ABK dosyasındaki çok pis kokular

İçişleri Bakanlığı’na 2024 Temmuz tarihinde atanan Ali Yerlikaya öncelikle Ankara ve İstanbul başta olmak üzere emniyet teşkilatında yeniden yapılanma gerçekleştirdi.

Yerlikaya mafyalaşan suç örgütlerine, uyuşturucu baronlarına ve teröristlere karşı açık bir savaş veriyor.

Türkiye genelinde suç örgütleri tek tek temizleniyor.

Daha önce bunları yazdığımı da hatırlarsınız.

Sadece Türk değil yabancı suç örgütlerinin Türkiye yapılanması da çökertiliyor.

İçişleri Bakanlığı kaynaklarından aldığım bilgilere göre geçmişte yakalanan mafya örgütünün sanıkları delillerle yargıya sevk edilmelerine rağmen savcılıklardan “Kovuşturmaya yer yok” (KYK) kararları aldılar...

Yerlikaya tarafından Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Engin Dinç ve yardımcıları yurt dışına kaçmak isteyen Ayhan Bora Kaplan’ı havaalanı yolunda yakalayarak etkisiz hale getirdi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri yurt genelinde bu örgüt mensuplarını tek tek ortaya çıkararak soruşturma dosyalarını Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına teslim ettiler.

Savcılık tarafından hazırlanan iki ayrı iddianame Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve yargılanmalarına başlandı.

Mafya örgütü lideri Kaplan’ın 10 milyar lirasına ve 189 süper lüks aracına el konuldu.

Aldığım bilgilere göre emniyette, yargıda, siyasette ve bürokraside Kaplan örgütü ile iltisaklı bazı kişiler hakkında inceleme ve soruşturmanın hâlen devam ettiğini de öğrendim.

İzmir cezaevinde tutuklu olan Ayhan Bora Kaplan’ın kendisini kurtarmak için devlet içinde yer alan ve örgütü ile iltisakı olan şahıslar hakkında itiraflarda bulundu.

Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün de bu itiraflar doğrultusunda yeni dosyalar açtığı ve soruşturmanın genişletildiğini bakanlık kaynaklarımdan öğrendim.

Bu soruşturmalardan tedirgin olan emniyet, yargı ve bürokrasi içerisindeki bazı güç odakları, Kaplan dosyası ile iltisaklarının ortaya çıkarılmasını engellemek için harekete geçtiler.

Yurt içinden, yurt dışından FETÖ/PDY örgütü ile iltisaklı kişiler, sosyal medya paylaşımları ile hatta bazı yandaş medya çalışanları vasıtasıyla Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki kadroya saldırmaya, iftiralar atmaya, kumpaslar kurmaya başladılar.

Edindiğim bilgiye göre bu mafya örgütü emniyet teşkilatı içerisinde, adliyede, basın yayın organlarında emniyette ve devlet aleyhinde birçok iftira ve manipülasyon yapma gücüne hâlâ sahip.

Kurdukları kumpaslar ve hazırladıkları manipülatif raporlarla soruşturmayı yöneten görevlileri yıldırmak, soruşturma ve iddianamelerde şüphe yaratarak mafya örgütünün aleyhine mahkemede ifade verecek tanıkları korkutmak istemekteler.

Değerli okurlarım,

AKP iktidarının kovid salgını döneminde her gün yaptığı basın toplantıları nedeniyle Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’yı takdir ve tebrik etmiştim.

Bugün de ikinci olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı bir kez daha kutluyor ve tebrik ediyorum.

Özellikle Ayhan Bora Kaplan’ın yargılanmasını sağlayan ve devam eden soruşturmaları tüm tehditlere, iftiralara ve şantajlara karşı yılmadan devam ettiren Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç ve yardımcıları ile soruşturmalarda emeği geçen tüm teşkilatı kutluyorum.

***

Değerli okurlarım,

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İstanbul’da Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamalarına izin verilmediğini ve verilmeyeceğini açıkladı.

Bu kararı kuşku yok ki Yerlikaya değil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi.

CHP lideri Özgür Özel’in Türk polisi ile karşı karşıya gelmesi için hazırlanan kumpasa Özel sağduyulu şekilde karar vererek meydan vermedi.

Televizyonlarda yayınlanan videolarda bir grup alçağın önlem alan kahraman Türk polisine şerefsizce saldırdığını da görüp şu fotoğrafı aldım:

arbede.jpg

Kalkanları ile sıra halinde duran polislerimize alçakça saldırdılar. Ve sonuçta polisimiz gazla, copla, su sıkarak hatta plastik mermi atarak müdahale edip bu alçak grubu dağıttı.

Dünyanın her yerinde polis kendisine saldıranlara haklı olarak böyle yanıt veriyor.

Taksim’de 1 Mayıs kutlamak Anayasa Mahkemesi kararı ile serbest bırakılması gerekirdi. Bırakılmadı.

Paspas gibi çiğnenen anayasal haklar verilmedi, Anayasa Mahkemesi kararı bir kez daha uygulanmadı.

Taksim’de mitinge izin vermeyen AKP iktidarını şiddetle kınıyorum.

Türk polisimize alçakça saldıran şerefsizleri de şiddetle ve nefretle kınıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları