Tam da "siyasette FETÖ'cü varsa bildirin gereğini yapalım" tartışmasının üzerine denk geldi. FETÖ'den yargılanmakta olan bir belediye başkanına Cumhurbaşkanına ödül verdirdiler.
İyi mi?
"İşte burası Türkiye" dedirten durumlardan biri. Fazla söze gerek yok. Siyasetteki FETÖ mücadelesinin pozisyonunu göstermesi bakımından önümüze sahici bir örnek sunuyor.
AKP'nin Siyaset-FETÖ ilişkisindeki duruşunu fotoğraflaştırıyor.
Aynı zamanda benim gibi düşünenler için iki önemli mesaj veriyor. İlki şu: "Ödül verdiğimiz kimse suçsuzdur. Biz suçsuz olduğunu biliyoruz. Bu sebeple de onu ödüllendiriyoruz. Kamuoyunun haberi olsun..."
İkinci mesaj da şu: "Kesinlikle siyasi alanda FETÖ'cü mücadelesi yapmak istemiyoruz." Eğer öyle değil ve amaç gerçekten mücadele ise neden FETÖ meselesinden davası süren birine ödül verilsin?
Bu acelenin sebebi ne?
Davanın bitmesini beklersiniz.
Adam aklanır. Gider ödülünüzü verirsiniz.
AKP, istediği kadar "siyasette FETÖ'cü varsa söyleyin gereği yapalım" desin, hiç inandırıcı olmadığı artık tescillenmiştir. AKP, siyasi alanda FETÖ ile mücadelede etmiyor.
***
Fındık
***
Sıradan bir tarım ürünü değil. Türkiye ekonomisinde ihracatın en önemli kalemlerinden biri fındık..
İhracatın %20'sini oluşturuyor. Bazı uzmanların söylediklerine bakılırsa otomobil ihracatından kazanılan geliri geçiyor.
Başka?
Türkiye'yi dünyada tek tarım ülkesi yapıyor.
Buğday her yerde var.
Ama fındık yok.
Pirinç pek çok ülkede ekiliyor.
Mercimek, arpa, yulaf, domates vs. de öyle..
Lakin fındık öyle değil...
Fındık, ağırlıklı olarak Türkiye'nin tarım ürünü.
Yani biricik...
Özel..
Peki, böylesine önemli bir tarım ürününe karşı hükümetin tutumu nedir dersiniz?
İlgisiz.
Önce bir tarım kuruluşu olan FİSKOBİRLİK'i bitirdiler. "Siz tarım kooperatifisiniz başınızın çaresine bakın" dediler. Ama peşini bırakmadılar. Yönetim kurulunu iktidar partisine yakın kılmak için ellerinden geleni yaptılar.
Amaçlarına ulaştıktan sonra da fındığı unuttular.
Üreticiyi, her yıl tarımı destekleme bağlamında dönüm başına 150-170 TL ödeyerek, ekonomik olarak iktidara bağlı hale getirdiler. Aslında tarımı destekledikleri söylenemez. Çünkü halka dağıtılan destek parası, tarıma yapılan harcamaların faturasını ödemeye yönelik değil... Kelepir gibi dağıtılıyor.
FİSKOBİRLİK ne yapıyor derseniz, yıllardır aynı zihniyetin elinde belini doğrultmaya çalışıyor ve marketler zinciriyle vaziyeti idare ediyor.
Tarım Bakanı "açıkladığımız, taban fiyatından üreticinin yüzde 80'i memnun" diyor.
Haklı.
Çünkü üretici sus payı alıyor ve işin doğası icabı susuyor.
Gerçekte ise olan millî tarıma oluyor.. Fındık tarımının hamallığını, Türk milleti yapıyor, işçisi ve çiftçi o, kaymağını ise Hamburg borsasında İtalyanlar ve Almanlar yiyor. Bu gidişata karşı millî bir hükümet bir projesi gören varsa beri gelsin.
Öyle ise kolay gelsin Türkiye...
