Adeta öldüresiye yargılama yapıldı

Adeta öldüresiye yargılama yapıldı
Ümraniye Davası’nın temyiz duruşması, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde devam ediyor

Dünkü duruşmaya, emekli Orgeneraller Hurşit Tolon, Nusret Taşdeler, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Kemal Kerinçsiz, Fatih Hilmioğlu ve Hikmet Çiçek’in de aralarında bulunduğu bazı sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmada eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu savunmasını yaptı. Ankara’daki terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen Hilmioğlu, terör örgütlerinin faaliyetleri dururken, kendilerinin “hayali terör örgütü” kurmakla suçlandıklarını söyledi. Ümraniye Davası’yla ilgili fezlekeyi hazırlayan emniyet mensuplarının, iddianameyi hazırlayan savcıların ve kararı veren hakimlerin şu an yargılandığını, bazılarının arandığını, kiminin yurtdışına kaçtığını ifade eden Hilmioğlu, “Sahte delil, yalancı tanıklar ve iftiralarla tutuklu kalmamıza neden olan sözde emniyet mensupları, savcılar, hakimler yargılanıyor ama biz hala yargılanmaya devam ediyoruz. Bu nasıl bir hukuk sistemidir” dedi. Hilmioğlu, 7 yıl süren yargılama boyunca savunma haklarının kısıtlandığını, yaşam haklarının ihlal edildiğini savunarak, yargılamada cinsel tacizcilerin, teröristlerin tanık olarak dinlendiğini ifade etti.

Kan kusturan sistem

Bu süreçte hastalanan insanların gerekli tedavileri görmesinin engellendiğini ileri süren Hilmioğlu, “Silivri, sağlık kuruluşu olarak ilk ve son duraktı. Bunun sonucu bazı sanıkların hastalıkları ilerleyerek geri dönülemez duruma gelindi. Sanıklardan birisi benim de bulunduğum duruşmada kan kustu. Kan kusturan bir hukuk sistemimiz var demek ki” diye konuştu. Yargılandığı süreçte hastalığı nedeniyle bulunduğu çeşitli hastanelerde meslektaşlarının nasıl korktuklarını gördüğünü ifade eden Hilmioğlu, bu baskı ortamında bir hekimin mesleğini özgür şekilde yapmasının imkansız olduğunu, görevini yapanların ise tutuklandığını anlattı. Fatih Hilmioğlu, süreçte, birçok kişinin hastalandığını, hayatını kaybedenler olduğunu hatırlatarak, “Süreç devam etseydi daha pek kişinin hayatını kaybedeceğini bir hekim olarak söyleyebilirim. Yaşam hakkı göz ardı edildi, adeta öldüresiye yargılama yapıldı. Sanıkların ölmelerini sağlamayı amaçlayan bir savcılık makamı vardı. Silivri’de kendimi bir Nazi mahkemesinde, Nazi subaylarının esaretinde hissettim” ifadelerini kullandı.

İnsanlığımdan utandım

Silivri duruşmalarının video kayıtlarının incelenmesini isteyen Hilmioğlu, “Yaşadıklarım şu gerçeği göstermiştir, bu hukuk sistemi insanları öldürüyor. İnsanları öldüren hukuk sisteminden adalet çıkmaz. İnsan yaşamı biz hekimler için bu kadar önemliyken Silivri’de insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu gördüğümde insanlığımdan utandım. Bu davaların en azından ülkemizdeki hukuk sisteminde insan yaşamını en temel hak olarak kabul eden köklü değişimlere yol açmasını dilerim” değerlendirmesinde bulundu. Hakkındaki iddialara tek tek yanıt vermek istediğini dile getiren eski Rektör Fatih Hilmioğlu, Üniversite Senatosu’ndan, “laiklikle ilgili” karar aldıkları için “hükümeti devirmekle suçlandıklarını” söyledi.  İnönü Ünversitesi’nde “Ergenekon terör örgütü” doğrultusunda kadrolaştığının da savunulduğunu ifade eden Hilmioğlu, bilimsel düzeyi yüksek insanları üniversiteye kazandırdığını, üniversitenin bilimsel araştırmalarda ODTÜ’den sonra ikinci sıraya yükseldiğini, karaciğer naklinde Avrupa birincisi, dünya ikincisi olduğunu anlattı.

Başkan’dan teşekkür

Hilmioğlu’nun savunmasını tamamlamasının ardından Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil, Hilmioğlu’na savunma şekli nedeniyle teşekkür etti. Yeşil, “Davanın geneli hakkında savunma yaptıktan sonra özellikle bireysel olarak size yönelik suçlamalarla ilgili ‘hangi olaydan dolayı suçlama yapılıyor, deliller nelerdir, hangi yollarla elde edilmiştir’diye bu şekilde açıklama yaparsanız temyiz incelemesi daha kolay olur” dedi. Başkan Yeşil, Ankara’daki terör saldırısından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifa diledi. Duruşmaya, verilen öğle arasından sonra Hilmioğlu’nun avukatı Mehmet Sever’in savunmasıyla devam edildi.