Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İsrafil K.KUMBASAR

İsrafil K.KUMBASAR

Akıl geldi imdi başa Sultanım çok yaşa!

Belki garip karşılayacaksınız; lakin şu son 15 yıl için aslında oturup biraz şükretmemiz gerekiyor.

'Nankörlük' de bir yere kadar.

Sabah akşam 'muhalefet' etmenin, saydırıp durmanın da 'bir sınırı' olmalı değil mi?

Şöyle sakin bir kafayla düşündüğünüzde bize hak vereceğinizi adımız gibi biliyoruz.

İsterseniz en baştan, yani 'devr-i AKP'nin' ilk gününden başlayın, dilerseniz bugünden başlayıp geriye doğru gidin.

Her kavşakta 'birbirinden ibretlik' icraatlar ile karşılaşıp, 'hayret' ve 'gıpta' ile parmağınızı ısıracağınızdan eminiz.

'Niyet' okumadan, 'başka amaçlar' aramadan, adeta bir film izliyormuş gibi geçen yılları şöyle bir gözlerinizin önüne getirin.

Gonk çalar, köyün bıçkın delikanlısı 'gömleğini' sırtından sıyırıp kalabalıkların arasına dalar; o artık bir 'kurtarıcıdır' ve peşine takılanlar arasında bu işe çok daha önce başlamış 'babası yaşında' adamlar bile vardır.

Onun sahneye çıkmasıyla 'bit pazarına nur yağdığı' şaşkınlık içinde gözlenecektir.

Daha yolun başında bir 'gömlek' şovu ile 'farklı imiş gibi görünen', ama aslında 'birbirinden pek farkı olmayan' bir takım zevatı 'aynı çatı altında' toplamayı başarmıştır.

***

Ekonomik alandaki 'üstün başarılarını' sıralamaya hiç gerek yok; zira bu tür faaliyetler 'dünyalık' içindir; kendilerinin ise zinhar öyle 'malda mülkte' gözleri yoktur; en fazla kendisine 'kıt kanaat' geçinebileceği 'cüzi' bir maaş bağlanır; emrine 'ufak' bir ödenek tahsis edilir; mahdumların izzet-i ikbali için 'birkaç gemicik' tedarik edilir; kerimeye de kamuda 'bir danışmanlık' ayarlanır hepsi bu.

Çok görmeyiniz; o 'büyük davaların' peşindedir; öyle ki kendisine meftun olan kitlelerin gözünde Menderes ve Özal'ın manevi mirasçısı, o kutsal halkanın asla 'yedirilmeyecek' yiğit evladıdır.

Sırf bu kutsal halka bile hazret ve bağlıların 'dünya malı ile hiçbir ilişkilerinin olmadığına' en sağlam işaretlerden biridir.

Öte tarafta hesap vereceğinin şuuru ile bir taraftan 'malı deniz' olan devlete çekidüzen verirken, diğer taraftan ülkeyi 'huzura' ve 'sükûna' kavuşturmaya çalışır.

'Görünmez' bir kudretin ihsan eylediği çuval çuval 'belge', 'CD', 'kaset' ile millî iradeye kumpas kuran cümle darbecileri yakalarından tuttuğu gibi kodese tıkar.

'Mıntıka temizliğinin' ardından yaptırdığı 'bin odalı' sarayına çekilir; 'yüzde 90'ını' tedip ettiği basın yayın organları vasıtasıyla milyonları 'uyutmaya' başlar.

***

'BOP Eş Başkanı' olarak görevlendirildiğini itiraf ettikten sonra 'Arap Baharı'nın kutsiyeti üzerine söylevler verip, Orta Doğu halklarını irşad etmeye koyulur.

O gazla bir dönem 'cicim ayları' yaşadığı Beşar Esad'a diz çöktürmeye çalışırken tökezler; fakat hatasını Mesut Barzani denilen Kürt kedisini Diyarbakır'da halaylar eşliğinde karşılamak suretiyle telafi eder.

Top çevirmedeki ustalığını en çok 'böl yönet' ve 'uyut yönet' düsturlarında kullanır.

O iktidara geldiğinde, bölücü teröre karşı 'tek vücut olmuş bir Türkiye' vardır; o geldikten sonra 'tek Türkiye'de 36 etnik grup' türer.

O gelmeden önce, kırk yıl boyunca kan dökmüş bir 'bebek katili' vardır, o gelir herkes tarafından itibar gören barış sevdalısı 'Sayın Öcalan' olur.

O büyük, o seçkin insan geldikten sonra 'Kürt' ve 'Kürdistan' kelimeleri devlet katında artık 'resmen' kabul görmeye başlar.

O gelmeden önce bebek katilleriyle görüşmek 'şerefsizlik' addedilirdi, o geldiğinde anladık ki yanlış düşünen bizlermişiz meğer.

'Zihin dünyamızı' yeniledi hazret.

Yıllarca 'Türk' adını ağzına almaktan imtina etmesine kızdık; amma sonra anladık ki bizi 'bu topraklardan sürme' ihtimali de var.

***

Şükretmeliyiz; 'halen bu topraklarda var olduğumuza' tahammül gösterdiği için.

Yine şükretmeliyiz, adımızı yıllarca ağzına almasa da bizi 'diğer 35 etnik grup' ile aynı kefeye koyma lütfunda bulunduğu için.

Ve artık sorgulamaktan vazgeçmeliyiz 'Türk'e karşı husumetin ardındaki gerçeği' arama çabalarından.

Akıl geldi artık başa.

Padişahım çok yaşa.

Yazarın Diğer Yazıları