Al Arap'ı, bırak PKK'lıyı, gez Avrupa'yı!

"AB ile vizeler kalkıyor", "Bekle bizi Avrupa", "Avrupa'nın kapılara Türklere açıldı", "Vizesiz AB hayali gerçek oldu"...

AB komisyonunun Türk vatandaşları için vizelerin Haziran sonuna kadar kaldırılmasını öngören tavsiye kararı sonrası bazı haber başlıklarından örnekler...

Ancak arka planında "acil olarak yerine getirilmesi gerekenler" pek gündeme getirilmiyor.

AB komisyonu "vizeler kaldırılabilir" diye tavsiye kararı alırken, Türkiye'nin ivedilikle bazı taahhütleri yerine getirmesini istedi.

1. Geri kabul anlaşması ivedilikle yerine getirilsin

AB komisyonunu vize serbestliği için, "geri kabul anlaşması ivedilikle uygulanmaya başlanmalıdır" şartının yerine getirilmesini istiyor.

ABD ve AB ülkelerinin el birliğiyle perişan ettikleri Müslüman coğrafyalardaki nüfus hareketleri Türkiye'nin demografik yapısını alt üst etmiş durumda. Milyonlarca Arap ve Kürt içeriye alındı. Ancak bir kısmı Türkiye'yi beğenmeyerek AB ülkelerine kaçtı, kimisi ise geçiş güzergahı olarak Türkiye'yi kullandı.

Bu kaçış katlanarak büyüdü... Türkiye'den sonra AB ülkelerinde de asayiş sorunu doğdu, huzur ortadan kalktı.

Orta Doğu'da yakılan ateş döndü bumerang gibi dönüp, dolaşıp sorumlularını yakmaya başladı.

Orta Doğu'da acının, kanın, gözyaşının katlanarak artmasına neden olanlar, kendilerine yönelen göç tehdidine kayıtsız kalmadılar.

Vakit kaybedilmeden çareler üretip, AB kapısında yarım asırdır oyalanan Türkiye devreye sokuldu.

İktidarın maddi hassasiyeti dikkate alındı "Para verelim, siz de bu Arapları, Kürtleri geri alın" denildi. Pazarlıklar yapıldı, geri kabul anlaşması için imzalar atıldı.

Vatandaşın geleceğini, Türkiye'nin gelecek yıllarını etkileyecek böylesine önemli bir karar hiç kimselere sorulmadan, danışılmadan bir anda alındı.

Şimdi de "vize serbestliği" bahanesiyle milyonlarca mülteci Türkiye'ye gönderilmeye hazırlanılıyor.

2. Terörle Mücadele Kanunu değiştirilsin

Vize serbestisi için AB komisyonunun Türkiye'den bir diğer talebi de Terörle Mücadele Kanunu'nun değiştirilmesi oldu. Komisyona göre terörle mücadelede temel haklar korunmuyormuş. Kısacası yasayı değiştirin güvenlik güçlerini zor durumda bırakın deniyor.

Aslında terörle mücadelede güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlayan kanun değişikliklerinin çoğu, çözüm sürecinde AB'nin baskılarıyla yapıldı. Bu kanunlar nedeniyle evlere bombalar yerleştirildi, asker ve emniyet operasyon için yerel yöneticilerin ağzına bakar hale geldi. Şimdi son vuruşu yaparak, PKK'nın bölgedeki etkinliğinin artırılması için böyle bir kılıf bulunmuş durumda.

Azılı PKK'lılara kucak açıp, Türkiye'ye iade etmeyen, örgütün finans kaynaklarını geliştirmesine yardım edip, gurbetçi vatandaşlardan haraç alınmasını görmezden gelen Avrupa, ne hikmetse vize serbestliği için "Terörle Mücadele Kanunu değiştirilmeli" diyor.

Bilhassa bu maddenin vize serbestliğiyle ne alakası vardır?

Türkiye'nin iç meselesine karışmayı huy edinen AB'ye olmadık konularda "Eyyy Batı..." diyerek vatandaşlardan oy alanlar, bu gelişmeleri neden gülümseyerek takip etmektedirler?

Meselenin izahı nettir; Al Arap'ı, bırak PKK'lıyı, gez Avrupa'yı!

Yazarın Diğer Yazıları