Adaletin çarkı nasıl tersine döndü?

TBMM Genel Kurulu, dört eski bakanla ilgili fezlekelerin Yüce Divan'a sevk edilmemesi kararı vermişti. Fakat fezlekeler ile ilgili gizlilik kararı vardı.

CHP, 19 Mart 2014 günü olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulu'nda, soruşturma sebebiyle istifa etmiş olan Erdoğan Bayraktar, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan ve Muammer Güler hakkındaki fezlekelerin tamamının okunmasını istemiş, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut ise fezlekenin okunmasının, gizlilik kararı gereği kanunen mümkün olmadığını söylemişti! 

Böylece milletvekilleri, fezlekeleri görmeden oy vermek durumunda kalmıştı. Gerçi fezlekeler, İnternet ortamında yayınlanmıştı, herkesin bilgisi dahilindeydi ama yasak sürüyordu.

***

Bu konuya neden mi girdim?

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, eski bakan Erdoğan Bayraktar hakkında, genel yayın yönetmeni olduğu internet sitesinde 2014 yılında yayınlanan bir haberde "gizliliğin ihlali" suçunu işlediği iddiasıyla 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor da ondan!

Yani söz konusu iddialar sebebiyle dört bakan yargılanamadı ama konuyla ilgili haber yapan bir gazetecinin yargılanması, milletvekili seçildikten sonra da devam ediyor!

Sadece bu olay bile Türkiye'de adalet çarklarının zorlama ile nasıl ters döndürüldüğünü göstermektedir.

---

Hendeklere özerklik şartı!

---

Büyükçekmece Belediyesi ile Marmara Belediyeler Birliği iş birliğiyle "1. Uluslararası Yerel Yönetimler Kongresi" düzenlendi. Kongrenin başkanlığını yapan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün kapanış konuşmasında "Bugün dünyada artık şehirler yarışıyor. Medeni dünyada şehir diplomasisi çok üst düzeyde devam ediyor" dedi.

Sonuç bildirgesinde ise "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'ndaki çekinceler gözden geçirilmelidir. Yerel yönetim kurumsal yönetişim üzerinden değil, yerel yönetim kültürü üzerinden kurgulanmalıdır. Stratejik planlama konusunda dezavantajlı toplumsal kesimlerin ve göçmenlerin katılımı sağlanmalıdır" denildi.

Çekincelerde ne var? Yerel idarelerin, merkezi idareden bağımsız olarak uluslararası ilişkilere giremeyeceği gibi kayıtlar var!

Kısacası, Güneydoğu'da şehirlerin etrafına hendek kuranların, silah yığınağı yapanların istediği gibi "şehir devletleri"ne bölünmemesi için konulan çekinceler bunlar! Gerçi söz konusu şart, siyasi özerklik öngörmüyor ama Türkiye'nin bu konuda hassas bir durumu var. Etrafına hendek kazılan şehirlerde yeniden kanun hâkimiyeti kurmak için 500'den fazla şehit verildi?

"Çekincelerin kaldırılması" ve "şehir devletleri" propagandası ile terörle elde edemediklerini yasayla elde etmeye çalışıyorlar! Sadece Hasan Akgün değil CHP yönetimi de bir an önce bu sevdadan vazgeçmeli.

---

Önce İbrahim Erkal, sonra Aydoğan Kaçıra

---

Önce İbrahim Erkal'ı kaybettik, sonra Aydoğan Kaçıra'yı. İbrahim Erkal, yıllar önce çalıştığım gazeteye gelmiş, iki kasetini hediye etmiş ve milliyetçi bir kişi olduğunu da belirterek yayın yoluyla destek istemişti. Gereğini yapmış ama kendisine medya ile ilişkiler konusunda bazı tavsiyelerde bulunmuştum. Erkal, bir-iki yıl sonra "Canısı" ile parladı ve emin adımlarla yoluna devam etti. Bu arada çok sevdiği Erzurum ile bütünleşti, Erzurum ile birlikte anılır oldu. Allah rahmet eylesin.

Aydoğan Kaçıra ise mesleğe ilk adım attığım yıl tanıdığım ve benden dört yaş büyük olduğu için de epey mesafe kat etmiş bir arkadaşımdı. Sonhavadis gazetesi gece sorumluluğunu ondan devralacaktım. Ricam üzerine iki hafta benimle kalmış, özellikle sayfa düzeni gibi görsel ve teknik konularda bütün bildiklerini bana aktarmıştı. Sonraki yıllarda da hep iyi arkadaş olduk. Türkiye gazetesinde çalışırken sık sık Yeniçağ'a uğrardı. Genel Yayın Müdürümüz Hayri Köklü'nün odasında sohbet ederdik. Gazeteciliğin profesyonellerindendi. Allah rahmet eylesin. 

Yazarın Diğer Yazıları