Saygıdeğer okuyucularımız;
Uygulamalarını gördükçe AKP iktidarının dilinden düşürmediği  “İleri Demokrasi” nin ne anlama geldiğini daha iyi öğrenmiş oluyoruz. Malum uygulama tarihe geçti...  Basılmamış bir kitabın peşine düşüldü... Elinde kopyası bulunup da teslim etmeyenlerin  “terör örgütüne yardım etmekle suçlanacağı” korkusu salınarak yayınevinden cezaevine kadar bir sürek avı başlatıldı. Burada önemli olan sözkonusu kitap yahut müsveddesi değildir. Bugün varlığından haberdar oldukları bu kitap müsvedesi bir takım kişileri rahatsız ettiyse, yarın da bir başka basılmamış kitap bir başka kişileri rahatsız edebilir. Sözkonusu kitap taslağının muhtevasına katılır ya da katılmazsınız... İçindekiler doğru veya tamamen yalan yanlış şeyler olabilir... Bu taslak, müsvedde veya ne ad verirseniz verin; henüz basılmadan ve dağıtılmadan hakkında yasal işlem başlatılıp suç unsuru haline getirilebir mi? İktidarın ve onun başı durumundaki Başbakan’ın, “Bunun bizimle ilgisi yok, Yargı’nın tasarrufu”  diyerek işin içinden sıyrılması mümkün mü?.. Hangi ileri demokrasi, hangi hukuk devleti böyle uygulamaları meşru kabul edebilir?.. Bu tür uygulamaların gelecek için ne kadar kötü ve tehlikeli örnek teşkil edeceği ortadadır. Bugün Ali’ye yapılanın yarın Veli’ye yapılmayacağının garantisi yoktur. Maalesef çok yanlış bir yola girilmiştir. Böyle sonu karanlık bir çıkmaza girenlere millet olarak aklıselim dilemekten başka çaremiz yok.