Ülkede adalet sarayları var, anayasa var, yasalar var, mahkemeler var, savcılar var, yargıçlar var ama elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, adalet var mı?

      Eğer toplum, anayasal özgürlüklerini kullanamıyorsa, bunlara teröre yol açar gerekçesiyle kısıtlama, hatta yasaklama getiriliyorsa, kimse adalet var tezini savunamaz...

      Savunur da kimseyi inandıramaz.

      * * *

      Adalet, sadece yargı yoluyla gelmez. Toplumun hak ve hukukuna saygılı olmak ve onlara dokunmamak suretiyle gelir...

      * * *

      CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 80 milyon insanımız adına yaptığı uzun adalet yürüyüşünde kınanan yargı mekanizmamız, anayasamız ve yasalarımız değildi. O yürüyüş, toplumun hak ve hukukunu ciddiye almayan, çiğneyen, adaleti kendi siyasal çıkarlarına göre düşünüp şekillendiren iktidarı uyarmak için yapıldı...

      AKP Genel Başkanı ve etrafı, uzun bir yürüyüşle yapılan bu uyarının amacını maalesef anlamazdan geldi...

      Kestirme yol dediler, "Adalet deyip yürüdünüz, sizi bu yürüyüşte hükûmetimiz korumadı mı" çıkışı yaparak adaleti sahiplendiklerini göstermeye çalıştılar...

      Yürüyüşçüleri korumak görevi, zaten kamu düzenini muhafaza etmekle yükümlü hükûmete ve devlet güçlerine aittir...

      Bu görevi yapmak, adaleti sahiplenmenin göstergesi değildir...

      Siyasal irade, adaleti teessüs etmek ve onu sahiplenmek noktasında olsaydı, OHAL'i amacı dışında kullanmaz, Damokles'in kılıcına benzetmez, peş peşe KHK'lar yayınlayıp toplumun ensesinde boza pişirmezdi. En barışçı toplantıları, mesela basın bildirisi açıklamak suretiyle hak arayanları bile yasaklayıp durmazdı...

      * * *

       Adaletin, ancak evrensel ahlâk ilkelerine sahip olmakla, hak ile hukuku, toplumun başına taç yapmakla sağlandığı evrensel bir gerçektir, değiştirilemez. Değiştirildiğinde, işte böyle yollara düşülür ve kapı kapı adalet aranır!

    Fransız yazarı düşünür Victor Hugo'nun adalete ilişkin "İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır" cümlesini çok beğenirim. Yaşadığı yıllarda yazdığı bütün eserlerde adaleti savunan bölümler vardır. Adaleti, insanların hak ve hukuk anlayışında aramak gerektiğini vurgulamıştır. Bu anlayışı bir de iktidarımız içine sindirebilse...

Tavır konulmazsa bu söylem AKP'ye bulaşır

------------------------------ -------------------- 

      Yeni Türkiye'den bahseden ve "Eski Türkiye geride kaldı" diye karalama yapan kimdi?

      "Yeni devlet kuruyoruz, bu devletin kurucusu da Recep Tayyip Erdoğan'dır" diyen robotik tip, eski Türkiye diye karalama yapan anlayışın bir mensubu değil mi...

      AKP, darbe nitelikli bu söylemin sahibini bünyesinde muhafaza edemez; ederse o da, yeni devlet kuruyoruz söylemini sahiplenmiş olur...

      İnsanlar da "Demek o yeni devleti AKP kuruyormuş" düşüncesine saplanıp kalır...

      Zaman kaybetmenin âlemi yok, bazılarının meczup demeye başladığı o adam hakkında derhal soruşturma açmalı, hatta soruşturmaya dahi gerek görmeden mancınıkla partinin dışına atılmalıdır...

      Neden macınık diyeceksiniz, iyice uzağa düşsün diye!

Okkanın altı

------------------------------ --------------------

       Son günlerin dikkat çeken ismi Ayhan Oğan adındaki AKP'li, meczup mu, piyon mu, uzaktan kumandalı robot mu bilemiyorum. Atatürk ve arkadaşlarının kurduğuTürkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı olduğu kesin...

       Bunu da "Yeni bir devlet kuruyoruz" cümlesiyle açıkladı ve muhtemel bir sivil darbenin içerisinde olduğunu gizlemeye gerek duymadı.

       Partisinden gelen açıklama ise sade suya tirit:

       -Bu adamın lafları bizi bağlamaz...

       O zaman, adamın ağzını bağlayın birader!

       * * *

          "Kuruyoruz" diye açıkladığı devletin herhalde daha başka kurucuları da vardır, AKP onları da ortaya çıkarmak mecburiyetindedir...

       Yoksa iktidar toptan okkanın altına gider...

ANLAMLI SÖZLER

-------------------------------------------------

       Tokgözlülük doğal zenginliktir, lüks ise yapay yoksulluk. (J.Candy MOORE)