Aklımızla alay edilmesin

Ülkemizdeki gelişmelere bakıldığında, aklımızla adeta alay ediyorlar. İnsanlarımız resmen geri zekalı yerine konularak, hiç bir şeyi anlamadığımız sanılıyor. Ancak bunu yapanların hezimeti, Türk halkının neleri nasıl  anladığını bir daha göstermiştir. Aslında akıllarıyla alay edilenler halk değil, edenlerdir.

Tarih boyu, hiç bir ülke diğer bir ülkenin dostu olmamıştır. Dost görüntüsü verilmesinin nedeni ise kendi çıkarları gereğidir. Bizde ise tam tersi, kendi milletine düşman olmak, diğer milletlerin dostu olmak demektir. Yöneticilerimiz, şahsi çıkarlarını ülke çıkarlarının önüne geçirerek ülkeler arası dostluklar kurmaktadır.

Varlığımızı kabullenemeyenler, 1071 Malazgirt zaferi sonrasında bizleri Anadolu’dan atma politikalarını önce “Şark meselesi” bilahare “BOP” olarak devam ettirmişlerdir. Sözde dostlarımızın oluşturduğu bu projeleri zaman zaman kendi müdahaleleri veya içeriden buldukları uşakları vasıtasıyla yürütmüşler ve yürütmeye de devam etmektedirler.

Selçuklu’nun yerine kurulan ve bir cihan devleti olan Osmanlı’nın beceriksiz yöneticilerin eliyle zayıflatılmasıyla birlikte param parça edilerek yerine elliye yakın devlet kurdurulmuş. Milletimizin her bir ferdi bir devlete savrulmuş, kalanlar ise bir avuç toprak parçası olan Anadolu’ya sıkışmıştır. Bunu bile hazmedemeyen o devletler ülkeyi işgale kalkarak Sevr’e zorlamışlardır.

Anadolu’dan Türk’ü sökemeyen bunlar başka oyunlar denemeye kalkarak, ülkede Ermeni ve Kürt isyanları çıkartıp parçalamaya gitmişlerdir. Oyunları tutmayanlar yıllar sonra sözde Ermeni soykırım teraneleriyle onlarca insanımızı şehit ettirip, siyasi tertipler peşinde koşmaya devam etmişlerdir. Aynı dostlarımız Türk toprağı Karabağ’ın Ermenilerce işgalini ve yaptıkları katliamı desteklemekten de geri kalmamışlardır.

Rusya’da ve Çin’de Türkler sürgüne tabi tutulup, katliamlar yapılırken olanları görmezcilikten gelerek, Bosna’da soykırımı teşvik edip insanları göçe zorlamışlardır. Batı Trakya’da Türklerin adı yasaklanırken, Rumları ödüllendirip AB’ye almışlardır.

Kıbrıs’ta soydaşlarımızı katliamdan kurtardığımız için bizi ambargo uygulayarak cezalandırmışlardır. Bulgaristan asimile politikaları uygulayıp, kabul etmeyen kardeşlerimizi Belene kamplarına sürerken dur dememişlerdir. Bazı yalanların arkasına sığınarak Irak’ı işgal ederek Kürt devlet kurdurtanlar, çevik güç vasıtasıyla PKK’ya her türlü desteği sağlamışlardır.

Çeşitli örgütler kurdurup, bunları bilahare terörist ilan ederek mücadele etme bahanesiyle, Türklerin yaşadığı beldeleri bombalayarak boşaltıp, ata topraklarımızı Kürtlere teslim etmişlerdir. Bunları yaparken, parçalayacakları son ayaklardan birinin de Türkiye olduğu şuuruyla hareket etmişlerdir.

İçeride ise yandaşları vasıtasıyla harekete geçerek bir çözülme süreci başlatıp, Suriye ve Irak’tan Türkiye’ye göçe zorladıkları Kürt, Yezidi ve Araplarla etnik yapıyı bozmak suretiyle ilerisi için kurdurmayı düşündükleri Kürt devletinin kurumlarını ve nüfus dengesini oluşturmuşlardır.

Şu sıralar ise planlarının ikinci aşaması olan seçimlerde, Komünistleri, bazı İslamcı geçinenleri ve sözde hümanistleri de yanlarına alarak, medyadaki borazanlarını da devreye sokmak suretiyle bölücülerin siyasi uzantısı olan bir partiye barajı aşırtıp Gazi Meclis’e sokmuşlardır.

Şimdi ise sırada olan altın vuruşu yapma adına yeni hükümeti kurdurup, bu hükümetle de Irak ve Suriye’de olduğu gibi Türkiye’de de bir Kürt devleti kurdurtarak büyük Kürdistan hayallerini gerçekleştirmek istemektedirler. Bunun için de en uygunu olan AKP ve MHP koalisyonunu oluşturma peşindedirler .

Borazanlar çalmaya başlamış, aklı evveller ile çıkar peşinde koşan sözde ülkücüler de şakşakçılığı yeğlemişlerdir. Bunlara sorarsan MHP’nin hükümet ortağı olması bölünmeyi önlediği gibi, talanı, vurgunu ve ülkücülerin çile çekmesini de önleyecektir. Halbuki oyun kurucuların hesabı ülkücüleri kontrol altına alarak isteklerini bunlar eliyle gerçekleştirerek önlerindeki engeli kaldırmaktır. Dahası ülke sevdalılarını bir daha olmamak üzere tarihe gömerek yok etmektir.

Yapılması gereken ise milliyetçilerin kimsenin oyununda piyon olmayacağını göstererek yapılan planı bozmalarıdır. Ancak görünenlerin böyle olmayacağıdır. Kimse bizim aklımızla alay etmeye kalkmasın. Bizler ne balık akıllı, ne de geçmişi unutanlarız. Biz ne ülkenin bölünmesine ne de Türklüğün yok edilmesine izin vermeyenleriz.

Yazarın Diğer Yazıları