Abidik gubidik referandum!

Binali Yıldırım, "Türkiye'ye içeride, dışarıda niye saldırıyorlar, düşündünüz mü? Türkiye, son 15 yıldır uydu devlet değil, dümen suyuna giren bir ülke değil, kararını kendi veren bir ülke. Başkalarının verdiği kararları uygulayan bir ülke değil. Açıkça kıskanıyorlar" dedi!

Türkiye'nin kendi kararları ile hareket eden bir ülke olmasını kim istemez?

Fakat kararlarını kendi başına veren bir ülke, Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanlığı yapar mı? Üstelik bu projenin haritasında 22 İslam ülkesi ile birlikte Türkiye de bölünmüş olarak tasarlanmışken...

***

Binali Bey'in de içinde olduğu iktidar, Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanlığı gereği, Libya'da ve Suriye'de iç savaş kışkırtıcılığını kendi kararıyla mı yaptı?

"NATO'nun ne işi var Libya'da?" deniliyordu, bir gün sonra, İzmir'in Libya'ya müdahale eden NATO uçaklarının merkezi olarak kullanılmasına kim izin verdi?

Suriye ile sınırlar bile açılarak tek devlet haline gelinecekken, Esad'ı, aniden Esed yapan ve iç savaşı sürdüren terörist gruplara "lojistik destek" veren kimdi?

"Suriye ile savaş çıkartmak sorun değil, Suriye'den Türkiye'ye birkaç bomba attırırım, buradan savaş gerekçesi çıkar" demek ne anlama geliyor? Şimdi de İran ile gerginlik çıkarmak, Türkiye'nin kararı mıdır?

***

Binali Yıldırım'ın "Abidik gubidik birtakım işler oluyor. Bir bakıyorsunuz hiç aklımıza gelmeyen biri başbakan olmuş" sözleri ise harfiyen doğrudur! Bu itirafı başbakan olarak yaptığı için sözleri kıymetli oluyor. Yoksa, Türkiye'de siyasi partilerin nasıl kontrol edildiğini, kimlerin başbakan ve dışişleri bakanı olacağına hangi güç odaklarının karar verdiğini, çok insan biliyor! Meselâ Şevket Kazan hepsinin ciğerini biliyor!

CIA şefi Graham Fuller'in Türkiye'de artık Kemalizm'in modasının geçtiğini ve "Ilımlı İslâm"a öncülük etmesi gerektiğini ileri sürmesinden ve Fazilet Partisi'ndeki gençlerin baskın çıkacağı ve "Yenilikçi Hareket"in "Ilımlı İslâm"a liderlik yapacağını söylemesinden sonra neler olduğunu da herkes biliyor değil mi? "Erbakan'ın üzerine beton döktük" diyenlerin, kimlere yol verdiği belli değil midir?

Morton Abramowitz, Mark Grossman, Graham Fuller, Elizabeth Shelton, Caroline Hagins, Silwer Lawrens, Kenny Bob, Sir David Logan gibi isimler, neyi ifade ediyor?

Bunlar son 30 yıldır Türkiye'de kimin dümencisi oldu?

Bu isimler son 30 yıldır hangi siyasilerle görüştü ve bu görüşmelerin sonunda ne oldu? 

Fuller'in "Atatürkçülük ölmüştür. Ulus devletler dönemi bitmiştir. Türkiye, Osmanlı gibi çok kültürlü, çok dinli ve çok ırklı bir yapıyı benimsemelidir. Bunun için en iyi yol Ilımlı İslâm'dır. Etnik kimlikler kendilerini ifade edebilmelidir" sözlerini, dini buyruk gibi kabul ederek 15 yıldır kim tekrar ediyor?

Fuller'in "Yeni Türkiye Cumhuriyeti" diye kitap yazarak, Türkiye'yi Türk devleti olmaktan çıkarma projesini aynı adla savunan kimdir? 

Bugün bile etnik kökenleri tek tek sayıp Türk Milleti'ni de o etnik gruplardan biri gibi zikreden kimdir?

***

Binali Bey, "Buradan tek adam, diktatör çıkar mı? Halkın seçtiği diktatör olur mu? Bunlar külliyen yalan, kuyruklu yalan" diyor!

Alman meclis binasını yaktırıp, OHAL ilan ederek diktatör olan Hitler'i Alman halkı seçmedi mi?

Şimdi Türkiye'de 15 Temmuz'daki darbe girişiminden Türk Milleti'nin egemenliğini bir kişiye teslim etme projesi çıkarmak, yeterince abidik gubidik bir iş değil mi?

Yazarın Diğer Yazıları