AKP'de "FETÖ"den temizlenmek için "fesh" formülü...

Saray'dan giden talimat ile AKP'de "FETÖ temizliği" genelgesi yayınlandı. Şu ana kadar, görebildiğimiz, işitebildiğimiz kadarıyla somut bir icraat gerçekleşmedi. Bu sadece bizim göremediğimiz ve de işitemediğimiz değil!.. AKP'nin içi fokur fokur kaynıyor. Kardeşi Mehmet Dişli'nin darbeci çıktığı ve tutuklandığı AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin neden istifa etmediği veya görevden alınmadığı artık tüm AKP kulislerinde bağıra bağıra seslendiriliyor. Grup ve MYK toplantılarında şiddetli tartışmalar yaşanıyor. Her gün yüzlerce "FETÖ"cünün tutuklandığı bir o kadar kamu görevlisinin açığa alındığı operasyonlarda itiraf edildiği halde AKP içinde temizlik yapılmamasının ağır sancıları yaşanıyor. "Kamuoyunda inandırıcılık" hassasiyeti alabildiğine çökmüş AKP'nin üstüne!..

Daha önceki yazılarımızda, sarayda planlanan AKP bünyesinde "FETÖ temizliği" ile ilgili bazı bilgileri paylaşmıştım. Son durum o ki; 3 kocaman şehir belediye başkanı üzerindeki "istifa et" baskıları devam ediyor. O isimler ise direniyor. Bazı mebuslar ve teşkilat üyeleri hakkında istifa/ihraç sürecinin başlatılması için öncelik o belediye başkanlarında olduğu konuşuluyor. Bunun yanında, kapsamlı bir "FETÖ temizliği"nin partiyi çok yıpratacağı ve ağır bir travmaya sokacağı endişeleri de dile getiriliyor. Formüller aranıyor. Adeta karabasan çöktü iktidarın partisine!..

Formüller;

MHP'nin Meclis kapanmadan önce fiilen tatile devam ettiği, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da Hacıbektaş Veli Anma Kültür ve Sanat etkinliklerine katılması sebebiyle Nevşehir'de olduğu klasik Ankara Salı'sında AKP'nin grup toplantısı vardı.

(Önceki gün, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nu bilgilendirdikten sonra neden Doktor Devlet Bahçeli'ye gitmedi diye merak edenlere ara not; Başbakan Binali Yıldırım, Bahçeli'ye telefon edip, Bakanının kendisine gidip bilgilendireceğini söylemiş. Bahçeli de "Bakan gruptaki arkadaşlarla görüşsün" demiş!..-aht-)

 Kulislerde ise "FETÖ temizliği" hakkında isimlendirme tahminleri yapılıyordu. "AKP çatırdamasın" diye öyle bir formülün seslendirildiği kulağıma geldi ki... Değmeyin gitsin!.. Lafı uzatmadan söyleyeceğim;

AKP'nin kendisini feshetmesi ve ertesi gün yeniden kurulması...

İlk duyduğunuzda çok zor ve uçuk gibi geliyor ama 3-5 dakika düşündüğünüzde olmayacak gibi de değil!.. Bu formülü seslendirenlere hak vermemek de elde değil... AKP'nin kurucular kurulu, parti üyeleri, eski/yeni parti teşkilat üyeleri, eski/yeni bakanları milletvekilleri, eski/yeni belediye başkanları... Fesh kararı ile hepsini bir gecede sıfırlamış olursunuz. Ertesi gün İçişleri Bakanlığı'na vereceğiniz iki satırlık dilekçeyle -siyasi partiler yasası da engel değil- aynı isimle yeniden kurarsınız partiyi. Kurucular kurulunu, parti üyelerini, milletvekillerini, belediye başkanlarını, teşkilat üyelerini yeniden  belirlersiniz. Adını yazmadığınız isimler de doğal seleksiyonla "FETÖ"cü olarak ortada kalır.

Akıllara durgunluk verecek cinsten formül için AKP tüzüğüne baktım;

Büyük kongrenin yetkilerini düzenleyen madde;

61.4 - Partinin tüzel kişiliğinin feshine, başka Parti ile birleşmesine karar vermek, fesih kararı vermesi halinde Parti mallarının tasfiyesi ve intikal şekli ve yerini karara bağlamak.

MKYK'nın görev ve yetkilerini düzenleyen maddeler;

74.13 - Zorunlu nedenler dolayısıyla büyük kongrenin toplanamadığı hallerde, Partinin hukuki varlığını sona erdirmek, Tüzük ve program değişiklikleri hariç, gerekli görülen bütün kararları almak,

74.16 - İki büyük kongre arasında, Siyasi Partiler ve Seçim kanunları ile diğer ilgili mevzuatın, Parti Tüzük ve programının yasaklamadığı her alanda, Parti ve dolayısıyla ülke çıkarının gerekli kıldığı bütün yetkileri kullanıp kararlar almak, uygulamak veya uygulatmak, gibi görevler yapar, yetkiler kullanır.

AKP'li "formülcüler" Olağanüstü Hal'de MKYK'nın devreye sokulmasının daha pratik bir yol olduğu düşüncesindeler.

Ha, bu arada!.. AKP tüzüğünü resmi internet sitesinden incelerken -herhalde unutkanlıktan olacak- bir şey dikkatimi çekti. Hâlâ, önsöz, Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu Genel Başkan, Başbakan imzasıyla duruyor. "Reis"in kulağına giderse neler olabileceğini düşünmek bile istemem!..

***

Klasik Ankara Salı'sında gündemin önemli bir maddesi de, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın (Pazartesi) saraydaki Bakanlar Kurulu toplantısında "TSK'nın yeniden yapılandırılması" başlığında dilinin ucuyla söyleyebildikleriydi... Asker hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesindeki çekinceler sıralanırken, ortaya konulan bomba formüle ulaştım. Sıkı durun!..

"Sanal rütbe uygulaması"...

Yani; asker hekimler sivilleşirken sosyal haklarından mahrum kalmaması için  rütbeleri anılmadan sanal olarak devam edebilmesi..

Çok aklıma yattı!..

"Sanal rütbe" sadece asker hekimlere değil, TSK sivilleşirken başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere tüm komutanlara uygulanması için kampanya başlatalım.

Yakışır!..

Yazarın Diğer Yazıları