Akşener'i hedef alan ahlaksız imalara tepki

Akşener'i hedef alan ahlaksız imalara tepki

Cehennem de var!

-----

Geçen gece CNN Türk'e çıkan Latif Erdoğan arkadaş...

Gönlün yıllarca Pensilvanya'da kalmış, birlikte yürümüş, her şeyine evet demişsin...

FETÖ'nün bir dediğini iki etmemişsin...

Sonra nedendir, hangi kavgadan, hangi menfaattendir bilinmez, aranıza kara kedi girmiş... İtirafçı safına geçmişsin...

Kendi vicdanındır, kendi hesabındır, kendi meşrebindir... Beni ilgilendirmez.

Şimdi CNN dayamış mikrofonu önüne, ağzına ne gelirse söylüyorsun...

(...) oldu mu şimdi bir kadın politikacının iffeti ile oynamak...

Savunuyor gibi yapıp kalleşçe bel altından vurmak...

Üstelik bu topa darbe öncesi girmiş, kamu meydanında iyi bir ahlak dayağı yemişsin...

Şimdi fırsat bu fırsattır deyip tekrar belden aşağı vurmak...

Oldu mu şimdi bu...

Bilesin ha... Zor zanaattır itirafçılık...

Hakk'a hizmetle, kula kölelik, adaletle menfaat arasındaki çizgi Sırat Köprüsü'nden incedir...

Cehennem de vardır bir tarafında...

Ertuğrul Özkök Hürriyet

+++++

PKK devleti için son adımlar

------

...Güneydoğu'da PKK terörü ve operasyonlar artarak sürüyor. Diyarbakır'ın 13 köyünde operasyonlar nedeniyle "sokağa çıkma yasağı" ilan edildi.

PKK Türkiye'de terörünü sürdürürken aynı sıralarda; PKK'nın Suriye kolu ve gücünü arttırmasının bir nedeni olan PYD "Halep'in en büyük ilçesi", 200 binden fazla (çoğu) Arap nüfuslu Menbic'i de "ABD desteğiyle" IŞİD'den aldı.

ABD daha önce "Menbic alındıktan sonra PYD-YPG bölgede kalmayacak, Suriyeli Araplara verilecek" demişti. 

"Araplara verilecekse neden 'ABD desteğiyle PYD' yerine 'Rusya desteğiyle Suriye rejim güçleri' Menbic'i kuşatmadı" sorusunu ABD'ye sormadık.

"Hani siz başlangıçta muhalifleri destekleyeceğinizi söylemiştiniz, sadece PYD'yi desteklediniz" demedik.

"Fırat'ın Batısı PYD için kırmızı çizgimizdi" hatırlatmasını yapmadık.

Menbic'in kontrolünün Araplara bırakılacağı sözüne inandık ve hatta kuşatmaya destek verdik.

PYD Menbic'i aldıktan sonra ilçenin adını "Mabuk" olarak değiştirmiş ve özerklik ilan etmeye hazırlanıyormuş.

Buradan ve Halep'ten gelebilecek yüz binlerce yeni mülteciye de "kapıları açacağımızı" söylediğimize göre yakında yeni ve büyük sorunlara hazır olalım.

Sınırımızda PYD-PKK devleti için son adımlar tamamlanıyor.

Güngör Mengi Vatan

+++++++

Batı'nın Türkiye'yle imtihanı

----

Hırsızı yakalayan adamın fıkrası gibi

-----

Financial Times gazetesinin yazdığına göre Türkiye ile Rusya arasındaki yakınlaşma, Batı'yı tedirgin ediyormuş.

 Alman Bild gazetesi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Putin ile buluşmasıyla ilgili olarak şöyle yazmış: "Bu ziyaret büyük kaygı yaratıyor."

Türkiye'nin, uçak düşürme olayının ardından en büyük komşusu ile arasını düzeltmesi, Batı'yı niye kaygılandırıyor, anlayabilmek zor.

Türkiye, bir NATO ülkesi olarak Rusya ile gerilim yaşamaya devam etseydi, bu aynı zamanda diğer NATO üyeleri için de bir tehdit oluşturmaz mıydı?

Öte yandan Türkiye'yi, deyim yerindeyse Rusya'ya doğru iten de Batı'dan başkası değil. (...) Durumları hırsız yakalayan adam fıkrasına benziyor: "Hırsız yakaladım! Getir. Gelmiyor. Bırak gitsin. Gitmiyor!"

Bir yandan Türkiye'yi kenara itmeye çalışıyorlar, diğer yandan o itilen Türkiye'nin kendisine bir çıkış arama zorunluluğundan da kaygı duyuyorlar...

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

++++++

Hoptirinam ülkesinde belayı kendileri açıyor, bedeli ülke ödüyor, kahraman kendileri oluyor...

