Ağla rezil ağla!

     Değerli okurum Gültekin Çavuşoğlu'nun elektronik postama yolladığı iletiyi, günümüzde yaşayan illetlileri işaret ettiği için ilgi çekici buldum, yayınlamaya karar verdim.

      Önce Çavuşoğlu'nu tanıyalım...

      Gültekin Bey inşaat mühendisi; bir dönem MHP Merkez Yürütme Kurulu üyesi, üç dönem Van ilimizden MHP Milletvekili adayı, bir kez de belediye başkan adayı olmuş...

      İyi yetişmiş fevkâlade kültürlü milliyetçi ülkücü bir yurttaşımız...

      Epey geriye, taa 1947 yılına gitmiş ve Kürşad adlı dergide yayınlanan bir tarihi olayı kopyalayıp göndermiş...

      Yıl 1233 Endülüs Ben-i Ahmer Devleti'nin son hükümdarı Abdullah Sagir...

      Ülkeyi yönetemeyip devleti yıkılmaya doğru götürürken anası tarafından yıllarca uyarılmış ama oğlunu maalesef gaflet uykusundan uyandıramamış...

      Yıkılmaya yüz tutan devletinin durumundan pişman olan ve bu üzüntüyle gözyaşı döken Abdullah Sagir'e anası tarihe mal olan, şu meşhur sözü söylemiş:

      -Ağla rezil ağla; Vatanını, devletini, dinini erkekçe muhafaza edemeyenlere kadınlar gibi ağlamak yaraşır!

      * * *

      Dergide yer alan yazıda bu olaya atfen şunlar yazılmış, birlikte okuyalım:

      -Tarih tekerrürdür derler. Biz bu misali o basit fikir lehine getirmiyoruz. Ne şahıslar, ne olaylar oldukları gibi tekerrür eder. Fakat kahramanları kahramanca ve alçakları alçakça harekete sevk eden, psikolojik ve sosyolojik sâik ve sebepler, sabit nisbetlerini muhafaza ederler.

      Böylece bir kahraman gider ve eğer cemiyette soysuzlaşma, âfet şeklini almamışsa, yerini bir başka kahraman, hatta kahramanlara bırakır.

      Fakat bu dünyanın kanunu bazen, bir kahramanın karşısına bir alçağın, bir faziletlinin karşısına bir rezilin dikilmesini mukadder kılar. Kahraman hak uğrunda canını, cananını, malını, hürriyetini feda ederken, rezil de bin bir hileye, mel'anete başvurarak ve kendi ayarında olanlarla el ele tutuşarak, hayasızlığın sonuna kadar gider.

      Hattâ şiddete ve şirretliğe, zulme ve zorbalığa muktedir olamayınca gözyaşlarıyla muhitini aldatmaya ve kendine acındırmaya yeltenecektir. Abdullah Sagir misali bu bakımdan ibret vericidir.

      Zillet ve kahpeliğin müşahhas timsalleri ne kadar çeşitlenirse çeşitlensin ruh ve mâhiyyeti aynı olduğu gibi mustahâk olduğu cevaplar da vak'a tarih ve kelime farklarına rağmen talihsiz bir ananın, şu acı cümlesindeki ruh ve manada daima birleşecek ve aynı kalacaktır; ağla rezil ağla!

      * * *

      Gültekin Çavuşoğlu Bey'e teşekkür ediyor, Abdullah Sagir benzerlerine de "Referandumda evet diyerek rezil bir işi üstlenir ve ülkeyi zillete taşırsanız ağlasanız da, pişman olsanız da nafile, aklanamazsınız" diyorum!

  

 

Diplomaside höt zöt olmaz

------------------------------

       Rus savaş uçağını hava sahamızı ihlal etti diyerek düşürmemizden sonra bu ülkeyle ilişkimiz kesildi, ihracat ve ithalat durdu, karşılıklı sert demeçler verildi, Moskova Ankara'ya karşı düşmanca bir tavır takındı...

       Onlar bize, biz onlara estik gürledik; biz Putin'i diktatör olmakla suçladık, onlar Erdoğan'ı... Ticaret ve turizm gibi diplomatik ilişkiler de askıya alındı...

       Ya sonra...

       Pabucun pahalı olduğunu gördüler, karşılıklı olarak yelkenler suya indirildi..

       Bir süredir can ciğer kuzu sarmasıyız...

       Demek ki diplomasi incelik istiyor, dikkat istiyor; diplomasiyi üstlenene Büyük lokma yiyebilir ama büyük laf edemezsin diyor...

       * * *

       Yeniden hasıl olan yakınlaşmaya bakanlar "Diktatörler el ele" diyerek değerlendirme yaparsa buna tarafların höt zöt dolu tavırları neden oldu denmez mi!

 

DERKENAR

-----------------

        Almanya'nın ve özellikle de Hollanda'nın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bakanlarına karşı takındığı tavır, barbarlığın birinci adımıdır. Sözde bunlarla NATO şemsiyesi altında müttefiğiz; sözde ikisi de demokrasiye bağlı; sözde hak ve hukuktan yanalar. Eğer öyle iseler bu rezil tavırları neyin nesi. Yoksa Orta Çağ Avrupa'sına özgü, yakıp yıkan ve öldüren şövalyeliğe mi özendiler. Bedelini ödeyecekler demek yetmez, ödetmek lâzım!

 

------------------------------ ---------------------------

DİKKAT, HAYIR dememize 32 Gün kaldı

------------------------------ ---------------------------

 

ANLAMLI SÖZLER

------------------------------ ---------------------------

       Sen seni bil, bu ömrünce sana yeter. (Şeyh Edebali)

Yazarın Diğer Yazıları