Ah "üst akıl", ne çektik senden!..

Meseleyi ne kadar çabuk çözdük değil mi?

Dış politikamız müthiş, bürokratlarımız mükemmel, bakanımız süper ötesi, hükümetimiz hariciye politikasında yeni bir paradigma yarattı.

Ama bu "üst akıl" yok mu, ah o üst akıl!..

Herhalde o üst akıldı bir zamanlar hükümet üyelerimize, ülkeyi yöneten siyasi partinin yöneticisine, kalemşoruna ve yalakasına "aslında yapmışız birşeyler!" meyanında yazılar yazdıran, Ermeni diasporasının delil dosyasına giren malzemeleri yağdıran...

Çok uzak değil dönemin Başbakan Yardımcısı'nın "Biz hiçbir zaman ihanet etmedik. Bilerek, kasıtla ve isteyerek soykırım yapmadık" sözlerinin kulaklarımızda çınladığı günler...

Ne çabuk unuttuk "ah o İttihat Terakki yok mu!" sözleri ile Ermeni diasporasına pas atan AKP'li siyasetçileri.

Güya soykırım iftirasını "trajik bir soy sürgündü" sözleri ile kendince yumuşatıp memleketin önüne koyan AKP kurucularını da mı unuttunuz?

Meseleyi "Değişimi algılama basireti"ne bağlayarak "Öncelikle, tüm bu siyasi bağlamı ihmal ettiğinizde, 1915'te yaşananların 1948 BM Soykırım Beyannamesi'ndeki şartları karşıladığını düşünürüm" satırlarının mimarı Markar Eseyan'ı unutmak mümkün mü?

Hele hele "Reis"in bendesi Yıldıray Oğur'un "İnşallah bir gün bir Başbakan da Meclis kürsüsünden belgeleriyle 1915 Ermeni Soykırım'nı anlatır" duasını...

Ya her sabah havuzdan bize haber okuyan Melih Altınok'un "Bakın hocam ben de Ermeni katliamının olduğunu düşünüyorum, tıpkı Pamuk gibi. Ama bu Türkleri, Türklüğü aşağılamak değildir" twitini...

Peki "Soykırım olup olmamasından çok devletin aklanma çabasına karşıyım, 1915'te devletin suç işlediği gün gibi açıktır" sözleri ile entelektüel dünyamıza yeni menfezler açan Hilal Kaplan'ın yazdıklarını hatırlamıyor musunuz?

Geçtiğimiz dönemin Başbakanı'nın baş danışmanı Etyen Mahçupyan'ın "Kısacası önümüze gelen her vahşetin 'soykırım' olarak adlandırıldığı bir dünyada 1915'in bu tanımın dışında bırakılması pek gerçekçi bir beklenti değil" sözlerini de mi unuttunuz?..,

En azından "Dersim'i de biz hatırlarız, Zilan'ı da, newala qasabayı da, Ermeni Soykırımı'nı da ve asla bunu yapanları aklamayız" diyen AKP yöneticisi, vekili, yazarı vs. her şeyi Yasin Aktay'ı unutmazsınız herhalde.

İşin kolayı "üst akıl talimat verdi" sözleri ile başarısızlığı Alman'a yüklemek.

Eskilerin güzel bir tabiri var "gâvur gâvurluğunu yapacak, sen ne yaptın?.."

Hariciye politikamızın en önemli meselelerinden birini "biz yapmadık Enver yaptı" retoriğine bağlarsanız başımıza neyin geleceğini zannediyordunuz?.

Türkiye'nin Ermeni politikasını "Enverist-Kemalist paradigma" olarak nitelendirenlerin ortaya koyduğu yeni paradigmanın bizi getirdiği noktanın başlangıcı değildi Almanya.

Arkası gelecektir diyeceğim de soykırım iddialarını tanımayan ülke kaldı mı sahi?

***

Hükümet cenahı, soykırım yalanının Alman Parlamentosunda kabul edilmesinden sonra bu yalanı yazdığı iddia eden ve oy veren "sözde" Türklere tepki gösterdi.

Özellikle sosyal medyada bu kişilerin vatandaşlıktan çıkartılması için bir kampanya başlatıldı.

Türkiye'nin uğradığı haksızlığa tepki göstermek güzel bir şey.

Lakin hükümetin bugüne kadar uyguladığı politika, "aslında yaptık bir şeyler" meyanında güya "iyi niyet" gösterileri ile Ermenistan'ın kalbini kazanmaya çalışmak şeklinde cereyan etti.

Hiçbir ciddiyeti olmayan, futbol müsabakaları ile Ermenistan'a yaklaşmaya çalıştı.

Ermeni yalanlarını "azınlıklara karşı faşist politikalar uygulanmıştır" sözleri ile kendinden önceki hükümetleri, "bu iş İttihat Terakki'nin marifetidir" sözleri ile kendilerinden önceki devleti suçlayarak zımmen kabul etti.

Yüz yıllık devlet politikasını masa üzerinden süpürerek bu meseleyi çözemeyecekleri ortadaydı.

Şimdi de, kaldırdıkları parmakla Türklükle duygusal bir bağlarının olmadığı aşikâr olan isimleri vatandaşlıktan çıkartarak, yıllardır geliyorum diyen mezkûr kararı "üst akıl"a bağlayarak sıyrılmaya çalışıyorlar.

Eğer birilerini vatandaşlıktan atarak bu meseleyi çözeceksek önce içinizdeki İrlandalılardan başlamalısınız...

***

Boşluğa söverek kimseye haklılığınızı ispat edemezsiniz.

İnsanlara haklı olduğunuzu ispat edecek ciddi hamleler, çalışmalar yapmanız gerekir.

Tabii ki burada davanıza öncelikle kendiniz inanmalısınız.

 Gerisi lafugüzaf...

Yazarın Diğer Yazıları