Akif Kökçe Milliyet (Açık Pencere)

++++++

Böyle müridin olacağına

onurlu düşmanın olsun

------

...20 Şubat 2014'te ortaya attığı iddia şöyleydi:

-Hizmet hareketi (yani Cemaat) Erdoğan'ın otoriter rejimine karşı duran, direnen son kaledir!..

Son kale darbe girişimi ile çöktükten sonra ise Türköne bir kaç gün "darbeyi paralel yapının yapmadığını" ileri süren "denemeler" yazdı... Olmayınca "keşke olmasaydı" türünden yazılar çiziktirdi, yine tutmadı!.. Sonunda önce gözaltına alındı ardından da tutuklandı. İfadesindeki o çarpıcı sözcüğü gördüğümde tıpkı yıllar önce yazılarını okurken olduğu gibi utandığımı hissettim. Tek sözcük her şeyi anlatıyordu:

-Pişmanım!..

Cemaat'in gücünü arkasında hissederken çalakalem yazdıklarını, söylediklerini, o güç arkasından çekilince külliyen inkar ediyor, hatta "velinimetine" hakaretler yağdırıyordu... işte o ifadeden bazı örnekler:

-Fethullah Gülen örgütü ile herhangi bir bağlantım yoktur... Zaman gazetesinin onun kontrolünde olduğunu biliyorum. Kendisini tanıyorum. 2006-2011 yıllarında yalnızca iki kez görüştüm... En son darbe olayından sonra ben de hayal kırıklığı yaşadım. Ve o camia ile birlikte olduğumdan ötürü pişman oldum... darbecilerin idam edilmesi ve en ağır ceza ile cezalandırılmasının caydırıcılık manasında önemli olduğunu düşünüyorum...

Burası sözün bittiği, insan olma vasfının sona erdiği yer maalesef... Belki de söylenebilecek tek bir şey kalıyor:

-Tanrı böyle mürit vereceğine onurlu, haysiyetli düşman nasip etsin!..

Ümit Zileli Korkusuz

++++++

Darbeciler hapiste ne yapıyorlar?

------

Merak ediyorum, imamın emriyle ayaklanan.. İç savaş çıkarmaya çalışan.. İç savaş üzerinden ülkeyi ele geçirmek isteyen darbeci askerler hapiste ne yapıyordur?

Ne konuşuyorlardır?

Birbirlerini suçluyorlar mıdır?

Kafalarını duvara vuruyorlar mıdır?

(...)

Çocukları 'Baba ne yaptın ya deyince' başlarını öne eğiyorlar mıdır? Büyük ihtimalle ilgim yok diyorlardır..

Peki yalnız kalınca!..

Mehmet Tezkan Milliyet

+++++

Aptal uyutma

------

(...)

Birliği bütünlüğü kaybettik.

Toplumu böldük.

Muhalefeti dışladık.

Düşmanlaştırdık.

Ötekileştirdik.

Yenikapı mitingine sarıldık.

Muhalefete çay ısmarladık.

Atatürk posteri astık.

İnsanlar, bizim Fethullah ile bir olup "laik cumhuriyeti muhafazakar İslamcı cumhuriyete dönüştürmekte olduğumuzu" unuttular.

Sevinelim.

(...)

Nasrettin Hoca, eşeğini ahırda unuttu, "Eşeğimi kaybettim... Eşeğimi kaybettim..." diye dövünmeye başladı. Sonra ahıra baktı, eşeği bağladığı yerde gördü; "Buldum... Buldum..." sevinç çığlıkları attı. Bütün köyü meydana sevinmeye çağırdı.

Benziyor...

Necati Doğru Sözcü

++++++

Ah bu siyasetçiler ah

-----

Türkiye'de Müslümanlık, kerameti kendinden menkul şeyhlerin, hocaların, hacı fışfışların elinde kaldı...

(...)

Bunların çoğu siyasetin dibine kadar girdiler ve bunların arasından ülkenin ulusal güvenliğine tehdit oluşturan en tehlikelisi Fethullah çetesi sonunda ülkeyi kanlı bir darbe teşebbüsüyle felaketin eşiğine getirdi...

(...)

Peki bütün bunlar olurken ve diğerlerinin faaliyetleri de halen tam gaz devam ederken, devleti idare edenler neredeydi ve şimdi nerede?..

Nerede olacaklar, yine onların yanında!..

Neden?.. "Aman oyları bize gelsin."

Muazzam bütçeli, dev teşkilat Diyanet İşleri, Türkiye'de ortaya 50-60 ayrı Müslümanlık çıkaran bu tarikatlar karşısında ne yaptı?..

Seyretti!..

(...)

Ah bu siyaset, ah bu siyasetçiler...

Kutsal dinimizi kullanarak iktidara gelmek uğruna ne istedilerse verdiler ve Türkiye şeyhler, dervişler, tarikatlar, üçkağıtçılar ülkesi oldu!..

Hepsine yazıklar olsun!..

Mehmet Türker Sözcü