Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

Akıncı'nın gerçekleri görmeye başlaması memnuniyet verici

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı 26 Nisan 2015 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. turunda 3. Cumhurbaşkanı Eroğlu'na karşı seçmenlerin yüzde 64 gibi oldukça düşük bir katılımla oyların yüzde 60 alarak seçimi kazanmıştı. Akıncı seçim kampanyası boyunca esas misyon ve hedefinin Kıbrıs sorununa çözüm bulmak olduğunu, Rum tarafı ile uzlaşarak Kıbrıs sorununun çözümlenmesi için elinden geleni yapacağını vurgulamış ve bu doğrultuda Kıbrıs Türk halkı tarafından göreve getirildi.

Akıncı göreve geldikten sonra ilk iş olarak Eroğlu-Anastasiadis arasında imzalanmış 11 Şubat mutabakatına uyacağını ve çözüm için müzakerelere kaldığı yerden başlayacağını açıklamış; bilahare de BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un Kıbrıs Özel Danışmanı Eide'nin organize ettiği sosyal yemekte Rum lider ile buluşarak müzakerelerin başlaması için uzlaşıya varmıştı.

Aradan geçen 2 yıl boyunca KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ve ekibi uzlaşma ve anlaşma için ellerinden geleni yaptılar. Zaman zaman çözüm adına bana göre öyle gereksiz ve yersiz adımlar attılar ki, bu köşede bunları sizlerle paylaşmaya ve gerekli uyarıları yapmaya çalıştım. Rum tarafının esas hedefinin Enosis olduğuna vurgu yaparak faşist Anastasiadis'in anlaşma için samimi olmadığını, çok dikkatli ve belirli bir strateji çerçevesinde, Rum'un Bizans oyunlarına ve tuzaklarına düşülmeden müzakerelerin sürdürülmesini ve hatta müzakerelerin zaman harcanmadan başka hiçbir şeye hizmet etmediğini ve gereksiz olduğu düşüncemi de paylaştım.

***

İki liderin New York, Mont Pelerin I-II, Cenevre'de 5'li Konferans ve Lefkoşa'da iki yıl boyunca sürdürdükleri görüşmelerden hiçbir sonuç alınamadı. İki liderin ve Eide'nin bir çok kez anlaşmaya az kalındığı ve 2016'nın çözüm yılı olacağı öngörüleri boş çıktı. Ümit balonları çok çabuk söndü.

Müzakerelerin sonuçsuz kalmasından hiç kimse Türk tarafını sorumlu tutamaz. Atılan tüm yanlış adımlara/stratejik hatalara rağmen, (örneğin tüm konularda anlaştık diyerek Cenevre'de toprak tavizi verilmesi, haritaların sunulması gibi) Rum tarafının tavrı müzakerelerin başarısızlığının ana nedeni olduğu tartışma götürmez. 50 yıl daha müzakere edilse müzakerelerden herhangi bir sonuç almak mümkün olmayacaktır.

Rum Meclisi'nin aldığı 1950 Enosis Plebisiti'nin okullarda kutlanması kararının ardından ara verilen ve geçtiğimiz Cuma yeniden başlayan müzakereler çerçevesinde Anastasiadis'le bir araya gelen Cumhurbaşkanı Akıncı, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada geriye 3 görüşme kaldığını, Temmuz ayı sonrasında çözüme ulaşmanın son derece zor olacağını kaydetti.

Birleşmiş Milletler'in mekik diplomasisiyle etkin rol alarak taraflara yardımcı olması çağrısını yineleyen Akıncı, aksi halde liderlerin bir konu etrafında saatlerce tartışmaya devam edeceklerini, bununla da bir sonuca varılamayacağını söyledi.

Türkiye'nin Rumların tek yanlı doğal gaz sondajlarına yanıt olarak Navtex ilan ederek, sismik arama gemilerini Kıbrıs'a gönderme kararına da değinen Akıncı, bu kararın, üzerinde mutabık kalınmış olmasına rağmen Rumların doğal gaz konusunda tek yanlı faaliyetleri sürdürmesinin bir sonucu olduğunu söyledi.

Akıncı, KKTC'deki 23 Nisan kutlamalarına katılmak için Güney'deki Larnaka havalimanına gelen Sırbistan ve Rusya ekiplerinin Rum Yönetimi tarafından geri çevrilmesinin de güven sarsıcı bir davranış olduğunu sözlerine ekledi.

***

Geçtiğimiz hafta bir kabulde konuşan Akıncı, Kıbrıs sorununun çözümü için 1968'den bu yana her şeyin konuşulduğunu, bir 50 yıl daha konuşulamayacağını ifade etti. Akıncı, Rum tarafının bir zihniyet değişimine ihtiyacı olduğunu söyledi.

"Bizi adada bir azınlık olarak değil, kendilerine eşdeğer bir toplum olarak, bu adanın ortakları olarak görmeleri lazım" diyen Akıncı, "Barış ortamında hem Türk ve Yunan ulusları, hem de bu adada yaşayan Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar çok daha iyi bir gelecek kurabilirler ve huzur içerisinde çok daha iyi bir geleceğe yol alabilirler. Yeter ki birbirimizin haklarına saygılı olalım" ifadesini kullandı. "İki yıldır gayret gösteriyoruz. Arzu ederdik ki şimdiye kadar olumlu bir yere varalım" diye ilave etti.

Müzakerelerde konuşulmadık unsur kalmadı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, önümüzdeki iki ayın müzakereler açısından çok önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bu iki ay içerisinde bir çözüm hedefinin çerçevesini çizmek niyet varsa mümkündür. Çünkü müzakerelerde konuşulmadık unsur kalmadı. Bir 50 yıl daha konuşamayız. Ya anlaşırız, o zaman KKTC kurulacak federal ortaklık devletinin bir parçası haline gelir ya da kuramıyorsak o zaman KKTC yoluna devam eder."

50 yıldır Rum-Yunan ikilisinin anlaşmaya NİYET'i olmadığını yaşayarak gördük; bundan sonra da Rum'un tavır değiştirmesi mümkün değildir. Cumhurbaşkanı Akıncı son görüşme sonrasında ve bilahare yaptığı açıklamalarda artık gerçekleri görmeye başlamıştır. Müzakerelerden sonuç alınamayacağını geç de olsa anlayan Akıncı'nın önümüzdeki süreçte doğru adımları atarak, seçimden önce vaat ettiği ne var ki iki yıldır bu vaadine sadık kalamadığı üzere, düşüncesi ne olursa olsun halkımızın tüm katmanlarını kucaklayarak, kutsal yeminindeki gibi KKTC'ye sahip çıkması özlenen tablodur.

 

Yazarın Diğer Yazıları