"Adalet Yürüyüşü" için, medyada kim, ne dedi; işte gazete köşeleri:

"Adalet Yürüyüşü" için, medyada kim, ne dedi; işte gazete köşeleri:

Hazırlayan: Timuçin MERT

CHP Genel Başkanı'nın, Maltepe'de muhteşem bir mitingle tamamladığı "Adalet Yürüyüşü" için, medyada kim, ne dedi; işte gazete köşeleri:

***

Dört ay önce hayal bile edemezdik

---------

Dört ay önce, (...) ADALET MİTİNGİNİ ve arkasındaki ADALET YÜRÜYÜŞÜNÜ...

Milyonların DEMOKRASİ ve ADALET için bu çapta bir DİRENİŞİNİ hayal bile edemezdim!

(...) ARTIK HAYALLERİMİZ İÇİN DEĞİL!

İKTİDAR İÇİN HAYKIRIYORUZ:

DİREN ADALET...

DİREN ÖZGÜRLÜK...

DİREN KADIN HAKLARI...

DİREN BARIŞ...

DİREN DEMOKRASİ...

Emre Kongar Cumhuriyet

***

Bir toplum diriliyor...

--------

Umutsuzluk komasında bir toplum, diriliyor...

(...)  Adalet Yürüyüşü bir İktidar Yürüyüşü'ne dönüşmüş durumda. Büyük bir dinamizm, istek var... Adalet Yürüyüşü ve Maltepe Mitingi, iki kötüyü yıktı.

İlk kötü şu: Bu partiden iktidar olmaz, güven vermiyor, Kılıçdaroğlu değişmeli, pısırık adam... Parti değişmeli, yılların tozu içinde paslanmış... Değişse bile ondan ne köy olur ne kasaba...

Birden, 24 günlük yürüyüş boyunca gördük ki, aslında CHP hem köy kurar hem kasaba, hem kent, hem ülke...

Yıkılan ikinci kötü: Umutsuzluk... Öldük, bittik, mahvolduk, artık bu kişiden iktidarı devralmak mümkün değil, bizim yaşam alanlarımızın hepsi elimizden alındı.. gibi duygu ve düşüncelerle özetleyebileceğimiz, derin umutsuzluk komasında bir muhalif toplum var.

(...) o umut ufukta belirdi. Referandum ile belirdi, Yürüyüş ve Miting ile canlandı.

Şimdi bu yeni kulvarda, dinamizmi sürdürme becerisi üst düzeyde gösterilebilirse, bu gerçekten bir iktidar yürüyüşüne dönüşür.

Orhan Bursalı Cumhuriyet

***

Yalnızlık duygusunu bitirdi

--------

Ben bu yürüyüşün ve yürüyüş sonundaki dev mitingin çok önemli bir işe yaradığını düşünüyorum.

O da ne biliyor musunuz?

"Yalnızlık duygusu"nu öldürdü bu miting ve bu yürüyüş.

Uzun zamandır Türkiye'nin önemli bir bölümü, "yalnızlık gettoları"nda yaşıyor.

Küçük küçük gruplar.

3-5, bilemedin 10 kişilik "çekirdek gettolar" var Türkiye'de.

Kendini çok yalnız, çok dışlanmış, çok ezilmiş hisseden.

Dün Maltepe'deki miting alanı, işte bu gettoları yıktı.

Gettolardaki "yalnızlar"ın yalnızlık hissini öldürdü.

"O kadar yalnız değilmişiz meğer" duygusunu oluşturdu.

O küçük ve yalnız gettoların ahalisinin başka küçük ve yalnız getto ahalileri ile birleşebileceği fikrini ateşledi.

Fatih Altaylı Habertürk

***

Güven talebi

------

Maltepe'den anlaşılması gereken Türkiye'de vatandaşın, yeniden yargısına, askerine, polisine, öğretmenine güvenebileceği güçlü bir yapıya kavuşturulması talebidir.

Fikret Bila Hürriyet

***

Kılıçdaroğlu amacına ulaştı

----------

... Başbakan Binali Yıldırım 16 Haziran'da, Kılıçdaroğlu'nun yürümeye başlamasından bir gün sonra "Adalet sokakta aranmaz. Sorumsuzluktur" demişti. ...Başbakan o sözlerden 23 gün sonra, 8 Temmuz'da Kılıçdaroğlu yürüyüşünü bitirmek üzereyken "Yollarda adalet aramak olabilir" noktasına gelmişti...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da 17 Haziran'da Adalet Yürüyüşüne katılanlara hitaben "Sizin 15 Temmuz'dakilerden ne farkınız var?" sözleriyle yürüyüşçüleri darbecilerle, FETÖ ve PKK benzetmeleri yaparak bir tutmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 6 Temmuz'da ise "Gaflet yürüyüşüdür" çizgisini sürdürse de, "Program [Maltepe mitingiyle] bu şekilde biter orada bunu noktalayacak olurlarsa, verilen sözü yerine getiririz" diyordu.

O arada Başbakanın 7 Temmuz'daki "Yürüyüş amacına ulaştı" sözü var.

Başbakan haklı. (...) Kılıçdaroğlu amacını zaten mahkemelerin adaletsizliğine dikkat çekmek, bunu protesto etmek olarak açıklamıştı.

