Akşener'in toplantısına saldırı girişimi!

Akşener'in toplantısına saldırı girişimi!
MHP Genel Başkan adayı Akşener, İzmit'te vatandaşlara hitap etti. Akşener'in programını bölmek isteyen bir grup, toplantıya saldırı girişiminde bulundu.

MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener, referandum kapsamında gerçekleştirdiği toplantılarına İzmit'te devam ediyor.

Kocaeli Aydınlar Ocağı tarafından düzenlenen Milli İradenin Önemi konferansına gelen partililer 2000 kişilik salonu tıka basa doldurdu. Kalabalık salona sığmayınca konferans salon dışında yapıldı. Tolantıya 5000 kişi katıdı.

Salonda ‘Meral Akşener’nerede biz oradayız’fotoğraflarının yer aldığı afiş dikkat çekti. Toplantı salonun içerisinde ’80 Milyon kere Hayır’, ‘Milli İrade Haykırıyor Hayır’, ‘Bağımsızlık için Hayır’ pankartları asılırken, 'Çırpınırdı Karadeniz' ezgileri eşliğinde Türk bayrakları dalgalandı.

Akşener, Çanakkale şehitlerinin 1 dakikalık saygı duruşuyla anılması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Akşener’in konuşması sırasında toplantıyı bölmek isteyen bir grup saldırı girişiminde bulundu. Çıkan kavgayı polis biber gazı kallanarak kavgayı ayırdı. Saldırgan grup gözaltına alındı. Çıkan kavgada 3 kişi hafif yaralandı.

İşte Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar:

Yarın 16 Nisan akşamı Türkiye’nin bekasının oylandığı söyleniyor. Bu bekanın ne olduğunu kimse anlatmıyor. Biliyoruz ki sandalyelerin bekası oylanacak. Ama diğer taraftan 150 yıllık geçmişi olan parlamenter demokratik sistem, 94 yıllık uygulaması olan parlamanter sistem oylanacak. OHAL şartlarında gidiliyor. Kocaeli her birinin bir kitap okuduğu, aydın ve meünevver insanların yaşadığı bir şehirdir. Onlar bilir ki demokrasinin olmazsa olmazı milli iradenin tecellisidir. Milli iradenin tecellisi seçimdir. 

OHAL şartlarında referandum yapılmaz. Ama biz her şartta konuşuruz. Sayın Başbakan çıkıyor “ ‘hayır’ diyenler teröristtir” diyor.

BURADA TERÖRİST YOK

Şimdi size bir soru soracağım; şu meydanı dolduran hemşerilerim arasında teröristlerle masaya oturan var mı? Bebek katiline ‘Sayın Öcalan’ diyen var mı? Oslo’da bu ülke kepaze edilirken, Apo’yla görüşen şerefsizdir deyip, sonra gönderdiysem ben gönderdim diyen ve bunun övünen, bu ülkeyi kepaze eden bir yönetim anlayışının sahiplerinin yanında duranınız var mı? Türkçe olimpiyatlarına katılıp ağlaya ağlaya 'Nolur gel hoca efendi' diye ağlayanınız var mı?

BOLU BEYİ VARSA HER ZAMAN BİR KÖROĞLU DA VAR!

Başbakan 'Çanakkale Geçilmez'in ne anlama geldiğini bilmiyorsa, yandı gülüm keten helva. Sonra Bolu'ya geldi, 'Bolu beyinin torunları' dedi. Bolulular şok... Bakın bu bilinçaltı. Bizi yönetenlerin zalimliği Bolu beyine dayanır. Ama ben bilirim ki Bolulular Köroğlu'nun torunudur. Her zaman tarih boyunca bir Bolu beyi vardır, ama her zaman bir Köroğlu da vardır!

Cumhurbaşkanı 'bu hayırcıların bir dikili ağacı yok' dedi. Doğrudur. Bizim gemiciklerimiz, ayakkabı kutucuklarımız, Saraycıklarımız yok; hakkı yenen evlatlarımız var. 

