Acı ama gerçek

Acı ama gerçek

Artık bir ve bütün MHP'den söz edebilmek mümkün değil. Değişiklikleri benimsemeyen AKP seçmenini yedekleyebildi ve bundan sonraki seçimde baraj düşse de, düşmese de "küçük ama ona ait" bir partisi olacak.

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

Neyin karşılığında?..

-------

Referandum sonuçlarına bakılırsa.. Devlet Bahçeli'nin partisi de tam ortasından ikiye ayrılmış, önümüzdeki seçimde barajı aşmayı bile şansa bırakmış görünüyor.

Tayyip Erdoğan'ın fiili durumunu hukukileştirmek için yola çıkan Devlet Bahçeli, kendisini ve partisini hiç ilgilendirmeyen bir konuda, hem kendini hem partisini riske soktu.

Neyin karşılığında?

Bu soru yanıt bekliyor...

Melih Aşık Milliyet

***

İki tercih...

***

Bahçeli'ye gelince, Osmaniye'deki durumdan sonra, ya AKP'ye katılsın, ya da evinde otursun. Partiyi de muhaliflere bıraksın, çünkü zaten taban onları dinliyor!

Yazgülü Aldoğan Posta

***

Kim kime tahammül edecek şimdi

------

Buyur hocam biz de yüzde 50'yiz...

Şimdi sen mi bize tahammül edeceksin, yoksa biz mi sana...

Hayrettin Kahraman hoca ne demişti?

"Evet demek farzdır..."

***

Buyur hocam, milletin yüzde 50'si "senin farzını" yerine getirmedi.

Üstelik namaza gittiğin Fatih'te bile oylar başa baş...

Cumhurbaşkanı'nın evinin olduğu Üsküdar'da, şükür namazını kıldığı Eyüp'te hayırlar önde...

***

Ne olacak şimdi..

Ertuğrul Özkök Hürriyet

***

Meşru da değil yasal da...

-------

Bu Halkoylaması:

Seçmenin onayına sunulan Anayasa değişiklikleri, Demokrasiyi ortadan kaldırdığı, oysa Demokrasinin kurum ve kuralları, Demokrasiyi yok etmek amacıyla kullanılamayacağı için...

Ve OHAL koşullarında, büyük bir "Parti Devleti" baskısı ile yapıldığından dolayı...

Zaten meşru değildi.

***

Kuvvetler ayrılığının yok edilmesi ve yargının bütünüyle siyasal otoriteye bağlanması başta olmak üzere:

Milli İrade'nin yansıdığı yer olan Meclis'in yetkilerinin sınırlanması ve kısıtlanması...

Temel İnsan Hak ve Özgürlüklerini koruyacak güvencelerin yok edilmesi...

Cumhurbaşkanı'na Meclis'i feshetme ve ülkeyi kararnamelerle yönetme yetkilerinin verilmesi ve sorumlu tutulabilmesinin hemen hemen olanaksızlaştırılması...

Seçilmemiş yardımcıların tam yetkiyle Cumhurbaşkanı'na vekâlet etmesi...

Demokratik bir rejim açısından kabul edilebilir meşru maddeler değildi.

***

Bu halkoylaması, OHAL döneminde, "Parti Devletinin" aşırı baskısı altında yapıldığı için de meşru kabul edilemezdi.

(...) bu "Gayrimeşruluğun" üstüne, bir de "yasa dışılık" nasıl eklendi:

Seçmenin en az yarısı, özellikle kentli ve eğitimli nüfus, bilinçli ve kararlıydı...

Bütün baskılara karşın, bütün tehditlere direnerek...

Gayri meşru değişiklik önerilerine "Hayır" dedi.

Milletin bu kararı sandıklara yansırken, paniğe kapılan egemenler, derhal Yüksek Seçim Kurulu'ndan, SEÇİM YASASI'NIN 98. VE 101.MADDELERİNE AYKIRI bir karar çıkartarak, mühürsüz oy pusula ve zarflarının da sayıma dahil edileceğini belirttiler.

Böylece zaten içeriği ve yapıldığı ortam açılarından gayri meşru olan bu Halkoylaması'nın, yasalara uygunluğunu da yok ettiler.

***

Yasalara aykırılıklar o noktada da bitmedi:

Kesin sonuçlar açıklanmadan, YSK Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı "Evet" oylarının kazandığını belirttiler.

Bu sırada CHP, bir buçuk milyonu mühürsüz olduğu iddia edilen, iki buçuk milyon oya itiraz ettiğini açıkladı.

Gayri resmi sayılara göre 1 Kasım 2015 seçimlerinde 697 bin olan geçersiz oylar, Halkoylaması'nda 847 bin 537'e yükseldi. Parti tercihleri olmadığı için karmaşık olmayan ve sadece 'evet-hayır' şeklinde iki tercihle yapılan oylamada geçersiz oyların bu kadar yüksek olması şaşırtıcıydı!

Ayrıca dikkati çeken bir nokta da, pek çok sahtekârlık ve usulsüzlük iddiasının ayyuka çıktığı sırada, YSK'nin bir süre için, CHP'ye bilgi akışını durdurmuş olmasıydı...

(...)

Birkaç sandığın bile sonucu etkileyebileceği, yüzde 1 ya da 1.5 kadar az bir farkın bulunduğu durumda, 1.5 milyon olduğu söylenen mühürsüz oyun önemi açıktır.

Nitekim YSK Başkanı'nın gayri resmi olarak açıkladığı fark 1.2 milyon kadardır.

Bu arada Meral Akşener'in "Hayır" oylarının yüzde 52 dolayında olduğunu söylediğini de belirtelim.

CHP ise, usulsüzlüklerden dolayı oylamanın iptalini istiyor ve konuyu sonuna kadar takip edeceğini belirtiyor.

***

Öyle anlaşılıyor ki, bu Halkoylaması, Türkiye'ye istikrar, barış ve huzur değil, adeta iki düşman kesim yaratan sert bir bölünme ve "Tek Adam Vesayeti" bağlamında yeni sorunlar getirmiştir.

Emre Kongar Cumhuriyet

***

Tarih bunu affetmeyecek

-------

Tehdit, baskı, gözdağı, saldırı... Devlet kasasından harcanan milyonlar... Fütursuzca kullanılan devlet imkânları... Valiler, kaymakamlar, müftüler, imamlar... Hepsi seferber edildi. Halkı yıldırmak için her şey yapıldı. Kutsal dinimizi bile oylamaya âlet ettiler...

"Hayır" diyenler cehennemle tehdit edilirken, "Evet" diyenlere cennet vaat edildi.

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi Yüksek Seçim Kurulu da "Ak Partili üyenin müracaatı üzerine mühürsüz oyların geçerli sayılmasına karar verdik" demez mi? Maç başlamış, bunlar kural değiştiriyor, 2 buçuk milyon olduğu belirtilen mühürsüz oyları kabul ediyorlar. Siz AKP'nin emir eri misiniz? Bunun şaibe yaratacak, sonuca gölge düşürecek bir davranış olduğunu bilmiyor musunuz? Tabii ki biliyorsunuz ama yine de bunu yapıyor, görevinizi kötüye kullanıyorsunuz!

Kanun, kamu vicdanı ve tarih bunu affetmeyecek!

Rahmi Turan Sözcü