Akıl zafiyeti!

Ölmediğiniz için sevindiğiniz bir ülkede yaşıyorsanız bilin ki orası; kendi tarihini, kendi geçmişini "eski Türkiye" diyerek aşağılayanların yönettiği "Yeni Türkiye'dir"...

10 Ekim 2015 Ankara, 12 Ocak 2016 Sultanahmet, 17 Şubat 2016 Ankara, 13 Mart 2016 Ankara, 19 Mart 2016 Taksim, 27 Nisan 2016 Bursa, 1 Mayıs 2016 Gaziantep, 7 Haziran 2016 Vezneciler, 8 Haziran 2016 Mardin patlaması ve 28 Haziran 2016 Atatürk Havalimanı saldırısı...

Yüzlerce vatandaşımız, akranımız, kardeşimiz, gencimiz bir anda yok oldular... Hepimizin geçtiği merkezlerde, hepimizin başına gelebilecek olaylar... Hayatını kaybedenler belki de bir önceki saldırıda ölenler için aynı duyguları paylaştılar, tepki gösterdiler, acılarını içlerinde hissettiler...

"Depremle yaşamaya alışmalıyız" diyerek binaları sağlamlaştırmayan, deniz kumundan ev yapanları serbest bırakan bir zihniyetin izdüşümüdür aslında bugünün sorumluları. İnsanları "kaderciliğe" mahkûm edip, canlı kaldığı her gün için dua etmesini isteyen zihniyettir.

O zihniyete itiraz edemezsiniz, "güvenlik zafiyeti var" dediğiniz anda sizi boğmak için ellerinden geleni yaparlar. Bir anda "hain" bile ilan edebilirler. Ama hainlerle masaya oturmaktan, mutabakata varmaktan çekinmezler... Sonrasında an gelir, çıkarları uyuşmaz bir numaralı "milliyetçi" olup, gerçek vatanseverleri cezalandırırlar.

Hiçbir şekilde sorumluluğu kabul etmez, hiçbir şartta hesap vermezler. Çünkü kendilerinin kurdukları sahte düzenin altında kalma endişesi yaşarlar.

Suriye'deki iç savaş ortamına dahil olup, sonrasında peşmergeleri Türkiye üzerinden Ayn-El Arab'a (Kobani) geçirmeye, stratejik derinlik derler...

Çözüm sürecinde PYD başı Salih Müslim'i Ankara ve İstanbul'da devlet başkanı gibi ağırlayıp, Orta Doğu'daki düşman sayısını üçe katlar, PYD'lilerin sınır hastanelerindeki tedavisine onay verip, rezalete "çözüm süreci" derler.

Mavi Marmara faciasına göz göre göre çanak tutup, sonrasında İsrail düşmanlığı üzerinden oy toplar ve bir günde yeniden dost olurlar...

Rusya'nın hava sahasını ihlal etmesini savaş nedeni olarak yorumlar, en üst perdeden siyasi propagandasını yapıp, ortak düşman üzerinden oyları kendilerine çekerler. Bir bakmışsınız birkaç ay içerisinde özür mektupları yayınlar, af dilerler!

***

Saldırıdan sonra yas tutmayı bile bilmeyip, insanların acısına bile saygı göstermezler. Kaybettiğimiz vatandaşların sayısı belli olmadan, kimisi vekil, kimisi başdanışmanların sözlerinden bazıları:

 "Türkiye'nin esas sorunu anayasa"

"Yayın yasağını eleştirenler, umarım böyle bir patlamada can verirler".

"Diplomatik olarak aldığımız her galibiyetten sonra bir olay. Yılmayacağız!"

"Saldırıyı abartmayın, vicdansızlar"

Öte yanda ise ele geçirdikleri, yönlendirdikleri televizyonların hali dikkat çekicidir. Diziler, komedi ve eğlence programları aynen devam eder, yayın akışlarını değiştirmezler. Ekranın kenarına siyah kurdele koyarak en azından küçük bir saygı hamlesini bile çok görürler.

***

Azıcık aklımız olsaydı bizimle bu kadar kafa bulamazlardı herhalde... Grand Theft Auto (GTA) diye meşhur bir bilgisayar oyunu var... Elinize, silahı, bombayı alıp şehri birbirine katarsınız... Yoğun şiddet içerir, kahramanınız ölünce hastanenin önünde silahsız bir şekilde canlanarak kaldığı yerden hayata devam eder. Şehirdeki onca patlamaya, çatışmaya rağmen yapay zeka tepki vermez, şehir geçmişi unutmuştur. Hayat yine devam eder...

Türkiye'yi aynen böyle bir atmosfere sürüklediler. Her yanımızda bombalar, terör, saldırılar, ölümler... Sonrasında her şeyi unutan şehirler, her şeyi unutan insanlar!

Netice olarak, terörle mücadelede ve son 2 yılda gerçekleşen terör saldırılarında bine yakın insanımızı kaybediyor ve hâlâ "kader" diyorsak, bizde de "akıl" zafiyeti vardır!

 

Yazarın Diğer Yazıları