Akrabanın hayırlısı Şam’da kayısı

Hatırlatmayı yapan ANAP kökenli eski bir siyasetçi.   İftarda, sahurda televizyonu her açtığında “yüzleşince”  dayanamamış olmalı ki, yazıya dökmüş sonunda.
Mevzu bahis yandaş kanalların vazgeçilmez Ramazan programcısı -hani şu atv’de Erdoğan’ı ağlatan- Fatih Çıtlak. Daha doğrusu Çıtlak’a baktıkça zihninde canlanan aileler arası saadet zinciri!

 


***

 


Bir muhalefet milletvekili aracılığıyla ilettiği nota, “Benim Faik diye bir arkadaşım vardı...”  diye başlıyor emekli siyasimiz.
Adı son yıllarda bütün Avrupa’yı sarsan rüşvet skandalıyla anılan şirkette “sıradan bir mühendis” olarak çalışıyormuş bu Faik arkadaş.  “Sıradan” derken, herkes gibi yani; ayrıcalıksız.
Masal tadında aktarıyorum çünkü ilişkiler o kadar girift ki algılaması daha kolay olur böyle:
Bu  “Faik arkadaş”ın da Orhan (Uzuner) diye bir arkadaşı varmış.
“Orhan arkadaş” aynı zamanda  “Faik arkadaş”ın ablası Reyhan’la nişanlı. İki genç evlenmek, yuva kurmak niyetinde ama elde-avuçta olanla zor. Her şey bir yana, iş lazım  “Orhan arkadaş”a, ki ekmek getirebilsin çoluk çocuğuna...
Uzatmayalım, hemen hepinizin hayatının bir döneminde çektiği çileler işte.
Gel zaman git zaman, bize bu “nereden nereye” notunu yollayan ANAP’lı eski siyasetçinin ricası, dönemin ANAP Fatih İlçe Başkanı Şevki Özpeynirci’nin çabasıyla  “Orhan arkadaş”  belediyeye yerleştirilir.
Tez zamanda düğün dernek derken,  “Orhan arkadaş”la, “Faik arkadaşın ablası Reyhan” nur topu gibi bir evlada da kavuşurlar;
Reyyan.
O gün, bu minik bebeğin ailenin kaderini değiştireceğini tahmin eden çıkmış mıdır bilemem ama Reyyan hem Uzuner’lere hem de annesinin sülalesine yani Çıtlak’lara uğur, bolluk, - hadi servet demeyelim- bereket getirir!
Her bebek rızkıyla gelir tabii ama ek olarak Reyyan bir de Başbakan’a gelin gidecektir!
Reyyan’ın Bilal Erdoğan’a evet dediği gün, -başka türlü açıklamak zor- Allah da Uzuner’ler ve Çıtlak’lara  “yürü ya kulum” demiştir.
Dalan ekibinin sevap niyetine iş verdiği  “Orhan arkadaş” artık hem damadı ve damadının kardeşinin (Bilal ile Burak) ortak olduğu Denizcilik Şirketi’nde mevki sahibidir hem de adı milyonlarca avroluk ihale haberlerinde anılan biridir. Uzuner ailesine ait şirketlerin “rakipsiz” girdikleri devlet ihalelerinde aldıkları işler, gazete manşetlerindedir.
Hakkını teslim etmeli;  “ahde vefa”  sahibidir  “Orhan arkadaş”;
Vaktiyle iş güç sahibi olmasına ön ayan olmuş “Faik arkadaş”ı unutmaz... Siz de hatırlarsınız aslında; bizim eski ANAP’lının  “sıradan mühendis” arkadaşı Faik Çıtlak’ı;
Bu ad en son Turkcell’in ortakları Çukurova Grubu, Rus Altimo ve İskandinav Telia Sonera arasında baş gösteren gerginlik sebebiyle Türkiye gündemine gelir. Çıtlak, Sermaye Piyasası Kurulu’nun bağımsız üye sayısının arttırılmasını istemesi üzerine önerilen isimlerden biridir. Hali hazırda Kazakistan’da ki GSM operatörü Kcell’in yöneticisi olmasına yani kendi maaşlı çalışanı olmasına rağmen Telia Sonera tarafından “bağımsız üye” olarak önerilmesi hayli dikkat ve tepki çekmiştir.
İşte yazının başında bahsettiğimiz tasavvuf ehli, her daim mahzun, ağlamaklı Fatih Çıtlak da Faik ve Reyhan’ın kardeşi, Reyyan’ın dayısı olarak bu saadet yağmurundan nasiplenir. Birkaç yıl önce TRT’nin Hac Yolu belgeselinde “kuraya girmeden Hac şansı yakalayan” ultra şanlı kimse olarak “kısmet” inin çapını ortaya seren Çıtlak, 2009 seçimlerinde AKP’den Başakşehir Belediye Meclis Üyesi de seçilir.
TRT’den Moral FM’e, atv’den Show TV’ye medyanın kapılarını sonuna kadar açtığı, dolayısıyla özellikle Ramazan’a evlerimizin “davetsiz” ve “mecburi” misafiri Fatih Çıtlak’tan din-iman-ahlak öğrenirim umuduyla gözünü kırpmadan ekrana kilitlenen vardır belki...
“Hayırlı ve iktidarlı akrabalar” nelere kadirmiş onlar da bilsinler   değil mi!

 

“Kötü polis” olmak Bila’ya düştü

 

Malum ilan edildi... Can Dündar Milliyet’ten “resmen” gönderildi. Merak ediyorum kime yazılacak bu “kıyım” ın vebali?
Bu işin hiçbir yerinde olmayan Fikret Bila “gelir gelmez ilk iş iktidarın istediği kelleyi veren” kötü polis mi oldu şimdi?
Derya Sazak da “Arkadaşını harcatmayan kahraman” öyle mi?
Peh!
Tiyatroya bak...

Yazarın Diğer Yazıları