AKP-CHP çatışması neyin işareti?

                Ah MHP, ah!.. Ne kadar lazımsın bir bilsen. Bak Türkiye'nin sana ne kadar ihtiyacı var. Senin üreteceğin millî politikalara, birleştirici siyasete, orta yolu bulan stratejine Türkiye'nin ihtiyacı var. Artık bir düzene gir...

Geç kalıyoruz, geç...

                Türkiye yeniden cepheleşme politikasına doğru sürükleniyor. Kimse kusura bakmasın. İktidar kanadı CHP'yi yeni bir çatışmanın ortasına doğru çekiyor...

Bu kötü gidişe dur diyecek, gerekirse meydan meydan dolaşarak "ey millet! oyuna gelme" diyecek yürekli bir ses lazım.

Bu da MHP olabilir.

Heyhat!

MHP kendi içinde boğuşuyor. Buna zamanı yok. Mecali de.

Havuz medyasının gazete başlıkları çok tehlikeli.

Yorumları çok öfkeli.

İçerikleri, yazdıkları çok tahrik edici... Resmen düşmanlık tohumları ekiyor.

Birilerinin herkesi aklıselime davet etmesi gerekir.

Bilinsin ki terör, sadece AKP'lilerin meselesi değildir. CHP'lilerin de MHP'lilerin de ve diğer tüm siyasi partilerin de meselesidir...

Teröre açık destek veren HDP hariç, Türkiye'nin ana muhalefetini doğrudan PKK taraftarı gibi göstermek aşırı bir yorumdur.  

Evet, CHP içinde PKK meselesine yandaş bakanlar vardır.

Ermeni meselesine Almanya ile birlikte aynı duruşta olanlar bulunmaktadır...

Kılıçdaroğlu, TV konuşmalarında ipin ucunu kaçırarak terörist cenazelerine de gittiklerini söylemiştir. Ancak bu CHP'nin kurumsal/tüzel kişiliğinin bir sonucu değildir. Bu tür politikalarından dolayı CHP'yi yüksek sesle eleştirmek hakkımızdır. Dahası yerden yere vurmak şarttır... Ancak, tehdit etmek, hele hele genel başkanın ayağının dibine mermi bırakmak hakkımız değildir.

CHP'nin yanlışlarını kendi içinden -mesela- eski Genel başkanlardan Deniz Baykal da çeşitli TV programlarında söylemektedir. 

Bütün bunlar CHP-AKP sertleşmesinin boyutlarını yeni bir siyasi sıcak çatışmaya dönüştürmenin gerekçesi olamaz.

Dünkü YENİÇAĞ'ın çok güzel haberleştirdiği gibi, geçmişte Menderes dönemiyle başlayan cepheleşmelerin gerekçesi yeniden siyaset üretme aracı yapılamaz.

Cephe siyasetinin yerini, demokrasi kültürü almalı. Siyasette farklı görüşü benimsemek başka, ülkeye, millete ve devlete alenen açıkça düşmanlık yapmak başka.

Birincisi, adı üstünde farklılık. İkincisi ise resmen ihanettir. Elbette ihanette parti ayrımı olmaksızın millet olarak bir bütün olmalıyız. Ancak solculukla liberalizm, milliyetçilikle, İslamcılık farklılıktır. Dolayısı ile solcular kendi anlayışına göre, liberaller kendi anlayışına göre siyaset yapacaklardır. Aynı şekilde milliyetçiler ve İslamcılar siyaset olarak yine farklı olacaklardır. Bu durum demokrasi kümesinin elemanları olarak matematiksel toplumu oluşturacaktır.

En büyük düşmanımız bölücülük ve terördür.

İktidar bencillik etmeyerek terör meselesinde olabildiğince kamuoyu desteğini arkasına almak için siyasi partilerle birlikte hareket etmelidir. Asker de polis de milletin çocuklarıdır... Savaş, AKP'nin militanları ile HDP'nin PKK'lı militanları arasında olmuyor. Çatışma Türk toplumu ile PKK arasında oluyor. Bu sebeple birlik olmak şarttır. Bu birliğin bir parçası da CHP'den oluşmak zorundadır.

Eğer CHP-AKP çatışması, başkanlık sistemine giden yol için bir zorunluluk olarak planlanmışsa, bilesiniz ki bu millete yazık olur.

Ancak görülen o ki AKP-CHP çatışmasının siyasal aksiyonu, başkanlık sistemine götüren yol olarak görülüyor... Gerilimden ve belki de kan dökülmesinden çıkacak bir başkanlık... Yanlıştır ey millet!!

Yazarın Diğer Yazıları