Ahmet Zeki Üçok: Bu komutanlarla Askeri Şûra’ya gidilmez

Ahmet Zeki Üçok: Bu komutanlarla Askeri Şûra’ya gidilmez
TSK içindeki cemaatçi yapılanmayı ilk kez 2009 yılında ortaya koyan eski Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcısı Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, önemli uyarılarda bulundu.

Darbe girişimi sonrası YAŞ toplantısının 1 hafta önce çekilmesine ilişkin olarak konuşan Üçok,"Çok yanlış bir karar. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza buradan sesleniyorum. Bu darbecileri atayan ve darbe gecesi sınıfta kalan bu komutanlarla Askeri Şûra’ya girmeyin. Gerekirse bu olaylar sakinleşene kadar YAŞ’ı ertelemek lazım" dedi.

"Bunlarla YAŞ olmaz. Yeni komuta kademesiyle Askeri Şûra yapılmalı" görüşünü savunan Üçok, "Erkene alınması konusunda Cumhurbaşkanı’ndan istirham ediyoruz; bunlara inanmayın, bunlarla toplanmayın, bunların terfileri zaten Balyoz kumpası sayesinde oldu. Bunlar bu konumları hak etmediler, darbe gecesindeki etkilerini de zaten gördük" ifadelerini kullandı.

Üçok'un, Habertürk'ten Balçiçek İlter'e verdiği söyleşiden bazı bölümler şöyle:

-Bu darbe girişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hiçbir Atatürkçü, asker halkın üstüne tankla gitmez. Hiçbir Atatürkçü, Atatürk’ün kutsal saydığı Meclis’e saatlerce bomba yağdırmaz. Köprüde bayrak gönderinin altında uçaksavar ve muhtelif silahlar bulunur. Ordu bunu nasıl bilmez? Bakın Cumhurbaşkanı yaveri tarafından esir alınsaydı, bu darbe teşebbüsü başarıya ulaşırdı. Bu darbe girişimi Fethullahçıların girişimidir.

-Olup bitenlere baktığınız zaman “Ben söylemiştim” mi diyorsunuz?

Keşke söylemeseydim ama diyorum. 2009 yılından beri uğraşıyorum. Ben o dönem bu soruşturmayı yapıp gerekli her yere bulduklarımı sundum. Özellikle de Genelkurmay Başkanlığı’na... Genelkurmay Askeri Savcısı’na da durumu anlattım. Ayrıca Ankara, İzmir ve İstanbul savcılarına da bilgi verdim. Emniyet müdürlüklerine de detaylı raporlar verdim. Ama TSK sürekli dosyaların üzerini kapattı. Aynı dönemde Askeri Yargıtay üyesi bile Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na benim ortaya çıkardığım yapı hakkında ifade verdi. Buna rağmen TSK soruşturma başlatmadı, inceleme bile yapılmadı. Bu ekibin darbe yapacağı belliydi. O dönem Albay Selçuk Başyiğit’in “Biz artık çok güçlendik, şu anda Fethullah Gülen’in bir emriyle kalkacak F-16’larımız F-4’lerimiz var” dediği mahkeme kayıtlarına geçti. Yaşar Büyükanıt, 1986 yılında Kuleli Askeri Lisesi Komutanı’yken askeri lise sınavlarında yaklaşık 250 öğrenci, Türkçe sorularını tam yapıyor. Yapılan inceleme sonucu soruların Cemaat tarafından çalındığı ve bu öğrencilere verildiği tespit ediliyor. Bu öğrencilerin 50-60 kadarı atılıyor. Geri kalanını “Kazanırız” diye atmıyorlar. Bunların hepsi ifadelerle sabitti. 94 devresinin Fethullah’ın “altın devresi” olduğunu ortaya koymuştuk. O dönem hazırladığım liste maalesef bugün tulum çıkardı, ciddiye alınsaydım darbe olmazdı. Bakın net söylüyorum, ordu içindeki Fethullahçı oranı yüzde 50, rakamlar net. Ben Cumhurbaşkanlığı’nı başyaver konusunda bile uyardım. Darbe göz göre göre geldi.

-Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, “Darbeci olduklarını anlamadık” dedi.

Darbecilerin çoğu Necdet Özel zamanında terfi ettirilen askerlerden oluşuyor, daha ne diyeyim, hiç akla yakın değil dedikleri.

-Darbe girişimi gecesi için “Cevaplanmayan sorular var” diyorsunuz.

Var tabii... TSK açıklamasına göre 3 kuvvet komutanının olası bir darbeye karşı yapılması gerekenleri ve emirleri bildirdiğini görüyoruz. Ayrıca Kara Kuvvetleri Komutanı’nın saat 18.00’de Kara Havacılık Okulu’na gittiğini öğreniyoruz. Oturuyorlar, çay içiyorlar. 1 saat sonra Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı geliyor, ne yapması gerekir? Hemen bütün helikopterleri güvenliğe aldırmak, aküleri vs çıkarmak... 2 komutan, darbeye iştirak eden Kara Havacılık Okul Komutanı ile beraber oturup çay içiyorlar. Sahneye bakın.

-Darbe girişimi başladığında Hava Kuvvetleri Komutanı, Deniz Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı karargâhta değil...

Hayır, değiller. Genelkurmay Başkanlığı’na darbe yapılacağı MİT tarafından bildirilmiş. Hava Kuvvetleri Komutanı İstanbul’da düğünde. Deniz Kuvvetleri, Jandarma Komutanı nerede bilmiyoruz. Köprünün üzerinde 50 asker dandikten 2 araba çekmişler, yolu kesmişler. Bunların 250-300 metre yakınında uçaksavar taburu var. O büyük bayrağın dibinde. Askerler var orada. Boğaz’da köprünün hemen altında Deniz Kuvvetleri’nin bir birliği var. Hadi hepsinden vazgeçtim 1.5 kilometre ötede 1. Ordu Komutanlığı var. Komutanın emrinde yaklaşık 20 bin asker var. Bunlar nerede? 50 dandik asker köprüyü ele geçirdiğinde siz 1. Ordu Komutanı neredesiniz? TSK’nın kalbi dediğimiz Genelkurmay Başkanlığı işgal edilmiş, Kara-Deniz-Hava-Jandarma komutanlıkları işgal edilmiş. Ankara’da kolordu var, 3 tümen var, en az 5 tane tugay var, bilmem kaç tane havacı birlik var, 15-20 bin tane uçak var. Allah’ın bir Silahlı Kuvvet mensubu, bir kişi bu darbecilere karşı durmaz mı? O polisler ellerinde tabancalarla mücadele ederken ordunun geri kalanı nerede?

-TBMM bombalanıyor öte yandan...

Gelelim ikinci soruma... 5 F-16 uçağı TBMM’yi, sarayı ve özel istihbaratı bombalarken ve onlarca şehit verilirken, bizim sadece Mürted Üssü’müzde değil, Balıkesir’de, Bandırma’da, Merzifon’da ve Diyarbakır’da F-16 üslerimiz var. Bunlardan iki tanesinin filosu, gece harekâtı filosudur. Bunların toplamı 120 civarı. 5 uçak bu ülkenin kalbini bombalarken, bu uçakların pilotları ve komutanları nerede? Cumhurbaşkanı, “Eniştemden öğrendim” diyor. MİT, polis ve askeri istihbarat için yüz karası bir durum. Genelkurmay da MİT de haber vermiyor. Hava sahası darbecilerin elinde. Sen kime ve neye güvenerek güvenli olmayan İstanbul’a Cumhurbaşkanı’nı çağırıyorsun? Orası çok şaibeli.

-Bu soruların cevapları var mı sizde?

Binbir türlü cevap verebilirim ama konunun muhatapları versin istiyorum.

-Peki, TSK’da bundan sonra ne olacak sizce?

