AKP’de gündem kısmi af

AKP’de gündem kısmi af
MHP’nin ortaya attığı af önerisi AKP’nin de gündeme geldi. Parti yönetimi kısmi af önerisini bugün yapılacak MYK toplantısında tartışacak.

AKP yönetimi MHP’nin af önerisini bugün yapacağı MYK toplantısında tartışacak. İki partinin yaptığı seçim ittifakına zarar vermemesi için partililere bu konuda görüş belirtmemeleri uyarıları yapılmıştı.

Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın kulislere dayandırdığı haberine göre, parti kurmayları, yapılacak düzenlemenin, af olarak nitelendirilmesine karşın, birden fazla yöntemi olduğunu belirtiyor. Parti kulislerinde af düzenlemesinin, Anayasal zorunluluk gereği nitelikli çoğunluk gerektireceği, 360 oya ihtiyaç olduğu anımsatılıyor. Meclis'te bu konuda uzlaşma sağlanamayacağı için de partinin tavır almasına gerek kalmayacağı savunuluyor.

BU FORMÜL TARTIŞILABİLİR

Ancak, kamuoyunda af olarak nitelendirilse bile sadece Ceza İnfaz Yasası'nda değişiklik yapılarak sağlanan kısmi affa farklı bakılıyor. MHP'nin ilk gündeme getirdiğinin aksine, yasa değişikliği ile ceza infaz sürelerini değiştirme önerisi geliştirmesi, iki partinin bu konudaki işbirliğini de belirleyecek.

Bu formülde, 360 oy şartı aranmadığı için denetimli serbestlik süreleri veya hükmün açıklanmasının geriye bırakılması gibi infaz süreleri değiştirilerek yapılacak kısmi af, tartışılabilecek. Çalışmanın böyle yapılmasının, 2000 yılında yapılan Rahşan Ecevit affındaki gibi ‘genel affa' dönüşme riskini de ortadan kaldıracağı savunuluyor. Bu şartlarla yapılacak bir çalışmanın, AK Parti tarafından ‘sınırlı olmak' koşuluyla değerlendirilebileceği iddia ediliyor.

RAHŞAN AFFI KIYASLAMASI

Hukukçu siyasiler, Rahşan Ecevit affı olarak anılan düzenlemede yaşanan ‘genişlemenin', belli suçları dışında tutan ‘genel af' şeklinde yapılmasından kaynaklandığını belirtiyor. O dönem Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle genişlettiği af, toplumda infiala neden olmuştu. Hukukçular, ceza infaz sürelerinde değişikliğe gidilerek yapılacak bir kısmi af düzenlemesinin, böyle bir risk taşımadığını iddia ediyorlar.

Geçmişte de denetimli serbestlik ve hükmün geriye bırakılmasına ilişkin hükümlerde değişiklik yapılmış ve infaz süreleri azaltılmıştı.