Acaba Tayyip Erdoğan kendine sordu mu?

Çok merak ediyorum. Yurt dışına her çıktığında bir devlet protokolüyle karşılaşan Cumhurbaşkanımız onlarla Türkiye'yi kıyaslıyor mu acaba? Mesela Rusya ziyaretine gitti orada bir cami açılışı yaptı. İkili temaslarda bulundu. Kendi kendine hiç sorgulama yaptı mı acaba?

        "Ben, başı terörle belada bir ülkenin Cumhurbaşkanıyım. Şu karşımdaki Putin, daha dün yerlerde sürünen bir ülkenin devlet başkanı bile değildi. Adam ülkesini sadece kurtarmadı. Dimdik ayağa kaldırdı. Adeta bölgesel gücüne yeniden dönen Rusya yarattı. Bense başında türlü açmazlar bulunan bir ülkenin Cumhurbaşkanıyım..."

        Belki yapmıştır, belki de sıradan bir ilişki olarak temaslarını sürdürüp geri gelmiştir...

Bilinmez...

Ancak olması gereken neydi biliyor musunuz?

Derinlemesine bir kıyas ve anlamlı bir karşılaştırma yapmaktı...

Dünyanın Kuzey yarım küresinde varlığını yeniden hissettiren Rusya'nın bağrında taşıdığı onca ırk, mezhep, din ve kültür farkına rağmen, güçlü bir devlet haline nasıl geldiği ve bunu nasıl sürdürdüğünün bir açıklaması olmalı değil mi?

Hadi eskiden tek partili zorba bir rejim vardı ve bunu başarıyordu. Onca toplum sesini çıkaramıyordu.

Peki şimdi?

Şimdi ne yapıyor da Türkiye'de ayrı devlet kurmak için terör estirip kan dökmek isteyen PKK (Kürtler) orada susuyor?

Türkiye'de yeniden Pontus devleti kurmak için çalışan Yunanistan, Rusya'daki Rumları neden örgütlemiyor?

Peki, Çeçenler neden ve nasıl susturuldu?

Onu da bırak ne özelliği var ki bu Putin denen adamın, ülkesini derleyip toparladığı yetmiyormuş gibi bir de bizim Giray Han'ın güzel yurdu Kırım'ı yuttu?

Acaba Tayyip Erdoğan bir kendine bir de Putin'e bakıp bunları aklından geçirdi mi?

Öyle ya ikisi de aynı zaman diliminde iktidara geldi sayılır. Putin, ülkesini 13 yılda ABD'nin karşısına süper güç olarak çıkarırken, Tayyip Erdoğan, bütün politikalarında tarihsel yanılgı ve aldatılmışlıkla hezimeti oynuyor. Üstelik "yanıldık" itirafları bizim tespitimizden çok kendilerinin sözleri.

Erdoğan'ın aldığı bütün kararlar, Türkiye'yi içinden çıkılmaz hale getirirken, Putin'in aldığı bütün kararlar Rusya'yı Kırım'ı yutup topraklarına katacak, Suriye'ye üs kuracak, ABD'yi Ukrayna'da hezimete uğratacak güç haline getirdi...

Putin en büyük baş belası saydığı Çeçen direnişini kırdı. Tayyip Erdoğan, göz yumduklarının bedelini pusuda asker ve polise sıkılan kurşunla ödüyor.

Rusya dünyanın en demokrat, en toleranslı, en insan hakları uygulayıcısı ülkesi mi ki onca millet, onca dini grup ve onca halk, bu ülkede gıkını bile çıkarmadan yaşıyor...

Bizde PKK'yı demokrasiyle, sürekli tavizlerle besleyip göz yumarak veya pazarlık ederek önleyeceğini sananlara Rusya dersi yeter...

Rusya'da bütün halklar Rus vatandaşı (yani Rus), hepsi resmi dil Rusçayı konuşuyor ve yazıyor. Ve hepsi de Rusça eğitim alıyor. Sıra Türkiye'ye gelince Türk olmayı başta Cumhurbaşkanı olmak üzere ırkçılık, kimlik dayatması sayanların ırki uzantıları orada neden sesini çıkarmıyor? Rus olmak iyi de Türk olmak mı kötü?

        Peki, Rusya örneği bize bunların dışında başka ne ders veriyor?

        Kararlı lider, güçlü devlet, nitelikli ve istikrarlı politikalar, devlet yönetiminde bütünlüğü sağlar; sorunları çözer. Devletin yönetim şekli ne olursa olsun, iyi yönetilen bir ülkede isyan başarılı olamaz.

Rize'de Atatürk heykelinin yerine bardak dikmeye kalkan zihniyet! Hıristiyan egemenliğinde yaşayan 170 milyon dolarlık bir cami açılışı için gittiğiniz Rusya'nın üst egemen dinini, egemen dilini, egemen ırkı Rus'u ve egemen toplumu Rus Devlet siyasal kişiliğini kabulleniyorsun da Atatürk ve Türk, seni niye rahatsız ediyor da kabullenemiyorsun?

O 170 milyon dolarlık cami, Rus bayrağının hükümranlık sınırları içinde değil mi?

NOT: Okuyucularımın bayramını kutlar sağlık, esenlikler dilerim...

Yazarın Diğer Yazıları