İçin 1980’lee Stratejisi” başlıklı yazıda Yinon, İsrail için kalıcı güvenliğin Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yabancı güçler tarafından sınırları “geçici karttan evler” olarak çizilen Müslüman Arap dünyasının sınırlarının yeniden çizilmesinde görmektedir. (Israel Shakak, The Zionist Plan for he Middle East içinde Oded Yinon, A Strategy for Israel in the Nineteen Eighties.)
Yinon, Türkiye ve İran’ın da etnik yapılarının istikrar sağlamaktan uzak olduğunu tartıştığı bütün Orta Doğu ülkelerinin etnik yapılarını incelediği bölümden sonra bu durumun, İsrail için riskler ve sorunlar içermekle birlikte çok kapsamlı fırsatlar da ortaya çıkardığını savunmaktadır.
Yinon, Suriye’nin bugünkü sınırları içinde altı yeni devletin kurulmasının İsrail’in güvenliğini sağlayacağını ileri sürmektedir. Yinon’a göre bu bölünme şu şekilde olmalıdır: “Suriye, etnik ve dini yapısına uygun olarak bugün Lübnan’da olduğu gibi çeşitli devletlere ayrışacaktır. Kıyıda bir Şii-Alevi devleti, Halep bölgesinde Sünni devleti, Şam’da buna düşman bir başka Sünni devleti, Havran-Kuzey Ürdün-Golan bölgesinde de bir Dürzi devleti. Bu yapı, barış ve güvenliğimizin garantisi olacaktır ve bu hedef erişebileceğimiz kadar yakındır.”
Yinon’a göre Irak, İsrail’in güvenliği için Suriye’den daha büyük bir tehdittir, çünkü daha güçlüdür ve onun parçalanması Suriye’nin parçalanmasından daha önemlidir. Yinon, Irak-İran savaşının Irak’ı parçalayacağına inanmıştır. İsrail’in güvenliği için Irak’ın üçe bölünmesi gerektiği görüşü ortaya atılmıştır. Yinon’a göre Irak’ın bölünmesi; Osmanlı döneminde Basra, Bağdat, Musul idari bölünmesi esas alınarak, etnik ve mezhep temelleri üzerinde kuzeyde bir Kürt devleti, ortada bir Sünni ve güneyde Şii devleti olarak gerçekleşmelidir.
Yinon’un makalesine atıfta bulunan Ralph Schoenman, “Siyonizmin Gizli Tarihi” adlı eserinde şöyle demektedir: “Irak devletini parçalamak cebir işlemi çözmeye benzemez. İsrail parçalanmanın ardından kurulacak uydu devletlerin sayılarını, nerede kurulacaklarını ve kimlerin üzerinde egemen olacaklarını kararlaştırmıştır.”
Eric Wallberg, 1996’da Richard Perle, James Colbert, Charles Fairbanks, Jr., Douglas Feith, Robert Loewenberg, David Wurmser ve Meyrav Wurmser’in birlikte hazırladığı “A Clean Break: A New Strategy for Securing the Realm” adlı çalışmanın Yinon’un görüşlerini 2000’lere taşıdığını belirtmektedir. Gerçekten de Richard Perle tarafından kaleme alınan bu çalışma, Yinon’un makalesi kadar sert köşeler içermese de onun zihinsel yol haritasını izlemekte, Saddam Hüseyin’in devrilmesini, Suriye’nin ezilmesini önermektedir.
Bugün Orta Doğu’da ve Suriye’de yaşananları, yukarıda anlatılanlar çerçevesinde düşünmenin, zihin açıcı olduğu muhakkaktır. Orgeneral Wesley K Clark, 1997-2000 yılları arasında NATO’nun Avrupa Birlikleri Komutanı olarak görev yapmış ve Kosova operasyonunu yönetmiştir. Daha sonra Washington’da bazı görevler alan Org. Clark, Irak’ın işgalinden sonra (Modern Savaşları Kazanmak-Irak, Terörizm ve Amerikan İmparatorluğu) adlı bir kitap yayınlamıştır.
Org. Clark, bugün Orta Doğu’da gerçekleşen süreci anlamamız için önemli olan bilgiler vermektedir: “Kasım 2001’de Pentagon’a geri döndüğüm zaman yüksek rütbeli bir kurmay subay ile sohbet etme fırsatı buldum. Evet, Irak’a karşı bir operasyon için hâlâ iz sürüyorduk söylediğine göre. Ancak daha fazlası da vardı. Bu beş yıllık bir planın parçası olarak konuşulmuştu ve toplam yedi ülke söz konusuydu. Irak ile başlanacak sonra Suriye, Lübnan, Libya, İran, Somali ve Sudan gelecekti. Evet, diye düşündüm bu onların ‘bataklığı kurutmak’ diye konuştuklarında kastettikleri şeydi. Aynı zamanda bir Soğuk Savaş yaklaşımının da kanıtıydı. Terörizmin bir devlet sponsoru olması gerekirdi. Ve bu devlete saldırmak daha etkili olurdu.”
Bugünlere işte böyle geldik. Daha devam edeceğim...
- Yorumlar 0
- Erdoğan-Bahçeli Bölünme Anayasasına Neden Karşıyım?20 Aralık 2016 Salı 00:00
- Suriye'nin kuzeyinde işler gittikçe daha kötüye gidiyor04 Ekim 2015 Pazar 00:00
- 400 milletvekili olsaydı ne olacaktı?27 Eylül 2015 Pazar 00:00
- Güneydoğu Anadolu'da son durumun fotoğrafı20 Eylül 2015 Pazar 00:00
- Seçim güvenliği için sıkıyönetim kaçınılmaz13 Eylül 2015 Pazar 00:00
- 1 Kasım seçimlerine giderken Türkiye'nin durumu nasıl tanımlanabili04 Eylül 2015 Cuma 00:00
- Seçimler Öncesinde AKP'nin Büyük Açmazı30 Ağustos 2015 Pazar 00:00
- Erken genel seçime giderken23 Ağustos 2015 Pazar 00:00
- Kıbrıs'ta neler oluyor?16 Ağustos 2015 Pazar 00:00
- Savaş başlıyor ve seçimler09 Ağustos 2015 Pazar 00:00
- Neden MHP09 Nisan 2015 Perşembe 00:00
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.