Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

ABD'nin uzun vadeli oyunu!

ABD'nin başında İslam düşmanı bir başkan var. Patavatsız, dengesiz, frensiz ve sigortasız. Başkan Trump İsrail'den daha fazla Arz-ı Mevut'cudur. Kudüs'ü İsrail'in üç bin yıllık başkenti olarak görmektedir. Yalnız İslam dünyasını değil bütün dünyayı karşısına alma pahasına Kudüs'ü İsrail başkenti yapma inadını sürdürmektedir.

Trump, Orta Doğu'da birlik, bütünlük ve barış içinde bir İslam devleti bırakmamaya kararlıdır. Bunun için geçmişte SSCB'ye karşı sürdürülen politikanın aynısını İslam ülkelerine karşı devreye sokmuştur. Bu bağlamda İslam ülkeleri birbirine karşı kullanılmaktadır. Sünni İslam ile Şii İslam'ı karşı karşıya getirip çatıştırarak İslam ülkelerini güçten düşürmek temel ABD politikasıdır.

Bu bağlamda ABD arkasına taktığı Mısır, Suudi Arabistan ve BAE vb. ülkeleri İsrail lehine İslam aleyhine kullanmaktadır. PKK/PYD/DAEŞ gibi terör örgütlerini de bölgeyi dizayn etme için alt yapıyı hazırlamada bir gerekçe olarak kullanmaktadır. Bu nedenle ABD'ye 'dostun ya da stratejik müttefikin kim?' türünden sorular sormak anlamsız lakırtılardır.

Hedef ülkeler: Türkiye ve İran!

İslam ülkeleri arasında Türkiye ve İran hedefe oturtulmuş iki güçlü ülkedir. Son zamanlarda Türkiye/İran ve Suriye arasındaki Soçi görüşmeleri ve Astana Süreci ABD'nin kimyasını bozmuştur.

Türkiye'nin S-400'leri Rusya'dan alma girişimi ise ABD'yi çıldırtmıştır. Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı ise ABD ve kara gücü olarak kullandığı PYD'yi çileden çıkarmıştır.

ABD açıkça "İslam'ı vur, İsrail'i kur" stratejisini devreye sokmuştur. Bu amaç için ABD ilk önce güdümündeki İslam ülkelerini kullanmaktadır.

Düşünün bir kez, İsrail'in sesi konumundaki Birleşik Arap Emirlikleri'nden "Tahran ile Ankara'nın bölgedeki hırslarıyla mücadele etmek için Arap âlemi birleşmelidir" çıkışı gelmiştir.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Enver Gargaş, "Arap dünyası Tahran ve Ankara tarafından yönetilmeyecektir" paylaşımında bulunmuştu.

Sahibinin sesi Suudi Prens Salman bin Muhammed, bölge ülkeleri Türkiye ve İran ile Katar'ı şeytan üçgeni olarak tanımlamıştır.

Salman bin Muhammed'nin Türkiye'ye saldırmak için gerekçesi de hazırdır: "Erdoğan'ın yönettiği Osmanlılar, Müslüman Kardeşler'i de kullanarak halifeliği yeniden getirmek istiyor. İran ideolojik devrimini yaymak istiyor." Bu ülkelerin Müslümanlığı bu kadardır.

Bunlar çoğu zaman Filistin'in değil İsrail'in yanında tavır ortaya koyuyorlar. Kudüs'ü işgal altında tutanlarla değil İran'la savaşmanın yollarını arıyorlar. Şimdi açıktan İran'ın yanına Türkiye'yi de koymuş bulunmaktadırlar. 

Türkiye'de birileri "ümmet...ümmet" diyor da ümmetin kalbi sayılacak coğrafyalarda yaşayan Müslümanlar İslam'ın değil ABD'nin peşindedir. Birinci Dünya Savaşı sırasında da Osmanlı'nın değil İngiltere'nin yanındaydılar. Bugün Afganistan ya da Suriye'den gelen mülteciler serbest bırakılsa tamamına yakını İslam ülkelerine değil Avrupa'ya gidecektir!

ABD'nin uzun vadeli intikam planı!

Saddam Irak'ına, Türkiye'ye yığacağı on binlerce ABD askeriyle müdahale etmek amacını, 1 Mart tezkeresiyle engelleyen Türkiye'ye karşı ABD'nin öfkesi yıllarca dinmemiştir. Süleymaniye'de Mehmetçiğin kafasına çuval geçirme, PKK'yı Türkiye'ye karşı koruma ve kullanma ile Türkmenleri yok sayma ABD'nin Irak'ta uyguladığı taktiklerden bir kaçıdır.

Gelinen aşamada Türkiye'nin İran'la yakınlaşması, Rusya ile ilişkilerini sıklaştırması, S-400 alımı, BM'deki Kudüs kararı ABD'yi sanılanın da ötesinde öfkelendirmiştir. Dahası her şeyi göze alarak Suriye'deki terör yuvalarına karşı harekete geçen Türkiye'ye karşı ABD uzun vadede elinden gelen ne varsa hepsini yapacaktır.

ABD'de devlet kadroları giderek daha da fanatik İran ve Türkiye karşıtlarıyla dolduruluyor. Önümüzdeki süreçte akıl ve sağduyusunu iyice yitirmiş ABD'nin entrikalarına karşı Türkiye hazır olmalıdır. Türkiye yönünden Trump geçici bir fenomen değil, kurumsal bir ABD politikasının gerçeğidir. Türkiye hesabını buna göre yapmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları