Afrin ne anlama geliyor?

               Suriye'de "Arap Baharı" ve beraberinde rejim değiştirme iradesiyle başlayan süreç, Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumak zorunda kalan bir Türkiye diplomasisine dönüştü.

                Neden böyle oldu?

                Çünkü anladık ki, Türkiye'nin toprak bütünlüğü ile Suriye'nin toprak bütünlüğü arasında doğrusal bir ilişki var.

Adeta bileşik kaplar gibi.

                Birinde su yükselirken ötekinde de yükseliyor.

                Suriye bölündükçe Türkiye'nin bölünme riski artıyor. Fırat'ın doğusu ve batısı arsında ABD denetiminde PK/PYD kontrolünde olan 600 km'lik hat tam olarak bunu anlatıyor... Ve risk de işte tam burada kendini belli ediyor.

                Bu durumda Türkiye, ister istemez kendini korumak ve toprak bütünlüğünü bozdurmamak için elinden geleni yapmak zorundaydı. İşte Afrin, ABD'nin Akdeniz'e ulaşmak adına silahlı taşeronu olan PKK-PYD güçlerine yer tutturduğu bir bölgedir. Afrin'in Türkiye açısından önemi, sadece terör tehdidinin burada yuvalanmasından ibaret değildir.

Afrin harekâtıyla Türkiye,

1.            Sınır güvenliğini koruma altına alacaktır.

2.            Stratejik öneme sahip Hatay'ın yeniden Türkiye'nin elinden çıkma ihtimalini ortadan kaldıracaktır.

3.            Atatürk'ün yaptığı gibi Torosların güneyini ve tahkimatını sağlayacaktır. Böylece Anadolu kendini güvende hissedecektir.

4.            Bütün dünyaya bölgesel güç olarak kararlığını kabul ettirmiş olacaktır.

5.            Başta ABD olmak üzere koalisyon güçleri denilen ülkelere milli varlığını korumada neler yapabileceğini hem siyasi, hem askeri ve hem de diplomatik olarak göstermiş olacaktır.

6.            Aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetlerinin başta FETÖ olmak üzere Ergenekon ve Balyoz davalarında büyük yara almasına rağmen, gücünü kayıp etmediğini göstermiş olacaktır.

7.            Türk Devletinin tüm iç ve dış operasyonlara karşı ne kadar dayanıklı olduğunu kanıtlamış olacaktır.

Bu sebeple Afrin harekâtı, salt yer kapma stratejisinden ibaret görülmemelidir. Anlayana çok mesajlar içermektedir. 

Elbette bütün uzmanların dikkat çektiği gibi Türkiye'nin sınır güvenliği ve ülke bütünlüğü açısından asıl önemli saha Fırat'ın doğusu ve batısıdır. Bu sebeple Siyaset aklı, yeni stratejiler geliştirerek, 600 km uzunluğundaki bu bölgenin eskiden olduğu gibi Suriye yönetiminin kontrolünde olmasını sağlayacak yollar bulmalıdır.

Afrin'den sonrası asıl önemli kısım burasıdır. Dolayısı ile birbirine eklemli olan Suriye-Türkiye coğrafyasında toprak bütünlüğünün korunması için bazı zorunluluklar açıkça belirginleşmiştir.  Siyaset rejimleri ve yönetim biçimleri ne olursa olsun her iki coğrafyada varlığını sürdüren yönetimlerin belirli konularda aynı riskler karşısında aynı keder birliğine sahip olduğu yaşanan olaylar tarafından belirginleşmiştir. Hâl böyle olunca  geriye ortaya çıkan zorunlulukların bilinciyle davranmak kalıyor..

Sonuç olarak Afrin harekâtı, dosta düşmana Türk varlığının Ön Asya'da ne anlama geldiğinin altını çiziyor. Türkiye, milli ekonomisini, milli siyasetini, milli bünyesinde, huzuru ve güveni bu dinamikler üzerinden inşa etmelidir. Siyaset adamları, halkı kamplaştırmak yerine bütünleştirmeli, düşmanlık ve ayrıştırma yerine, uzlaştırmacı bir dili benimsemelidirler.

Yazarın Diğer Yazıları