O nedenle Başbakan haklı, Kılıçdaroğlu amacına ulaştı.

Murat Yetkin Hürriyet

***

Hayır cephesi hâlâ diri

--------

CHP'nin oyu yüzde 25civarındayken Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüne halkın yüzde 43'ünden destek alması, 16 Nisan'da ortaya çıkan "hayır"cephesini de diri tutmayı başardığını gösteriyor.

Peki, Cumhurbaşkanı, Başbakan, AK Partinin önde gelenleri  ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yürüyüşe destek veren herkesi FETÖ ve PKK ile yan yana gösterirken, hain ilan ederken yürüyüşün bu kadar destek görmesi neye bağlı?

(...) Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüne karşı çıkan AK Partililer bile "Türkiye'de adalet sorunu yoktur" diyemiyorlardı.

Ankara'da kiminle konuşsam, Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşün meşruluğunu korumak için gösterdiği çabayı takdir ediyordu. Bir başka unsur, eylem boyunca "hak, hukuk, adalet" dışında bir talebin dile getirilmemesiydi. Kılıçdaroğlu'nun dünkü mitingde sadece "adalet" yazan pankart, bayrak ve Atatürk posterine izin vermesi de bu çabasının bir parçasıydı.

(...) 69 yaşında bir insanın, çöl sıcaklarında Ankara'dan İstanbul'a 600 bin adım atması gibi "makul görünmeyen" bir eylem biçimi, ancak ve ancak "adalet" gibi "makul bir amaç" ile uğruna ortaya konulmuş büyük fedakârlık ve çaba sayesinde geniş kitlelerin gözünde "makul" görülebilirdi.

Öyle de oldu.

Deniz Zeyrek Hürriyet

***

Evetçilerin de söyleyecek sözü olmalı

------

Hayır cephesi  adalet yürüyüşüne görkemli mitingle noktayı koydu..

Artık top evetçilerde...

Adalet sadece bir grubun meselesi olmadığına göre..

Adalet istemek sadece bir grubun görevi olmadığına göre..

Adalet peşinde koşmak sadece bir grubun tekelinde olmadığına göre..

Evetçilerin de söyleyecek sözü olmalı!..

Mehmet Tezkan Milliyet

***

Hedef 2019

------

...Kılıçdaroğlu bir meşale ateşleyip karanlığı deldi, toplumun üzerine sinen yılgınlığı yok ederek umut ışıkları yaktı. Adalet Yürüyüşü için her türlü karalamayı yapan iktidar "Sen ne diyorsun yaa? Ne Adalet Yürüyüşü? Bu ülkede zaten adalet var!" diyemedi. Elbette ki bu yürüyüş iktidarı durdurmayacak ama çok aşındıracak!

Umudunu yitiren, yılgın kitleleri canlandıran, toplumun üzerine örtülen korku perdesini yırtan yürüyüş hepimize, Türkiye'de adalet ve demokrasinin yeşereceği umudunu verdi.

İyi bir rüzgâr yakalayan Kılıçdaroğlu adalete susayan kitleleri harekete geçirmiş bulunuyor. Hedef 2019 seçimleri! Yeter ki yorulmasın, yılmasın, durmasın!..

Rahmi Turan Sözcü

***

Biri Başbakan'a yürüyüşün bittiğini söylesin

---------

... geçen cuma günü, yine bir cuma namazı sonrası demeç verdi Binali Yıldırım. Dedi ki "Bu yürüyüş artık kabak tadı verdi, bitirsinler artık."

 Tabii önce internet sitelerindeki başlığı okuduğum için "Herhalde bu anlamda söylememiştir" diye düşünerek hemen metnin tamamını okudum. Hayır tam da başlıktaki gibi konuşmuştu.

 İyi de yürüyüşün pazar günü biteceği başladığı günden bu yana biliniyor. Artık yandaş kanallar bile "pazar günü bitiyor" diye başlıklarla duyuruyor haberi. O halde bitime iki gün kala "Bitirsinler artık" demenin mantıklı bir izahı var mı?

Ayrıca kabak tadı, bıkmadan usanmadan aynı şeyin yapılmasına yönelik bir sözdür. Örneğin Kemal Kılıçdaroğlu her gün gidip Kızılay'da bir sandalyeye oturup gece yarısına kadar bekliyor olsa ve arkasında da hiçbir destek bulunmasa o zaman "kabak tadı verdi bırak artık bu eylemi" demek akıllıca olabilir. Ama bu bir yürüyüş ve hedefi var. Her gün aynı şey tekrarlanmıyor. Adım adım hedefe gidiliyor.

Başbakanın sözleri anladığım kadarıyla AKP'nin Adalet Yürüyüşü karşısındaki paniğinin ve çaresizliğinin bir sonucu. Yürüyüşü eleştirmek için "Nereden çıkarıyorsunuz adalet olmadığını" diyemedikleri için işte böyle mantık dışı sözlerle "sözde" eleştirmiş oluyorlar galiba. Bence danışmanları bugün Yıldırım'a "Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşünün bittiği" haberini versinler.

Ama bakarsınız o zaman da "Bakın ben istedim bitirdiler" der mi der.

Can Ataklı Korkusuz