Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İsrafil K.KUMBASAR

İsrafil K.KUMBASAR

Acele tüysüz yetim fotoğrafı aranıyor (!)

On beş yıllık iktidarını 'Cumhuriyet tarihi' ile kıyaslamaya kalkışan AKP'nin memleketi sürüklediği manzaraya bakınca, ister istemez 'tüyü bitmemiş yetim hakkı' geliyor aklınıza.

Ve o 'tüyü bitmemiş yetim hakkı' denen şeyin ne olduğunu anlayabilmek için hemen kendinizi evden dışarı atıp 'tüyü bitmemiş bir yetim fotoğrafı' aramaya koyuluyorsunuz.

Aradığınızı bulabilmek için kent meydanlarından birine indiğinizde, bir takım 'boş' arsaların bile etraflarının nasıl 'kesme taşlar' ile ince ince işlendiğini görüyorsunuz.

Belediye görevlilerine, "Hayırdır, bu hizmet aşkı nereden depreşti" diye sorduktan sonra hemen karşıdaki sokağı takip ettiğinizde, 'hangi villalara' çıktığına kendi gözleriniz ile tanık oluyorsunuz.

"Yok beyim, bizi yönlendirme" diyorsanız, aynı noktadan biraz daha ilerliyorsunuz.

O villalara birkaç yüz metre mesafede, "Heliport" isimli pistler ile karşılaşıyorsunuz.

Malum, sabah ve akşam saatlerinde halkın akın ettiği bir takım yollarda trafik kilit.

"Neden çözüm bulunmuyor o halde" diye fitne çıkarmanın bir anlamı yok.

'Pistler' yapılması gerekiyordu helikopterlerin 'trafiğe takılmadan' inip kalkmaları için, 'hamdolsun' yapılıyor.

Ha, siz 'hayatınızda hiç konup kalkamayacaksınız' belki, o ayrı bir mevzu.

***

Tabii, isteyene 'hamdolsun' babında çok daha farklı bir takım örnekler de verebiliriz.

Mesela, bir kısım belediyelerin artık 'milyon dolarcıklar' ile ölçülmeye başlanan 'bülten' rantlarından.

'Birader', 'kuzen', 'yeğen', 'damat', 'gelin' tekelindeki bir takım 'etnik' bağlantılardan imtiyazlı şirketlere aktarılan kamu kaynaklarından.

'Kiralanmış' ultra-lüks araçlar ile caka satan ve ne iş yaptıkları belli olmayan 'fason' müdürlerden; benzini 'ihale kotarmış' firmalarca doldurulan ve kendilerine ne danışıldığı bilinmeyen 'bankamatik' elemanlardan.

"Kadrosu sizde olsun, maaşı sizden alsın. Ama arkadaş başka alanlarda faaliyet gösterecek" mealindeki ricalarından.

Bir kıdemli memur gördüler mi yalvar yakar oluyorlar, "Aman emekli ol, fazladan beş bin lira da bizden" diye.

Gören de sanır ki 'beytülmalı' düşünüyor mübarekler, haşa, sen emekli ol ki yerine 'başkasını' koyacaklar.

Hoş istersen olma, nasıl olsa ihaleler hep 'ahbap çavuş' takımına gitmiyor mu, 'bizden' kimse açıkta kalmaz, 'sen' derdine yan.

Devletin elinde ne var ne yoksa satanlar, her nedense kadrolaşmayı ille de 'devlette' yapmakta asla bir beis görmüyor.

***

Ne devlet sırrı bunlar, ne şehir efsanesi, ne de bir 'fitnecinin' çıkardığı yaygaralar.

Çıkın şöyle bir sokağa, kulak kabartın insanlara, olanı biteni anında öğreneceksiniz.

Bu tür işler asla 'bilinmeden' yapılmaz, ama biz aktarmaya devam edelim, ola ki hâlâ 'tüyü bitmemiş yetimlerin' hakkından dem vurmaya devam edenler belki gerçekten bilmiyorlardır.

Bakın, eskiden ajans işleriyle uğraşan bir tanıdık neler anlatıyor:

- "Belediye görevlileri, iş yerimin bulunduğu ilçedeki bir takım tarihi yerlerin fotoğraflarını çekmemi istediler. 5 bin liraya anlaştık. İki arkadaş buldum, görev bölümü yaptık. Bir hafta sonra işi bitirdik. Gidip kendilerine işi teslim edebileceğimi söyledim. Benden 20 bin liralık fatura istediler. Ya nasıl olur falan demeye kalmadan, 'Sen faturanı kes, biz KDV'yi de ödeyeceğiz' dediler. Baktım ki paramı alamayacağım. Çaresiz kabul ettim. Verdim faturayı, parayı tahsil ettim. Paranın geri kalanını onlara bırakıp iş yerime döndüm. Bir de ne göreyim; CD'leri teslim etmemişim. Hemen telefon edip 'Abi fotoğraflar bende kalmış' dedim. Karşımdaki kişi, 'Tamam biz aldırırız' dedi ve kapattı. Aradan tam iki yıl geçti. Ne gelen oldu, ne de fotoğrafları soran."

***

Cumhuriyet tarihi boyunca beytülmalden, 'tüyü bitmemiş yetimin' hakkından böylesine 'semirmiş' bir kitleyi bir arada gören hiç olmamıştır herhalde.

Biz de kalkmış 'tüyü bitmemiş yetim hakkı' denen şeyin ne olduğunu anlatmak için 'tüyü bitmemiş yetim' fotoğrafı arıyoruz.

"Bu hengamede yetim falan kalır mı" diye sormazlar mı insana?

Yazarın Diğer Yazıları