Bu darbe süreci sonrasında sürekli gözaltına alınmalar, tutuklamalar var. Üst kademede büyük boşluk, teğmen seviyesinde büyük boşluk var. Bu boşlukları doldurmanın iki yolu var. Birincisi Balyoz ve Ergenekon gibi kumpaslarca görevinden alınmış, uzaklaştırılmış çok kıymetli komuta kademesini yasal bir düzenlemeyle sürece dahil etmek. Hem iade-i itibar önemli hem de terörle mücadelede çok yararlı olacakları için... İkincisi de binbir türlü bahaneyle atılan bir sürü subayın geri kazanılması. Bu çocuklar genç kadrolardaki boşluğu doldurmalı. Ve önümüzde YAŞ var.

-Erkene alındı biliyorsunuz...

Evet, çok yanlış bir karar. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza buradan sesleniyorum. Bu darbecileri atayan ve darbe gecesi sınıfta kalan bu komutanlarla Askeri Şûra’ya girmeyin. Gerekirse bu olaylar sakinleşene kadar YAŞ’ı ertelemek lazım. Bunlarla YAŞ olmaz. Yeni komuta kademesiyle Askeri Şûra yapılmalı. Erkene alınması konusunda Cumhurbaşkanı’ndan istirham ediyoruz; bunlara inanmayın, bunlarla toplanmayın, bunların terfileri zaten Balyoz kumpası sayesinde oldu. Bunlar bu konumları hak etmediler, darbe gecesindeki etkilerini de zaten gördük.

Üçok'un Sabah gazetesinden İsa Tatlıcan'a verdiği söyleşiden bazı bölümler şöyle: 

Darbenin bir de askeri imamlardan oluşan çok geniş bir sivil ayağı var...

Bu çok önemli. Kayseri'de Işık evleri ile ilgili soruşturma yaparken aldığımız ifadelerin aynısını Genelkurmay Başkanı'nın Fetullahçı yaveri açıkladı. Bunların birer birer yakalanması gerekir. Bakın askerlere emir veren öğretim üyesi imam Akıncı Üssü'nde yakalandı ve serbest bırakıldı. Kaçmasına izin verildi. Bunlar büyük ihtimalle kaçırılmıştır. Yeni kurulacak istihbarat teşkilatımızın bunları birer birer saklandıkları yerden bulup çıkaracak yetenekte insanlardan oluşması gerekir.

TSK içindeki Fetullahçı örgüte geç müdahale edildiği yönünde bir eleştiri var. Buna katılıyor musunuz?

Katılıyorum elbette. Komuta kademesi ordunun içindeki Fetullahçıların bir darbe yapabileceğini hiç düşünemiyor. Genelkurmay Başkanı "şaka mı bu?" diye soruyor. Saat 16.00'da haberleri oluyor. Bütün karargâhın teyakkuza geçmesi herkesin darbeye karşı reaksiyon göstermesi gerekirdi. Ama bir tane mesaj yazılıp olayın öğrenilmesi istenmiş. Bu mudur? Darbe böyle mi savuşturulur.

Askeri lise ve harp okullarındaki durum nedir?

Buradaki kadrolaşma inanılmaz. Burada ayıklama ile uğraşılamaz. İlk sınav sorularını 1986'da çalmışlar. 500 çocuk soruları tam yaptı. Bunların 40-50'si atıldı. Geri kalanları 'kazanırız' diye TSK'de tuttular. Geri kalanlar 1994 mezunu olarak orduya katıldı. Polis kolejlerinde yapılan uygulamanın benzerinin bu okullarda yapılması gerekir.

İkinci dalgadan bahsediliyor. Sizce tehlike geçti mi? 

Sayın Cumhurbaşkanı halkı sokakta kalmaya davet etti günlerce. Bunu neden yapıyor sizce? TSK içinde sadece 2 bin 839 tane mi Fetullahçı var? Bunun en az 10 katı daha var. Bunlar ortaya çıkarılıp adalete teslim edilmediği sürece hiçbir şeyden emin olamayız. Şu anda askeri havaalanları kullanılmıyor. Helikopterlerin aküleri söküldü. Tanklar kullanılmıyor. Şimdi Fetullahçı hain görevlendirilse bir F-16 uçağı ile Ankara'yı bombalasa nasıl bir kaos olur? Cumhurbaşkanı artık çıkmayın diyene kadar tehlike geçmiş değildir. Onun vereceği talimatı bekleyelim.