2010 referandumunda çok uyardım. Daha evvel dediğim gibi nasıl dinlenmediysem, o gün de ‘yapmayın etmeyin’ dememe rağmen kimse dinlemedi. 17-25 Aralık’ta millet ayıldı.

ATATÜRK KENDİSİNE BU YETKİLERİ VERMEDİ

Bugün o 18 madde o günlerde ilave edilseydi ve geçseydi, Bakanlar Kurulu atayacaktı. Sizce Maliye Bakanı kim olurdu? Reza Zarrab olurdu. Adalet Bakanı kim olurdu? Zekeriya Öz olurdu. Milli Savunma Bakanı kim olurdu? Adil Öksüz olurdu. Diyanet’ten sorumlu Bakan kim olurdu? Tabii ki Egemen Bağış.

Dolayısıyla anlatmak istediğim şudur; bir kişiye bu ülke adına savaş açma yetkisi veriyorsunuz. Bir kişiye eyalet kurma yetkisi veriyorsunuz. Bir kişiye HSYK üyelerini atama yetkisi veriyorsunuz. Yani bir kişiye her şeyi veriyorsunuz. Beşer şaşar. Bir kişiye bu yetkiyi verdiğinizde kibri devreye girer, canı istediğinde istediğini yapar. Cennet mekan Atatürk kendisine bu yetkileri vermedi. Parlamentoyu tuttu, Bakanlar Kurulu’nu parlamentonun kararına sundu. 

OĞLUNU PARALI ASKERLİĞE GÖNDERENLER KINAYI BİLMEZ

Hepimizin kına var elinde. Bu kınaya çok bozuldular. Kına nedir? Kına adanmışlıktır. Kınalarımızı yaktık ödleri patladı. Önce kurbana yakılır; Allah’ına kurban. Sonra evlenen kıza yakılır, ailesine kurban. Ama muhteremler kınadan rahatsız oldu. Herkesi anladım da Balgat muhkimlerini anlamadım. Diğerlerini anlıyorum çünkü askere gönderecek çocukları yok. Kına yakılacak evlatları yok. Çünkü hepsi parayla yapıyor. Dolayısıyla bu muhteremler onu bilmiyor.

'HAYIR' ÇIKARSA NEFES ALAN BİR TÜRKİYE'YE UYANACAĞIZ

Evet 16 Nisan akşamı Allah’ın izniyle ‘hayır’ çıkacak. Nasıl bir Türkiye ile karşılacağız? Şöyle bir Türkiye ile karşılaşacağız:

Bir kere nefes alan Türkiye olacak. Siyasetçileri Türkiye’nin asli meselelerine çeken bir Türkiye ile karşı karşıya kalacağız. FETÖ ile bir mücadele yapılıyor tamam fakat çalınan sorularla ilgili neden bir mücadele yapılmadı? Hakkı yiyen çocukların neden hakları iade edilmedi? 

Başbakan yerinde kalamayabilir. Böyle bir Başbakan görmedim ben hiç. “Ben Başbakan olarak gereksizim” diyor adam. Dolayısıyla o gidecek ama AKP kalır. Bakanlar kayıkçı kavgası yapmak yerine, Bakanlar vatandaşın planları üzerinden plan proje yapmak zorunda kalacak. ‘Millet,  siyasetçinin efendisi’ denen bir güne uyanacağız.

UMUDUNUZU KAYBETMEYİN

Son söz olarak; umudunuzu kaybetmeyin. Siz bütün siyasetçilerin efendisisiniz. Siz ne isterseniz o olur. Sadece 15 yıldır bunu biraz unuttunuz. Şimdi hatırlayacaksınız. Cenab-ı Hak bu milleti ezdirmesin. Cenab-ı Hak bu milleti ilelebet payidar kılsın.

Devletimiz var olsun! İlelebet var olsun! Milletime yar olsun! Yıkılmayacağız! Yılmayacağız! Başaracağız! Başaracağız! Ne mutlu Türk’üm diyene! Allah’a emanet olun.