AKP'li yazar Beştepe'deki manzarayı böyle yazdı

AKP'li yazar Beştepe'deki manzarayı böyle yazdı
Hükümete yakın Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan adına Beştepe'de düzenlenen törenin ardından karşılaştığı manzarayı yazdı. "Yerler çöp içindeydi" diyen Barbarosoğlu, "Gördüklerimden utandım" dedi.

24 Haziran seçimlerinin ardından geçtiğimiz hafta sonu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de yemin ederek yeni dönemin açılışını resmen yapmış oldu. Erdoğan Meclis'teki yemin törenin ardından Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na giderek buradaki törenlere katıldı. 

Törende, siyasi isimlerin yanı sıra spor ve sanat camiasından da bir çok ünlü isim yer aldı. Bazı devlet başkanları ve temsilcileri de törende yer alanlar arasındaydı. 

Törenlerin ardından hükümete yakın yayın organları törende yaşanan olaylara ve renkli görüntülere odaklanırken Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu, farklı bir konuyu gündeme getirdi.

Törenlerin ardından Beştepe'de karşılaştığı manzarayı köşesine taşıyan Barbarosoğlu, Saray'ın çöp içinde bırakıldığını söyledi. "Gördüklerimden utandım. Yerler çöp içindeydi" diyerek duruma isyan eden Barbarosoğlu, "Bunu yapanlar eğitimli kişiler" ifadelerini kullandı.

Barbarosoğlu'nun "Taze bir başlangıca tanıklığımdır..." başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Tören alanındaki davetlileri ne diye ikiye ayırdı zihnin diye soranlara hitaben yazıyorum. İtina ile, zevk ile düzenlenmiş tören alanına davetliler gittikten sonra baktım. Gördüklerimden utandım. Yerler çöp içindeydi. Pet şişeler, kağıt mendiller, hediye paketinin içinden çıkarılıp açılmış ambalaj kağıtları.

Bunu yapanlar eğitimli kişiler. Tarihi ana tanık olmak için davet edilmiş Türkiye’nin yedi bölgesinden gelmiş kişiler.

Davet edildikleri “evin bahçesine”, tanık oldukları “tarihi an”a çöpünü bırakıp giden “bu insanlar”ın denizlere, ormanlara yapabileceklerini hayal bile edemiyorum.

Sivil toplum örgütleri bütün enerjilerini “muktedir” olmak üzerine harcıyor. Yeni dönemde sivil toplumun gerçek bir sivil toplum olarak örgütlenmesine, faaliyet yapmasına “her şeye talip” değil, bir şeye talip olup, onu dört başı mamur şekilde icra edişine muhtacız.

Çevreye gösterdiğimiz “ilgi” bizim aynamız. Aynaya düşen aksimiz mi? Gerisini yazmaya elim varmıyor."