Aklı veren yönetmiyorsa kim yönetiyor?

                Biz nasıl bir milletiz? Nasıl bir toplumuz? Neden bereketli topraklarıyla bütün nimetleri sunan bir ülkeyi yönetemiyoruz da gidip Amerikan şirketine muhtaç oluyoruz?

                Neden bol madenleri, maden rezervleri olan bir ülkeyi yönetemiyoruz da gidip, başka ülkelerin kapısında yardım dilenir hallere düşüyoruz?

                Üstelik bir değil, iki değil, üç değil kaç kere aynı hataya düşürüldük. Hiç ders alan yok. Sorsanız sorumlu olan da yok.. Sanki doğa olaylarıyla karşılaştık.

                Rüzgâr iş başındaki iktidarların haberi olmadan ve elbette onun gücünün dışında esti ve bir gece fırtına çıkararak her şeyi alıp götürdü.

                Biz nasıl bir toplum ve milletiz?

Çok daha önemlisi biz nasıl bir toplum ve milletiz ki, onca yanlışı yapan bir iktidarı, ülkeyi batırma noktasına getirmesine rağmen halen daha seçip iş başına getiriyoruz?

                Nerede bu ülkenin toplumu uyandırma görevlisi gazeteleri?

O gazetelerin yazarları..

Kanaat önderleri..

Ulu kişileri..

Hak ve hakikatin peşinde olan din uluları?

Adalet aşıkları..

Akıllı insanları..

80 milyonun makûs talihi bu mu?

Ta 2002'de yakayı ele verdik, bir daha kurtulamıyoruz..

Sorsanız 16 yıldır yanlışları başkaları yapıyor. Hatalar asla kendilerinin değil.

                Az evvel söylediğim gibi.. Rüzgâr hep dışarıdan esiyor ve onlar iyiyi yaptıkça yaptıklarını silip süpürüyor.

Biz nasıl bir halk ve toplumuz?

                Siyasetçileri denetleyip, hatalarını değerlendireceğimiz yerde tam tersini yapıyoruz. Siyasetçiler bizi denetliyor. Buna izin veriyoruz. Yetmiyor, bir sürüye döndürülüyoruz. Ve bu sayede siyasetçiler istedikleri yanlışı yapıyor. Biz de itiraz edeceğimiz yerde yaptıklarına sessiz kalarak bütün yanlışları sineye çekip razı oluyoruz. Ondan sonra ara ki demokrasiyi bulasın..

                İşte size McKinsey örneği.

                Tam önümüzde duruyor...

                Şimdinin gündemi.

                Kardeşim; biz, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizin müsebbibi olarak Amerika'yı adres gösterdikten sonra "dış güç" diye diye bugünlere gelmedik mi?

                Evet, bugünlere öyle geldik.

                Peki, ne oldu da gidip ekonomi yönetiminin liderliğini o ülkenin CIA ile de ilişkili olduğu söylenen McKinsey diye bir şirketine teslim ettik?

                Bu şirket bize borç verecek mi?

Vermeyecek.

                Yaptıklarıyla ilgili kamuoyuna açık rapor sunacak mı?

                Hayır, sunmayacak. Ne yaptığına dair seçmeni (halkı) bilgilendirmeyecek.

                Ne yapacak öyle ise?

                Türkiye'ye gelecek, devletin bütün bakanlıklarının gizli açık hesaplarını kontrol edecek ve diyecek ki: "Hükümetiniz şöyle değil böyle yapsın".

                Allah size ve bu ülkenin bütün saflarına akıl fikir versin..

                Bunun adına ülkeyi McKinsey şirketi yönetecek deseniz olmaz mı?

                Yok, öyle değilmiş. Bakan Albayrak: "Hiç bir işe karışmayacak. Sadece liderlik edecek" diyor.

                Hay aklınla bin yaşa..

                Liderlik etmek ne demek?

                "Biz, liderlik edemiyoruz, yönetemiyoruz. Buna aklımız yetmiyor. Dışarıdan gelecek akla muhtacız. O akıl bizde yok, Amerikan şirketi McKinsey'de var. Dolayısı ile Amerikan şirketi akıl verecek biz de onun verdiği akla uyacağız" demek değil mi?

Eee?

                Bu durumda aklı veren yönetmiyorsa kim yönetmiş oluyor?

Yazarın Diğer Yazıları