Geçen cumartesi günü UEFA normlarına uygun olarak inşa edilen Türk Telekom Arena futbol stadyumunun açılış törenlerinin çirkinliklerini, iyi ki televizyondan izledim.
Halbuki benim Konya-Ankara ve İstanbul şehirlerimizin Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde on sekiz yıl görevli müdür olarak bulunduğumdan, cebimde Başbakanlık tarafından verilmiş “Amatör, profesyonel, resmi, özel, temsilî ve millî bütün branşlardaki müsabakalarda geçerli Ömür Boyu Kapalı Tribün Kartı” vardı. Bu kartımı kullanarak yeni futbol stadyumuna gitse idim, açılış törenindeki bütün münasebetsizlikleri gözümle görecek ve çok üzülecektim.
Sayın okurlarım, açılışını seyrettiğimiz Türk Telekom Arena tesisi, aslında çok seyircili, koşu pisti ve yürüyüş parkuru bile olmayan, Galatasaray kulübümüzün bir futbol maç alanıdır. Futbol maçlarından başka hiçbir spor faaliyetinin yapılmadığı bir tesistir.
Açılış törennde ilk konuşmayı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) başkanı yaptı ve “Galatasaray Yönetimi hem Ali Sami Yen’de hem burada yükümlülüklerini yerine getiremedi. Kulüp Başkanının karşımıza gelip naif ve sessiz sedasız duruşunu unutamıyorum” deyince binlerce kişi olan taraftar seyirciler öfkelerini sanal ortamda da sürdürdüler ve özetle “Toki başkanı kim oluyor da Galatasaray’a bunları söyleyebiliyor. Yönetimimiz bu kadar âciz olmamalıdır” diyerek uzun süre haykırdılar.
Başbakan R. Tayyip Erdoğan da, konuşmalarda adı geçtikçe yapılan protestolara tepki göstererek yanındaki konuklarla beraber Arenayı terk etti ve kulüp başkanına da “ben bunu hak edecek ne yaptım” diyerek serzenişte bulunduğu öğrenildi. Bir gün sonra da “Seyrantepe Stadı’nın yatırımında, Galatasaray Kulübünün bir Allah kuruşu yoktur. Tamamiyle bu tesis TOKİ tarafından yapılmıştır. Galatasaray kulübüne kullanma hakkı verilmiştir” demiştir.
Sayın okurlarım, gençliğimden beri spor faaliyetlerinin ve teşkilatının içinde faaliyette olan, on sekiz yıl en büyük illerimizin Beden Terbiyesi ve Spor Bölge Müdürlükler görevinde bulunan milliyetçi kişiler olarak bizlere düşen görev, devlet yapılarımızı ve millî kaynaklarımızı, israf ekonomisinden ve köksüzlerin uygulamalarından koruyarak, tasarrufla kullanmaktan geçmektedir. Arena Stadyumu 310 trilyonluk yatırımın meyvesidir.
Seksen yıl önce yapılan Ankara 19 Mayıs Stadyumu, altmış beş yıl önce yapılan İstanbul İnönü Stadı günümüzde nasıl görev yapıyorsa, kırk yedi yıl önce “Türkiye-Bulgaristan özel maçı” ile açılışı yapılan ve en genç yaşta olan Ali Sami Yen Stadı’nı günümüzde niçin yıkıyorsunuz?.. ve sömürücü emperyalist uşaklarının arzularını niçin yerine getiriyorsunuz?..
Teklifimiz; Ali Sami Yen Stadyumu’nu yıkmayalım ve önünden geçen Metrobüs’den faydalanarak Avcılardan Kadıköy’e kadar uzanan alanda ikamet eden, kız-erkek her yaştaki halkımızın spor ve sağlık hizmetine sunalım.
Ali Sami Yen Stadı’mızı halka açık spor alanı olarak, 1971 yılında Ankara Anıttepe’de hizmete giren Anıttepe Spor Parkı gibi değerlendirelim.
Tanrı Türk’ü Korusun.
