AKP, artık Avrupa mahallesini beğenmiyor

AKP, 2002'de iktidara geldiğinde son derece mütevazi, ürkek, başına bir iş gelmesinden korkan, herkesle diyalog arayan, temkinli bir tutum içindeydi. AKP, zaman içinde ülkeye ve iktidara iyice yerleşti, AB ve Türkiye'nin bütün imkan ve kazanımlarını ideolojisi için sonuna kadar kullandı. Demokrasiyi, özgürlükleri ve Türkiye'nin NATO üyeliği ile AB'ye üyelik statüsünü,  kendi ve taraftarlarının ihtiyacı olan, yasaları çıkarttı, örneğin, partilerin kapatılmasını zorlaştıran, inanç özgürlüğü, başörtüsü ve benzerleri gibi yasa ve anayasa değişikliklerini yaptı. Türkiye'nin diğer İslam ülkelerinden bir farkının olduğu muhakkaktır. Bu fark daha ziyade çağdaş, modern, laik, demokrat, hukukun üstünlüğü gibi batıdan aldığımız değerlerdir. Türkiye'nin İslam dünyasındaki farklı yerinin ve itibarının önemli bir kısmı, Türkiye'nin batılı değerlere sahip, batılı olma özelliğidir. İslamcı liderler, Erbakan, Turgut Özal ve Tayyip Erdoğan, Arap ülkelerine gittiklerinde özel bir itibar görüyorlarsa, bu itibar bu şahısların kendilerinden menkul bir öneminin ve değerlerinin olduğundan değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin yöneticileri olduklarındandır. Tayyip Erdoğan, Suriye veya Katara, İran veya Ürdün başbakanı olarak gitseydi, gördüğü ilgiyi ve itibarı göremezdi. Erdoğan ve AKP'nin Müslüman ülkelerde gördükleri itibar Cumhuriyet'in ve önceki hükümetlerin biriktirdiği itibarın sonucudur. AKP ve Erdoğan artık, kendilerinin biriktirdiği itibarı kullanmak zorundadır. Zira, AKP'nin, 15 yıllık iktidarı kendi itibarını yaratmak için yeterlidir. Bugün AKP, kendi biriktirdiği itibar ile en çok iddialı olduğu Arap ülkelerine dahi gidemez hale gelmiş ve çok iddialı olduğu İslamcılık politikasında geldiği noktada, kendisinin doğal mahallesi olarak gördüğü Müslüman mahallesini de ağzına alamaz olmuştur. 1856, Paris konferansından bu tarafa Türkler Avrupa mahallesinin bir sakinidir, hiçbir hükümette bu mahallede yaşamaya itiraz etmemiştir. Erdoğan, son 2 yıldır Avrupalı başkentlere davet edilmemektedir. Bu bir çeşit Avrupa'nın ortak kararı ve Erdoğan'a konulan bir çeşit siyasi ambargodur. Erdoğan bu ambargodan gelen kızgınlığını Türkiye'yi kullanarak çıkmaya çalışmaktadır. Bir başka deyişle Erdoğan içine düştüğü sıkıntılı durumdan ve dışlanmaktan kurtulmak için Avrupalı liderleri AB'den çıkmakla tehdit etmektedir. AKP ve Erdoğan Müslüman ve Avrupa mahallesinden Çin, Pakistan, Hindistan ve Rusya'nın oturduğu uzak Asya mahallesine taşınmak istediğini dile getirmektedir. Türkiye'nin, AB ve NATO'dan çıkarak Şangay İşbirliği Örgütüne girmesini savunmak  olabilirliği olmayan bir davranıştır. Bu istek basit bir dış politika değişikliği değildir. Türkiye'nin en az bir asırlık geleceğini ipotek altına alacak radikal bir değişikliktir. Türklerin 1071'den günümüze kadar batıya gidişini tersine çevirerek geri doğuya gitmesini istemekten farklı bir davranış değildir. Türk tarihini tersine çevirmektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, batıya kızdığı noktalarda şüphesiz haklıdır. AB, 1959 yılından bu tarafa Türkiye'yi oyalamaktadır, bazı Avrupalı yöneticiler Türkiye'ye karşı sorumsuz ve aşağılayıcı tutum sergilemişlerdir ve PKK'ya açık bir şekilde de destek vermişlerdir. Bunlar doğrudur. Erdoğan bunların hesabını sormalıdır. Ancak mahalleden taşınma gibi davranışlar, ancak eleştirdiğiniz Avrupalıları sevindirmekten başka bir işe yaramaz. Ayrıca Avrupa hiç kimsenin babasının malı değildir. Avrupa, günümüzde tarihinin en kalitesiz liderleri tarafından yönetilmektedir. Kendi içlerinde de ciddi sorunlar yaşamaktadır. Erdoğan, kolayı seçip kaçmak yerine Avrupa'da kalarak hakkını hukukunu savunması daha akıllıcadır. İngiltere de memnun değildi ve AB'den ayrıldı ama Avrupa'yı terk etmek gibi bir davranışta bulunmadı. Şüphesiz Avrupa'da yeni fırsatlar ortaya çıkacaktır ve Türkiye de yerini alacaktır. Türkiye, Avrupa için çok önemlidir, Avrupa da Türkiye için çok önemlidir. Bunun bilincinde olarak, orta ve yan hakemlere kızarak ya da oyuncuların birinin tekmesine kızarak, Türk halkını birinci ligden ikinci lige indirmenin mantığı yoktur.

Yazarın Diğer Yazıları