Fatih Erboz / ANKARA
MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener, Ankara'daki siyasi turlarını Demokrat Parti ile sürdürdü.
DP Genel Merkezi'nde Genel Başkan Gültekin Uysal ile görüşen Akşener, "OHAL şartları altında DP Genel Başkanı'nın programları sabote edildi. Köklü bir siyasi partinin genel başkanı olmasına rağmen. Benim programlarım sabote edildi. Biz bunların hepsini kabul ederek, şikâyet etmeden yol yürüdük. Hayır cephesi bu mutabakatı oluşturdu. Hayır cephesinin haklarını hukukunu muhafaza etmek için mücadele etmek gerekiyor. Hukukun üstünlüğü olmayınca hürriyet, demokrasi serbest piyasa ekonomisi, liyakat, nefes almaya imkân yok. Bu mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz" dedi.
Demokrat Parti'ye teşekkür amaçlı ziyaret gerçekleştirdiğini kaydeden Akşener, şunları söyledi. "Hayır kampanyası esnasında DP'nin il ve ilçe başkanları kalabalık heyetle Genel Başkan'ın talimatıyla bizlerin programlarına destek verdiler. DP'nin hayır cephesinde yer almasının da hayır kampanyası yürütenler açısından çok önemli bir özgül ağırlığı oldu. Bir diğer taraftan Uysal ile referandum sonuçları ile ilgili değerlendirme yaptık. DP'nin geniş katılımlı desteği için gerçekleştirdiğimiz bu ziyarette kendilerine kalpten teşekkür ediyorum."
BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ AİHM'DEN ÇIKACAK KARAR
MHP Genel Başkan adayı Akşener, ziyaret sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Yapılan görüşmeler sonrası sizin için yeni bir yol haritası ortaya çıkmış olabilir mi?" şeklindeki soruya Akşener, şu yanıtı verdi: "Bir siyasi yol haritası söz konusu olduğu takdirde ilk önce sizlerle paylaşırım. Bizim şu anda en önemli vazifemiz, hakem kararıyla kazandırılmış ve henüz meşruluğu kesinleşmemiş, tartışılan, seçim güvenliğini sağlamak üzere, seçmenin oyunu namus bellemektir.
Benim ve ekip arkadaşlarımızın birinci önceliği henüz Anayasa Mahkemesi süreci devam ederken, AİHM'e pek çok bireysel başvuru varken, Türkiye'de hukuk, guguk olmuştur kabuldür, Türkiye'deki yasal yollardan hiçbir şey beklememek gerekir ama belki de Ankara'da hakimler vardır. Dolayısıyla bunların sonuçlarının çok dikkatli bir şekilde takip edilmesi, hayır cephesinin oylarının emniyetini sağlamak için bu oyların peşinden gidilmesini o oylar için gayret sarf edilmesi birinci önceliğimiz."
'HAYIR'CILAR BİZDEN, BU BLOKU MUHAFAZA EDİP ARTIRARAK DEVAM ETMEMİZİ İSTİYOR
Bir gazetecinin de, "Türkiye'de siyaset kilitlenmiş noktada. Bu anlamda milli mutabakata Türk Milletinin ihtiyacı yok mu? Partiler üstü çalışmaya ihtiyaç yok mu sizce?" sorusuna da Akşener, şu yanıtı verdi: "Esasında bir 'Hayır Partisi' kuruldu. Esas olan 'Hayır Partisi'nin mensuplarının ne istediği. Onlar da artık gördüğüm kadarıyla, 'birbirinizle kavga etmeyin, bu bloğu muhafaza edin arttırarak devam edin' diyorlar.
Öncesinde ise işinde olma pahasına hayır kampanyasına bire bir dahil olanlar var. Devlet adımlarını kesti. Tehditlerle karşılaşanlar oldu. Buna rağmen hayır oyu verdiler ve hayır kampanyası için çalıştılar. Bizim vazifemizdi. O kadar ağır baskı uygulandı ki bu bireylere en çok kişisel olarak onlara teşekkürüm var benim.
Dolayısıyla bütün bu insanların oluşturduğu bir hayır partisi oluştu hepimizi tanzim edin. Bu hayır cephesinin bizden beklediği önemli şey, seçim sonuçlarının güvenliğini sağlamak için kurulmuş olan YSK'nın Türkiye'de yarattığı tahribattır."
DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ise, meselenin esasının milletin ortaya koyduğu irade olduğunu belirti. Uysal şöyle devam etti:
"Milletimizin ortaya koyduğu irade istikametinde bizlere düşen kılavuzluk yapabilmektir. Seçim ikliminde korkutulmuş, rehin alınmış kitlelerin cesaret noktasında önünü açmak adına, siyasi partiler, bağımsız kimlikleriyle bu süreç içinde mücadele içinde olan Sayın Bakan Meral Akşener, büyük bir vazife gördü. Gönlümüz, kendilerine emanet edilmiş bu sıfatlar cumhurbaşkanlarından başbakanlara, bakanlardan milletvekillerine millet ve toplum önünde kritik vazife yapmış büyüklerimizin tarihi bir anında millet önünde bir sağduyulu sese ihtiyaç duydukları noktada bu vazifeyi yapmış olmalarını isterdik. Bizler tarihe kayıt düşmek adına bir mesuliyeti yerine getirmenin rahatlığı içindeyiz." Türkiye'nin önümüzdeki süreçte oluşmuş basınçla farklı değerlendirmeleri beraberinde getireceğini dile getiren Uysal, "Milletimizin derinden bir nefes almaya ihtiyacı vardı, birinci eşik sağlandı. 2019 yılına kadar akıl irade üzerine emek konularak bir istikametin çizilme mecburiyeti var. Demokrasiyi bir sorumluluk rejimi olarak değerlendirdiğimiz için bundan sonra da sorumlu çerçevede davranmaya gayret edeceğiz" diye konuştu.
