2019 Seçimlerinde Türkiye Cumhuriyeti yerine "Yeni Türkiye", demokrasi yerine "ileri demokrasi"yi hedefleyen AKP, parlamenter sisteme son darbeyi indirmek üzere harekete geçmiş bulunuyor.

                Bu arada bilmeyenler için hatırlatalım, "Yeni Türkiye Cumhuriyeti", FETÖ'yü kontrol eden  CIA yetkilisi Graham Fuller'in kitabının adıdır. Yeni Türkiye'yi uygulamaya koymak için harekete geçen de şimdilerde FETÖ'yle amansız bir mücadele yürüten AKP'dir.

FETÖ'nün fikirleri iktidarda kendileri Pensilvanya'dadır.

AKP'nin 2019 seçimlerinde maymuncuk gibi kullanmaya başladığı dört temel kavram vardır. Bunlar; Yerli, Milli, FETÖ, HDP'dir.

Besleme ve yandaş medya üzerinden parlamenter sistemi savunanlar milli ve yerli olmamakla HDP ve FETÖ'yle ise işbirliği içinde olmakla suçlanmaktadır.

Milli-Gayri Milli/Yerli-Yabancı

AKP iktidarı kendisini milli ve yerli olarak sunarken, muhalefeti milli ve yerli olmamakla suçlamaktadır.

AKP'nin 2019'daki seçim stratejisinin ilk ayağı bu iki kavram üzerine oturtulmuştur. Bu strateji açıkca millileri millilikle, yerlileri yerliyle,  milliyetçileri milliyetçilikle vurmak üzerine kuruludur.

AKP o kadar pişkindir ki, 'milliyetçiliği ayaklarının altına alarak' bile milliyetçilik yapabilmektedir.

On beş yıllık AKP iktidarının uyguladığı politikalar bu zihniyetin millilik ve yerlilik diye bir hassasiyeti olmadığının kanıtıdır.

Yalnızca Angus ve saman kavramları bunu kanıtlamaya yeter de artar bile!

AKP devleti de kullanarak uyguladığı gayri milli politikaları milli, yabancılaştırıcı uygulamaları da yerli olarak sunmaktadır.

 Söz gelimi "BOP eş başkanlığı" yapmak gayri millilikte pik yapmaktır. AKP iktidarı BOP eş başkanlığını iftiharla kamuoyuna sunmuştur.

Bir zamanlar Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi işini Yahudi şirketlerine verilmesi sırasındaki eleştirilere 'Sermayenin Yahudisi, Müslümanı olmaz' demek de gayri millilikte varılan zirveyi göstermektedir.

Yerlilik biraz da Türk Milletine Sırp eti değil yerli eti yedirmekle ilgilidir. Kuru fasulyeden samana, ottan mercimeğe her şeyi ithal edenlerin yerlilik hassasiyetinden söz edilebilir mi? Dahası yerli malı haftasıyla dalga geçen bir zihniyetin yerliliği olur mu?

İktidarın uygulamalarına bakarak iktidardakilerin ancak yabancılaşmış yerliler olduğu söylenebilir.

FETÖ'yle suçlamak!

Yandaş medya gladyatörleri bir zamanlar AKP iktidarının 'farkına varmadan, yanılarak ya da ahmaklık' ederek, TSK'ya anti Kemalist vesayeti kırmak için sızdırdıkları, aynı menzile birlikte yürüdükleri dava arkadaşları, kozmik odaya soktukları anti vesayet unsurları, işbirliği yaptıkları güncel şeytan FETÖ'yü muhalefete ihale etmeye çalışmaktadırlar.

Yandaş medya bir yandan akıl sınırlarını zorlayarak AKP'nin FETÖ'yle organik ilişkisini gözden saklamaya diğer yandan insan aklıyla alay eder gibi büyütüp besledikleri, savunup yücelttikleri bir yapıyı muhalefete ihale etmeye çalışmaktadır.

Bunu da 'biz FETÖ konusunda ahmaktık, yanıltıldık, kandırıldık, böyle olduklarını bilmiyorduk aklımız başımıza yeni geldi' diyerek yapmaktadırlar.

AKP, FETÖ'yle birlikte, bir zamanlar "darbeci", "vesayetçi" ya da "Kemalist" olarak suçlayarak savaş açtıkları kesimleri bugün FETÖ'yle işbirliği içinde olmakla suçlamaktadır.

Bu eşyanın tabiatına aykırı bir saçmalamadır.

                FETÖ olmazsa HDP ile suçlamak!

                Yandaş, yanaşma ve besleme odaklara göre Erdoğan'a muhalefet yapmak Türkiye'nin iyiliğini istememektir. Erdoğan Türkiye'dir, Türkiye Erdoğan'dır denklemini kurmaktadırlar.      Tek adam rejimine karşı çıkmak Erdoğan'a karşı çıkmaktır. Erdoğan'a karşı çıkmak da HDP ile işbirliği yapmaktır. 

                HDP ile birlikte açılım için Baldıran zehri içmeyi göze alanlar, Dolmabahçe'de HDP ile birlikteliğin meyvesini (!) toplayanlar, Oslo'da İmralı'da HDP ile halvete girenler işbirlikçi olmuyor, bunlara karşı olanlar HDP ile işbirliği yapanlar oluyor.

                Aklına mukayyet ol yandaş!

                "Ah Ahmet Kaya ah" diye ağıt yakanlar, Barzani'yle "megri megri" çekenler HDP işbirlikçisi değil de iktidara muhalif olanlar HDP işbirlikçisi öyle mi? Güldürmeyin kendinize!